WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 30.06.2016 gün ve 2014/202-2016/154 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: Dava, eser sahipliğinden doğan hakların ihlal edildiği iddiasına dayalı 5846 sayılı FSEK kapsamında açılan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Davacının tariflerini içeren dergilerin, kitapların ve telif ücreti ödenmeksizin tariflerine yer verilerek eser sahipliğinden doğan hakların ihlaline neden olduğu iddia edilen dergilerin dosyaya delil olarak sunulduğu ve emanete alındığının anlaşılmasına karşın anılan deliller dosya kapsamında bulunmamaktadır. Bu durumda, dergiler, kitaplar ve taraflarca sunulan diğer deliller dosya kapsamına alınarak temyiz incelemesinin yapılabilmesi için Dairemize gönderilmek üzere dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir....

    Eser sözleşmesinin de kendine özgü olan iki temel unsuru vardır. Bunlar eser ve bedeldir. Bu sözleşme ile bir taraf (yüklenici) istenen özellikle sonucu (eser) meydana getirmeyi, diğer taraf (iş sahibi) ise bu çalışma karşılığında ivaz ödemeyi (bedel) üstlenmektedir. Eser sözleşmesinde tarafların edimleri birbirinin karşılığını oluşturmakta olduğundan tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmedir. Ayrıca niteliği itibariyle sürekli bir sözleşme olmayıp ani edimli bir sözleşmedir. Bu sözleşmenin unsuru olan meydana getirilecek eser, aynı zamanda sözleşmenin konusunu oluşturur. Ayırt edici diğer bir temel unsuru ise bedeldir. Meydana getirilecek bir sonuç bulunmasına rağmen bedel ödenmeyeceği kararlaştırılmış ise eser sözleşmesinin varlığından söz edilemez. Bedel, eser sözleşmesinin unsuru ise de tarafların anlaşırken bedeli kararlaştırmamış olmaları sözleşmenin kurulmasına etki etmez....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, eser sözleşmesinden doğan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 15.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 15.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 03.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Eser sözleşmesinin de kendine özgü olan iki temel unsuru vardır. Bunlar eser ve bedeldir. Bu sözleşme ile bir taraf (yüklenici) istenen özellikle sonucu (eser) meydana getirmeyi, diğer taraf (iş sahibi) ise bu çalışma karşılığında ivaz ödemeyi (bedel) üstlenmektedir. Eser sözleşmesinde tarafların edimleri birbirinin karşılığını oluşturmakta olduğundan tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmedir. Ayrıca niteliği itibariyle sürekli bir sözleşme olmayıp ani edimli bir sözleşmedir. Bu sözleşmenin unsuru olan meydana getirilecek eser, aynı zamanda sözleşmenin konusunu oluşturur. Ayırt edici diğer bir temel unsuru ise bedeldir. Meydana getirilecek bir sonuç bulunmasına rağmen bedel ödenmeyeceği kararlaştırılmış ise eser sözleşmesinin varlığından söz edilemez. Bedel, eser sözleşmesinin unsuru ise de tarafların anlaşırken bedeli kararlaştırmamış olmaları sözleşmenin kurulmasına etki etmez....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Asıl dava eser sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine, birleşen Ankara 14. İş Mahkemesi'nin 2011/968 Esas sayılı dosyası manevi tazminat istemine, birleşen Ankara 11. İş Mahkemesi'nin 2014/1256 Esas sayılı dosyası maddi tazminat istemine ilişkin açılan ek davadır. Ankara 18. İş Mahkemesi'nce davacının ıslah talebi de gözetilerek ilk raporla belirlenen ve ıslah edilen miktarlar üzerinden maddi tazminat istemi kabul edilmiş, yine manevi tazminat istekleri de kısmen kabul edilmiştir. Kararın temyizi üzerine Yargıtay 21....

            Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’na (FSEK’e) göre, yukarıda belirtilen hakların; eser veya bağlantılı hak sahipleri veya devrettikleri diğer hak sahibi kişilerden izinsiz kullanılması ve saldırıya konu olması hallerinde; eser sahibi tarafından, eser sahibinin tespiti davası, saldırının tespiti davası, saldırının kaldırılması davası, saldırının önlenmesi davası, maddi ve manevi tazminat davaları açılabilir.(Ünal Tekinalp; Fikri Mülkiyet Hukuku, dördüncü bası, sayfa 97 vd.) 5846 sayılı FSEK’ın 76. maddesi hükmü gereğince; bu Kanunun düzenlediği hukuksal ilişkilerden kaynaklanan uyuşmazlıklarda Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi görevlidir. Ancak, bunun için öncelikle, davacı yanın, davada "Fikri mülkiyet hakkına veya hak sahipliğine" dayanması gereklidir. Somut olayda ise, davacıya ait "Sen sen değilsin" adlı kitabın basılmamasından doğan; kitap basım bedeli 3500.-TL'nin, kitabın basılmamasından doğan kazanç kaybı olan 1000.-TL tazminatın ve 2000....

              Başka bir deyişle yasada dar kapsamlı mal ve hizmet ilişkileri, olağan tüketim işleri kapsama alınmıştır. 818 sayılı BK.nun 355.maddesinde (6098 sayılı TBK.nun 470.maddesi) gereğince, eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. Eser sözleşmesinin bu tanımı ile satım sözleşmesinden ayıran en önemli yanı, satımda sözleşme anında satın alınan şey mevcut ve kullanılabilir iken, eser sözleşmesinde sözleşme anında eser ortada olmayıp, sözleşmeden sonra imali söz konusudur. İstenilen vasıfta imalatın gerçekleştirilmesini gerektirmektedir. ... -2- Bu durumda, eser sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıkların çözümünde 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun uygulanması hukuken olanaklı değildir. Yargıtay H.G.K.nun 26.02.2003 tarih ve 2003/15-127 E.-2003/102 K.sayılı kararında da bu husus belirtilmiştir....

                , davacı maddi tazminat talebinde bulunmuş ise de; ortada maddi zarar olması için zarara uğrayanın eylemden önceki malvarlığı ile eylemden sonraki malvarlığı arasındaki farkında hesaplanması gerektiğini, huzurdaki davaya konu fotoğrafın eser ve ayna zamanda davacıya ait olup olmadığı bilinmemekle birlikte bu fotoğrafın eser vasfında olmaması ve/veya davacıya ait olmaması hallerinde FSEK hükümlerine göre talep edilen tazminat koşullarının da oluşmayacağını, herhangi bir kabul anlamına gelmemek kaydıyla, bir an için fotoğrafın davacıya ait bir eser olduğu varsayılsa dahi, davacının talep etmiş olduğu maddi ve manevi tazminat miktarlarının fahiş olduğunu belirterek davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir....

                  Maddesi uyarınca maddi manevi tazminat talebinde bulunabileceği, maddi tazminat yönünden aldırılan en son tarihli bilirkişi raporunda 151/2-b) kapsamında davalının 121.733,88 TL gelir elde ettiği tespit edilmiş ise de davalı kullanımlarının münhasıran davacı markasının yer aldığı ürünlerin kullanımına ilişkin olmayıp sadece markanın internet sitesinde ürün tanıtımını aşar mahiyette markasal kullanımlar olup bu nedenle yapılan hesaplamanın dosya kapsamına uygun bir hesaplama olmadığı bu nedenle mahkememizce maddi tazminatın Borçlar Kanunun 50....

                    Davacıların davalı tarafla anlaştıkları ve davalının kusuru sebebiyle elektrik sisteminde meydana gelen teknik aksaklıklar sonucunda, davet edilen ses sanatçılarının işlerini yapamadıkları için törenin gerektiği gibi yapılamadığı, bu sebeple davetlilere mahçup olukları iddiasıyla manevi tazminat istemine ilişkin somut olayda, hizmetten ziyade eser sözleşmesinin mevcut olduğu ve eser sözleşmesinin de genel hükümler ve Borçlar Kanunu'nun 355. maddesinde düzenlendiği anlaşıldığından, 4077 Sayılı Kanunun 3/d maddesinde düzenlenen hizmet kavramı kapsamında bulunmayan uyuşmazlığın genel mahkemelerde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nun 25. ve 26.) maddeleri gereğince ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 06/07/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu