K A R A R Dava, 13.11.2006 tarihinde meydana gelen kaza sonucu maluliyete uğrayan davacının maddi ve manevi zararının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davacının davalılardan ... ile arasında hizmet sözleşmesi bulunmayıp kazanın kendi kusurundan kaynaklandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dava nitelikçe Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından karşılanmayan zararın giderilmesi istemine yöneliktir. Davanın bu niteliği dikkate alındığında, davacının maluliyeti ile sonuçlanan olayın iş kazası olması, bunun içinde öncelikle davacının davalı işyerindeki çalışmasının hizmet akdine dayalı olması gerekir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... vd aleyhine 28/10/2008 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası nedeni ile ölümden dolayı maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 18/10/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar ... ve .... ..... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, trafik kazası nedeni ile ölümden dolayı uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davalılar tarafından temyiz olunmuştur. Davacı, davalı sürücünün kusuru ile meydana gelen trafik kazasında kızının ölümünden dolayı uğradığı maddi ve manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: K A R A R - Uyuşmazlık, Borçlar Kanunu'nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmakta olup, davada, davalı tarafından inşa olunan binanın 2003 yılında meydana gelen depremde hasara uğradığı ileri sürülerek giderilme bedelinin tazmini talep edilmiş, mahkemece binada gizli ayıplı imalât bulunduğu kabul edilmekle beraber bu ayıpların BK'nın 362. maddesinde öngörülen sürede ihbar edilmediği gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.Taraflar arasında .../... İlköğretim Okulu pansiyon inşaatının yapımı konusunda eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu çekişmesizdir. Davacı, iş sahibi; davalı ise yüklenicidir....
Açıklanan bu hukukî sebeplerle; kural olarak eser sözleşmesi ile yüklenilen edimlerin ifası sırasında veya sözleşmenin hazırlanması aşamasında gerçekleşen zararlı olayların oluşumunda etkili olan yüklenicinin kusurunun, daima iş sahibinin kusurundan daha ağır derecede olması gerekir. Mahkemece alınan 21.04.2014 tarihli bilirkişi raporunda gösterilen kusur oranları mahkemece kabul edilmiş ise de; yukarıda açıklanan hukukî ilkeler gözetilmeden sadece işçi sağlığı ve iş güvenliği mevzuatı ilkelerine göre olaya etkili kusur durum ve oranlarını belirleyen bilirkişi kurulu raporunun yeterli olduğundan söz edilemez. Taraflar arasındaki ilişki mülga 818 sayılı BK'nın 355 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğinde olduğu gözetilerek davalının, davacıların murisinin ölümünde kusurlu olup olmadığı, varsa oranının belirlenmesi için eser sözleşmesi hükümlerine göre değerlendirme yapacak konunun uzmanlarından oluşan heyetten rapor alınması zorunludur....
Bir sözleşme ilişkisinin eser sözleşmesi mi yoksa hizmet sözleşmesi mi olduğunun belirlenmesine gelince; TBK’nın 393. maddesinde hizmet sözleşmesi emek ağırlıklı iken, eser sözleşmesi beceriye dayalı sonuç ağırlıklıdır. Hizmet sözleşmesinde ortaya konan emek nedeniyle ücrete hak kazanılır. Eser sözleşmesinde ise ortaya konan beceri ile oluşturulan eser nedeniyle ücret alınır. Hizmet sözleşmesinde; zamana bağlı süreç ağırlıklı çalışma söz konusu iken eser sözleşmesinde sonuca bağlı çalışma esastır. 30. Eser sözleşmesinde yüklenici, iş sahibinin istemi üzerine kural olarak bir şey meydana getirmeyi ve bedel karşılığında teslim etmeyi üstlenmektedir. 31. Sözleşmede beceriye dayalı sonuç unsuru yerine emek verilmesi üstün ise eser sözleşmesi değil, hizmet sözleşmesi söz konusu olacaktır. 32....
Taraflar arasında yazılı bir eser sözleşmesi bulunmaktadır. 30.10.2009 tarihli bu sözleşmede, davalının yapımını yüklendiği işlerin bütün nitelikleri ayrı ayrı gösterilmiştir. Aslolan sözleşmenin kararlaştırıldığı şekilde eksiksiz yerine getirilmesidir. Aksi halde, sözleşmeden beklenen yararlar dengesi bir taraf aleyhine bozulur. Böyle bir durumda da bir taraf edimini yerine getirmiş sayılmaz. Bir sözleşmede, edimin yerine getirildiğinden söz edebilmek için, borçlanılan eda ile (eseri meydana getirme borcu) fiilen yerine getirilenin sadece söze bakılarak değil, amacı itibariyle bir birine uyması gerekir....
İş kazası; maddede belirtilen hal ve durumlardan birinde meydana gelen ve sigortalıyı hemen ve sonradan bedence ve ruhça arızaya uğratan olay olarak tanımlanabilir. Hizmet akdi Borçlar Kanununun 393-447. maddeleri arasında düzenlenmiş olup, ayrıca İş Kanunlarında da hizmet akdini düzenleyen çeşitli hükümler yer almaktadır. İstisna akdi Borçlar Kanununun 470. maddesinde “Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir” şeklinde tanımlanmaktadır. Müteahhit, iş sahibi ile akdi ilişkiye girerken bir sonuç (eser) meydana getirmeyi taahhüt etmektedir. Bu anlamda eser, bir iş görme faaliyetinin maddi veya maddi olmayan sonucudur. Ücret belli bir süre çalışıldığı için değil, netice için ödenmektedir. İstisna akdinde ekonomik risk müteahhit tarafından yüklenirken, hizmet akdinde işveren tarafından karşılanacaktır....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: K A R A R Dava eser sözleşmesinin ayıplı ifası nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen karar davacı vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Davacı idare ile davalı yüklenici arasında eser sözleşmesi mevcuttur. İşin kesin kabul onay tarihi 21.12.2000 olup dava 08.05.2006 tarihinde açılmıştır. Dava nedeni olarak yüklenicinin ayıplı malzeme kullandığı, kasıt ve ağır kusuru ile sözleşmeye aykırı imalât yaptığı ileri sürülmüştür. Mahkemece 2886 sayılı Yasanın 87 ve BK.215/3 maddelerine dayanılarak davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Yüklenici ile iş sahibi arasındaki ilişki teslim tarihinde son bulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Fatsa Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 28.10.2010 gün, 13978-14183 sayılı, 3.Hukuk Dairesinin 24.01.2011 gün 19966-683 sayılı, 7.Hukuk Dairesinin 21.02.2011 gün, 707-906 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, rücuen alacak istemine ilişkindir. Davacı ile davalılar arasında taahhüt içeren eser sözleşmesi bulunduğu, rücunun dayanağının bu sözleşme ilişkisi olduğu anlaşılmaktadır. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 14.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın 14.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 30.06.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eser Sözleşmesi Sındırgı Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 17.9.2007 gün, 10247-10601 sayılı, 6.Hukuk Dairesinin 16.7.2007 gün 7046-9086 sayılı,15.Hukuk Dairesinin 8.11.2006 gün 6364-6374 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, enerji nakil hattı tahsis bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, davacı 4.4.2002 günlü protokole dayanarak talepte bulunmuştur. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 13.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 13.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 01.11.2007 gününde oybirliği ile karar verildi....