Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Müspet zarar, alacaklının ifadan vazgeçerek zararının tazminini istemesi hâlinde söz konusu olur; alacaklının ifaya ilişkin talep hakkının yerini müspet zararının tazminine dair talep hakkı almaktadır. Müspet zarar kapsamında kâr kaybı, kârdan mahrum kalma karşılığı meydana gelen zarardır ve sözleşmeyi kusuruyla fesheden taraftan istenir. Aslında kâr kaybı açısından kârdan yoksun kalan tarafın mal varlığında kusurlu fesihten önce ve sonra bir değişiklik mevcut olmaz. Burada kârdan yoksun kalan kusurlu fesih yüzünden mal varlığında ileride meydana gelecek çoğalmadan mahrum kalır. Menfi zarar ise; uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır. Başka bir anlatımla, sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır. Menfi zarar borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşmenin hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkar (Tandoğan, s. 427)....

    HD 12.06.2017 gün ve 2017/121 Esas 2017/2508 Karar sayılı kararı) Davacı yüklenici, menfi zarar kapsamında yapıp da ödenmeyen iş bedeli, noter masrafı, damga vergisi, teminat mektubu için yapılan masraf, faiz ve komisyonları, sözleşmenin imzası için gerekli sigorta poliçesi masrafı, karar pulu bedeli ve Kamu İhale Kurumu payını isteyebilir. (15. HD 16.09.2020 gün ve 2020/1557 Esas 2020/2455 Karar sayılı kararı) Bu durumda mahkemece davacının menfi zarar kapsamında olan damga vergisi ve karar pulu bedelinin isteyebileceği gözetilerek istenilen kalemlere ilişkin sözleşmenin feshedildiği tarihten sonra sözleşmenin hükmünden yararlanılmayan kısmına tekabül eden miktar belirlenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. VI. KARAR Açıklanan sebeple; 1....

      Dava konusu olayda taraflar arasında bedel karşılığı eser sözleşmesi niteliğindeki taşeron sözleşmesi bulunduğundan, sözleşmenin sona ermesi üzerine yüklenicinin (iş sahibinin) talep haklarından biri de olumsuz zararın (menfi zararın) giderilmesi talebidir. Menfi zarar uygulanacağına ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin yerine getirilmemesi sonucu güvenin boşa çıkması nedeniyle uğranılan, sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır. Olumsuz zararın yasal dayanağı 6098 sayılı TBK'nın 125/III., B.K.106/II. maddesindeki genel düzenlemelerdir. Yargıtay içtihatları ve doktrinde eser sözleşmesinden dönülmesi nedeniyle uğranılan ve giderilmesi talep edilen olumsuz zararların sınırlı sayıda olmadığı kabul edilmekte; sözleşmenin yapılmasına ilişkin giderler, harçlar, posta giderleri, noter ücreti ve yapılmış bulunan imalâtın bedeli ile daha iyi koşullarla sözleşme düzenleme fırsatının kaçırılmış olmasından doğan zararlar da menfi zarar kapsamında değerlendirilmektedir....

        Belli günde asıl dava davacısı-birleşen dava davalısı vekili Avukat ... ile birleşen dava davacısı-asıl dava davalısı ... ve ...'nin gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Asıl dava yüklenici tarafından açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan teminat çeki bedelinin iadesi, bundan kaynaklanan zarar ve sözleşmenin feshi sebebiyle uğranılan zararların tahsili istemiyle başlatılan takibe yönelik itirazın iptâline ilişkindir. Birleşen dava sözleşmenin gereği gibi ifa edilmemesi sebebiyle oluşan zararların tazmini istemine ilişkindir....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, yüklenici tarafından açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan teminat çekinin bedelinin iadesi, bundan kaynaklanan zarar ve sözleşmenin feshi sebebiyle uğranılan zararların tahsili istemiyle başlatılan takibe yönelik itirazın iptâline ilişkin olup, mahkemece iş sahibi tarafından açılan davanın tefrikine, asıl davanın reddine dair verilen hüküm, davacı vekilince yasal süresi içerisinde temyiz olunmuştur....

            Madde hükümlerine göre işlem yapılacağını, ayrıca sözleşmenin feshi nedeniyle idarenin uğradığı zarar ve ziyanın da yükleniciden talep edilebileceğini, yükleniciye verilen süre içinde yüklenici şirketçe zararların giderilmediğini beyanda menfi zarar karşılığı şimdilik 3.891.013,70 TL'nin ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Mahkememizce davalı yüklenici ile yapılan sözleşme ile ikmal ihalesine ilişkin sözleşme ve tüm evraklar dosyaya kazandırıldıktan sonra dosya menfi zarar istemi hususunda rapor tanzimi için emekli Sayıştay uzmanlarından oluşan bilirkişi heyetine gönderilmiştir....

            Uyuşmazlık eser sözleşmesinden doğduğundan, olayda haksız fiillere ilişkin zamanaşımı sürelerinin uygulanması doğru değil ise de; işin teslim edildiği ve ilk davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 818 Sayılı BK'nın 126/IV. maddesinde yüklenicinin kasıt veya ağır kusuru ile akdi hiç veya gereği gibi yerine getirmemiş ve bilhassa ayıplı malzeme kullanmış ve ayıplı bir iş meydana getirmiş olması sebebiyle açılacak davalar hariç olmak üzere eser sözleşmesinden doğan davalar 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi tutulmuştur. Olayda yüklenicinin kasıt ve ağır kusuru olması ve gizli ayıbın varlığı kabul edilse dahi 818 Sayılı BK'nın 125 ve 6098 Sayılı TBK'nın 146. maddesi gereğince 10 yıllık zamanaşımına tabi olacaktır....

              Maddesinde belirtilen ''Ayrıca sözleşmenin feshi nedeniyle idarenin uğradığı zarar ve ziyan yükleniciye tazmin ettirilir'' hükmü, gerek Yargıtay kararlarında yer alan taraflar arasındaki sözleşmenin feshedildiği durumda Borçlar Kanunu'nun 108.maddesi gereği menfi-olumsuz zararın istenebileceğini, akdi haklı olarak fesheden ve kalan işi ikinci defa ihale eden iş sahibinin, sözleşmesinde bu konuda açık bir hüküm bulunmadıkça, sözleşmeye konu ilk ihale ile ikinci ihale arasındaki fark değil, yapılan ilk ihalede sözleşmesi feshedilen yüklenicinin yaptığı teklife en yakın teklifte bulunmuş olan katılımcının teklif ettiği fiyat ile iş sahibinin sözleşmenin feshini takip eden makul süre içerisinde yeniden yapılacak ikinci ihalede belirlenen fiyattaki farka göre menfi zararının belirlenmesinin gerekeceği hükmü, gerek Kamu İhaleleri Sözleşmeleri Kanunu 22.madde son fıkrasında yer alan ''Sözleşmenin feshi nedeniyle idarenin uğradığı zarar ve ziyan yükleniciye tazmin ettirilir.'' maddesi hükmü gereğince...

              mektubunun irad kaydedilmesinin haksız olduğu, nakte çevrilmiş teminatın iadesinin talep edildiği tarihten itibaren faiz işletilmesi gerektiği, sözleşmenin feshi nedeni ile davacının menfi zararını talep edebileceği, davacının ihale nedeni ile kar kaybı ile çalışma yapılmamasından doğan zararının menfi zarar kapsamında bulunmadığı, ihalelere girememe ve ticari itibar kaybedilmesi nedeni ile zarara uğranıldığına ilişkin somut delil sunulmadığı, ancak, davacının sözleşmeden kaynaklanan damga vergisi ve karar pulu bedeli toplamı olan 2137.05 TL'yi davalı tarafa ödediği ve sözleşmenin 3 ayının ifa edilmesi karşısında 2137.05 TL /12 x9 = 1602.74 TL menfi zararı bulunduğu gerekçesiyle, talep miktarı nazara alınarak davalıdan tahsiline karar verilmiş, karşı dava yönünden ise sözleşmenin haksız olarak feshedilmesi nedeni ile menfi zarar talep edemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı- karşı davacı vekili temyiz etmiştir....

                Menfi zarar; yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin yerine getirilmemesi nedeniyle uğranılan zarardır. Bu bağlamda, sözleşme yapılması için yapılan giderler (harç, noter masrafı vs.), sözleşmenin yerine getirilmesi için yapılan masraflar, sözleşmenin geçerliliğine inanılarak başka bir sözleşme fırsatının kaçırılması gibi zararlar menfi zararlar kapsamına girer. Konutun zamanında teslim edilmemesi nedeniyle uğranılan kira kaybı tazminatı müspet zarar olup, sözleşmenin ayakta tutulduğu durumlarda istenebilir.Sözleşmenin feshi halinde davacı tarafça kira kaybına ilişkin talepte bulunulamaz. Sözleşme davacı tarafça feshedildiğine göre, mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken müspet zarar olan kira kaybına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

                  UYAP Entegrasyonu