Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesinde, eserde meydana gelen zararın (hasarın) kime ait olacağı sorunu yanında, kusursuz imkansızlık nedeniyle eser sözleşmesinin sona ermesi de düzenlenmiştir. (Syf. 567) Tamamlanınca ferdi ile belli olan (parça borcu haline gelen) bir eser söz konusu olmalıdır. (syf.568) Hasarın tesliminden önce yükleniciye ait olması kuralının istisnaları mevcut olmamalıdır. (syf. 570) VIII. Eser Sözleşmesinin Sona Ermesi Eser sözleşmesi de diğer bütün sözleşmelerde olduğu gibi ifa ile sona erer. (syf. 572) A.yaklaşık Keşif Bedelinin Aşılması Yüzünden Sözleşmeden Dönme B.tam Tazminat Karşılığı Sözleşmenin Feshi. C. Karşılıklı Anlaşma ile Sözleşmenin Sona Erdirilmesi D. Haklı(yada önemli) Nedenle Sözleşmenin Feshi Eser sözleşmesinin haklı(önemli) bir nedenle feshedilebileceğine ilişkin bir düzenleme TBK'da yer almamaktadır. Bununla birlikte öğretide taraflar için çekilmez, katlanılmaz hallerin ulunması durumunda, ileriye etkili olarak sözleşmenin sona erdirilebileceği kabul edilmektedir....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan edimin eksik ve ayıplı olarak yerine getirilmesi nedeniyle doğan maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkin olup, mahkemece davacının maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin ise reddine dair verilen hüküm, davacı vekilince yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir....

      Söz konusu şirket aracı ithal eden firma olup dava tarihi itibariyle eser sözleşmesi ilişkilerinde 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümlerinin uygulanması mümkün bulunmadığından, eser sözleşmesinin tarafı olan yüklenici şirketin ayıplı ifasından ithalatçı şirketin sorumlu tutulması mümkün değildir. Bu durumda mahkemece davalı ... Auto Motorlu Araçlar Ticaret A.Ş. aleyhine açılan davanın taraf sıfatı-pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu diğer davalı ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması doğru olmamış, kararın bu davalı yönünden bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı ve davalı ... Otomotiv Petrol İnş. San. ve Tic. A.Ş.'nin tüm temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davalı ... Auto Motorlu Araçlar Ticaret A.Ş.'...

        Sokak, No:2 4. ...” adresinde bulunan binanın dış cephesinin “...” ile kaplaması işinin davalı tarafından “ayıplı” yapılması sebebiyle (10.000,00 YTL) maddi tazminatın davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, yanlar arasında “eser” sözleşmesi yapıldığının davacı tarafından kanıtlanmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiş ve verilen karar, davacı vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı iş-eser sahibi, davalı yüklenici şirket ile aralarında “sözlü” eser sözleşmesi yapıldığını; yüklenicinin yukarda belirtilen sözleşme konusu işi “ayıplı” yaptığını ileri sürmekte; davalı ise, yanlar arasındaki akdî ilişkinin “eser” sözleşmesi niteliğinde olmadığını; kaplama malzemelerinin satımına ilişkin “sözlü ticari taşınır mal satımı” niteliğinde akdî ilişki kurulmuş olduğunu savunmaktadır. Dava değerine göre, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 288. maddesi gereğince “esersözleşmesinin davacı tarafından yasal ve yazılı delille kanıtlanması gerekmektedir....

          Oysa somut uyuşmazlıkta davacı ref talebinde de bulunmuş olup, dava konusu restitüsyon cephe projesinin sahibinin hususiyetini taşıdığı ve "eser" niteliğinde olduğu ve davacının bu projenin sahibi olduğu, bu durumda proje üzerindeki mali hakları kullanma yetkisi fer’i müdahil şirkete ait olsa dahi davacının “eser üzerinde adın belirtilmesi hakkı”nın korunacağı ve eser olduğu kabul edilen projede eser sahibi olarak 5486 sayılı FSEK'nın 62/2. maddesi gereğince davacının adının yazılması gerektiği açıktır. Bu nedenle mahkemece eser üzerine davacının isminin yazılmasına yönelik karar verilmesi gerekirken bu yönde olumlu olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmamış kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle, fer'i müdahil ......

