Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Menfi zarar borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşme hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkar (Tandoğan, age., s. 427). Bu husus Borçlar Kanunu'nun 108. (6098 sayılı TBK'nın 125/son) maddesindeki düzenlemeden kaynaklanmıştır. Burada alacaklının sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazmini söz konusudur. Menfi zarar kavramına, sözleşmenin yapılmasına ilişkin giderler, sözleşmenin yerine getirilmesi ve karşılık edanın kabulü için yapılan masraflar, sözleşmenin yerine getirilmesi dolayısıyla (gönderilen şeyin kaybolması gibi) uğranılan zarar, sözleşmenin geçerliğine inanılarak başka bir sözleşme fırsatının kaçırılması dolayısıyla uğranılan zarar, başka bir sözleşmenin yerine getirilmemesi dolayısıyla uğranılan zarar ve dava masrafları, noter masrafı, karar pulu, KİK payı, gerçekleştirilen imalat bedeli, personel gideri vb kalemler örnek olarak verilebilir....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı-k.davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl dava, sözleşmenin haksız feshi nedeni ile uğranılan menfi ve müspet zararın tazmini, karşı dava, sözleşmenin haklı feshi nedeni ile yapılan avans niteliğindeki ödemelerin tahsili istemine ilişkindir. Yerel mahkemede görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda somut olayda 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiği ve bu kanunun düzenlediği hukuksal ilişkilerden doğan davalarda görevli mahkemenin Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir....

      Kural olarak sözleşmenin feshedilmesi durumunda istenilecek zarar, BK’nın 106 ve 108. maddelerince, akdin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararlardır. Buradaki zarar akdin ifa olunacağına güvenilerek yapılan masraflar ve hükümsüzlüğü nedeniyle kaçırılan fırsat, kısaca olumsuz zararlardan ibarettir. Davacı, yukarıda değinilen kesin hükümle akdin feshini istediğine göre fesih sonucu uğradığı zararlar olumsuz zarardan ibaret olup, akdin ifasına bağlı olarak ileride uğranılacak kâr kaybı (olumlu zarar) fesih halinde istenemez. Bu nedenle davacının kâr kaybı isteminin tümüyle reddine karar verilmesi gerekirken, bilirkişi raporu ile bağlı kalınarak hüküm altına alınması usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda 1. bentte belirtilen nedenlerle davalı tarafın temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davalı taraf yararına BOZULMASINA, 13.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı haksız fesih nedeniyle uğranılan zararın giderilmesine istemine ilişkin açılmış tazminat davasıdır . Mahkememizce yargılama yapılarak, tahkikat aşamasına geçilmiş, davalı şirket ile yazışma yapılarak 2009/135726 ihale kayıt numaralı ihale dosyası ve ekleri ile sözleşmenin ayrıc hak ediş bilgileri celp edilerek dosyamız arasına alınmış, bilirkişi heyetinden rapor aldırılmıştır. 03/05/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle;Taraflar arasındaki sözleşmeye ve revize sözleşmeye göre erken fesih yapılıp yapılamayacağı konusu mahkemenin takdirindedir....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, ayıplı ifa nedeniyle sözleşmenin feshi, ödenen iş bedelinin iadesi ile ayıplı ifa nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi istemine ilişkindir....

            Asliye Hukuk Mahkemesi'nin istinaf ve Yargıtay denetimlerinden geçerek kesinleşen 2016/ 521 esas sayılı davası kapsamında; davacı tarafın haksız fesihten kaynaklı mahrum kaldığı kazanç kaybı ile ilgili olarak dava açma hakkını saklı tutarak menfi zarar tazmini isteğinde bulunduğu, ilgili mahkeme kararlarında taraflar arasındaki sözleşmenin davalılar tarafından haksız bir şekilde feshedildiğinin tespit edildiği ve menfi zarar olarak bir miktar tazminata hükmedildiği anlaşılmıştır. Eldeki davada ise; daha önce saklı tutulan müspet zarar anlamında yoksun kalınan kazanç ile cezai şart alacaklarının tespit ve tahsilinin istendiği görülmüştür. 6100 sayılı HMK'nın 114/1- i maddesi gereğince "aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması" dava şartı olarak düzenlenmiştir....

            Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalı ... ve temlik alacaklılarının tüm alacaklılarını diğer davalı ...'e temlik ettiklerini, dava konusu bononun, davalı yüklenici ...'in edimlerini eksiksiz olarak yerine getireceği varsayımı ile verildiğini, davalı ...'e yaptığı imalatların bedeli olarak gerek banka havalesi gerekse makbuz karşılığında ödemeler yapıldığını, harici ödemeler ve sözleşmenin haklı feshinden dolayı menfi zararları talep etme haklarını saklı tuttuklarını belirterek davalı ...'e eser sözleşmesi karşılığında verilen avans niteliğindeki bononun sözleşmenin geriye etkili feshi neticesinde iadesi gerektiğinden müvekkili kooperatifin 28.05.2011 tarihli 1.128.900,00 bedelli bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine, Ankara 26. İcra Müdürlüğünün .... Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; diğer davalı ...'...

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ Taraflar arasında görülmekte olan davanın eser sözleşmesinden kaynaklı menfi zararların tazmini talebiyle açılan tazminat davası olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın ise dava konusu ihale sebebiyle davacının uğramış olduğu herhangi bir zarar olup olmadığı, var ise miktarı, davalıdan tahsilinin talep edilip edilemeyeceği ve bir zarar var ise teminat olarak alınan tutarın bundan mahsup edilip edilemeyeceği hususlarında olduğu anlaşılmıştır. II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI 1.T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 23/02/2021 Tarih ve ... Esas-... Karar sayılı ilamında; "Bu kapsamda tacir olan tarafların, ticari işletmeleriyle ilgili bulunan uyuşmazlığın çözümünde, asliye ticaret mahkemesi görevlidir. Mahkemece, Asliye Ticaret Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. ......

                "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinin haksız feshi iddiasıyla açılmış olup, ödenmeyen hakediş bedelleriyle kâr kaybı alacağının tahsili istemine ilişkindir....

                  Kaldı ki dosya kapsamındaki belgelerden davacının çalıştırdığı işçilerin iş akitlerini haksız yere feshetmesi nedeniyle kendisi ile birlikte davalı aleyhine çok sayıda dava açıldığı ve bundan ötürü iş sahibinin yüklenici ile birlikte alacak ve tazminat ödemeye mahkum edildiği saptanmış olmakla bu hususun dahi tek başına haklı fesih nedeni olduğunun kabulü gerekmektedir. Şu halde haklı feshi nedeniyle davalının tazminat ve kâr kaybı ödemekle yükümlü tutulması mümkün bulunmadığından asıl davanın reddi yerine kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır....

                    UYAP Entegrasyonu