            Manevi tazminat; zarar görenin kişilik değerlerinde iradesi dışında meydana gelen eksilmenin (manevi zararın) giderilmesi, tazmin ve telafi edilmesidir. [Mülga 818 sayılı] BK. 49, kişilik hakkını koruyan genel bir sorumluluk normudur. BK. mad. 49, duygusal kişilik değerlerinin ve özellikle sosyal kişilik değerlerinin ihlâlinden doğan manevi zararların giderilmesini amaçlayan manevi tazminat davasını düzenlemiştir. Sosyal kişilik değerlerinin ihlâlinden doğan manevi zararlar arasında özellikle şeref ve haysiyetin, özel hayatın, evlilik birliğinin, aile bütünlüğünün, ticarî itibarın, çeşitli hürriyetlerin ihlâlinden doğan zararlar yer alır. Buna karşılık, özel nitelikte hüküm olan BK. mad. 47, fizik (maddi) kişilik değerlerinin, yani yaşama hakkı ile vücut bütünlüğünün ihlâlinden doğan manevi zararların tazminini düzenlemektedir. Manevi tazminat sadece sözleşme dışı sorumluluk hallerinde değil, BK. mad. 98/II aracılığıyla sözleşme sorumluluğunda da talep edilebilir (Prof. Dr....

            ye yapmış olduğu ameliyat nedeniyle yaşanan olumsuzluklar üzerine adı geçen şahıs tarafından davacı doktor aleyhine, eser sözleşmesinin gereği gibi yerine getirilmemesi nedeniyle açmış olduğu davada davacı aleyhine 17.750,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminat ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin tahsiline hükmolunduğu; verilen hükme istinaden davacı aleyhine, alacaklının İzmir 6. İcra Müd. 2017/15714 esas sayılı dosyasında asıl alacak ve ferileri yönünden takip başlatması üzerine, davacı tarafından takip dosyasına 73.173,41-TL ödenmesi nedeniyle dosyanın kapatıldığı anlaşılmıştır. Somut olayda; İzmir 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/302 Esas ve 2017/404 karar sayılı dosyası ve İzmir 6....

              Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/302 Esas ve 2017/404 karar sayılı dosyasında; hastası dava dışı Seçil Kocatepe'ye yapmış olduğu ameliyat nedeniyle yaşanan olumsuzluklar üzerine adı geçen şahıs tarafından davacı doktor aleyhine, eser sözleşmesinin gereği gibi yerine getirilmemesi nedeniyle açmış olduğu davada davacı aleyhine 17.750,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminat ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin tahsiline hükmolunduğu; verilen hükme istinaden davacı aleyhine, alacaklının İzmir 6. İcra Müd. 2017/15714 esas sayılı dosyasında asıl alacak ve ferileri yönünden takip başlatması üzerine, davacı tarafından takip dosyasına 73.173,41- TL ödenmesi nedeniyle dosyanın kapatıldığı anlaşılmıştır. Somut olayda; İzmir 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/302 Esas ve 2017/404 karar sayılı dosyası ve İzmir 6....

              Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat ve menfi zarar alacağı istemine ilişkindir. Sözleşmeden doğan davalarda bir alacağa temerrüt faizi yürütebilmesi için alacağın kesin vadede ödenmemiş ya da alacaklının usulüne uygun ihtarı ile borçlunun temerrüde düşürülmemiş olması gereklidir. (6098 sayılı TBK'nın 117. maddesi) Somut olayda kararlaştırılan kesin vade olmadığı gibi bir temerrüt ihtarı da bulunmadığı anlaşıldığından, 3. Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür....

                Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacı tarafından, davalı şirket aleyhine, T1 Ermiş’in isminin ve reklam yüzü olarak fotoğraflarının kullanılmasına istinaden maddi ve manevi tazminat isteminde bulunduğunu, davalı şirket aleyhine açılmış huzurdaki davaya ilişkin olarak zamanaşımı itirazlarının yerel mahkeme tarafından dikkate alınmadan hüküm kurulduğunu, Türk Borçlar Kanunu’nun Haksız Fiilden doğan zararların tazminine ilişkin bölümünde zamanaşımı süreleri dikkate alındığında, davacı tarafın taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davanın usulden reddi gerektiğini, Türk Borçlar Kanunu’nun aşağıda yer alan 72. Maddesine göre tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın geçmesiyle zamanaşımına uğradığını, -Davacı H. İkbal Gürpınar’IN maddi zararı oluşmadığından tazminata hükmedilemeyeceğini, Davacı H....

                UYAP Entegrasyonu