UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin haksız feshi nedeniyle uğranılan kar kaybı talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır....
TBK 470. maddesi gereğince eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği bir sözleşmedir. Davamızda somut uyuşmazlık konuları davacının sözleşmeyi fesihte haklı olup olmadığı ve sözleşmenin feshi nedeniyle menfi zararlarını davalılardan talep edip edemeyeceği noktalarında toplanmaktadır. Dosyamızda toplanan tüm deliller, alınan bilirkişi raporları ile; davalı iş ortaklığının edimini sözleşmede belirtilen 530 günlük sürede tamamlayamadığı ve bu nedenle davacı tarafından sözleşmenin 25.1., 26.1. ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu ile Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 20. maddesi gereğince gönderilen ihtarnamelerin sonuçsuz kalması nedeniyle 13.09.2017 tarih ve 2017/124 sayılı Yönetim Kurul Kararı ile feshedildiği ve fesih işleminde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı kanaatine varılmıştır....
İNŞAAT YAPIM SÖZLEŞMESİNİN FESHİ NEDENİYLE MÜSPET VE MENFİ ZARAR VE MANEVİ TAZMİNAT ALACAĞI 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 106 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 158 ] "İçtihat Metni" Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshi nedeniyle müspet ve menfi zarar ile manevi tazminat alacağının tahsili istemlerine ilişkindir....
fesihten doğan 17.907,11 TL damga vergisi tahakkuku yapılmış olup bu tutarın davalı nam ve hesabına davacı idare tarafından ödendiğinin anlaşıldığı, davacı işin feshi nedeniyle 183.900,32 TL teminat mektupları güncelleme bedeli talebi bulunmaktaysa da sözleşmenin feshi nedeniyle menfi zarar isteminde bulunan davacı idarenin aynı hukuksal ilişki kapsamında müspet zarar olarak nitelendirilebilecek teminat mektubu güncelleme bedelini talep edemeyeceğini belirterek asıl davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, karşı davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir....
için proje ve uygulama denetçisi, elektrik, makine, inşaat mühendisi, mimar, kontrol elemanı istihdam ettiğini ileri sürerek; sözleşmenin haksız feshedilmesi nedeniyle müvekkilinin uğramış olduğu olumlu kar yoksunluğu ve olumsuz zararların tespiti ile şimdilik 11.000,00 TL müspet zarar/kar ve menfi zararın tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Dolayısıyla, karşı tarafın malvarlığına girsin veya girmesin, sözleşme nedeniyle alacaklının cebinden (malvarlığından) çıkan ve yasal olarak harcanan paradır. Doktrinde hakim olan görüşe ve Yargıtay uygulamasına göre, burada oluşan zarar menfi (olumsuz) zarardır. Menfi zarar genel bir anlatımla hukuken geçerli olmayan bir borç ilişkisinin geçerli olduğuna inanmaktan (güvenmekten) doğan zarardır. Kısaca bu zarar, alacaklının sözleşme yaptığı için uğradığı, sözleşme yapmamış olsa idi uğramayacağı zarar olup, sözleşmeye güvenilerek yapılan harcamaların (giderlerin) tamamı, başka bir anlatımla karşı tarafın Malvarlığına girmese bile o sözleşme nedeniyle cepten çıkan paradır. Müspet zarar ise, sözleşme nedeniyle cebe girmesi gereken paranın, girmemesi nedeniyle meydana gelen zarardır. Bu niteliği gereği, müspet zarar daima ileriye dönük olup, bir beklenti kaybıdır. Diğer bir ifadeyle müspet zarar, akdin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesinden doğan zarar şeklinde de tanımlanabilir....
SAVUNMA : Davalı vekili; davanın TBK 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olduğunu, sözleşmenin mahkeme eliyle feshi ile malzeme bedeli ve kar mahrumiyeti alacağının tahsili istemine ilişkin olduğunu, davacının, davalının yer teslimini yapmaması nedeniyle sözleşmenin mahkeme eliyle feshi ile bakiye alacak ve kar kaybının ödenmesini talep ettiğini, ancak dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların gerçeklerle, iyilik ve dürüstlük kuralları ile de bağdaşmadığını savunarak, dilekçe ekinde sunulan belgeler doğrultusunda; fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava haklarının saklı kalması kaydıyla, davacıya talep ettiği alacak kalemleri ve değerlerinin açıklattırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir. ........
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle uğranılan menfi zararlar ile yoksun kalınan kâr kaybı alacaklarının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda kâr kaybı isteminin kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin kâr kaybı ile menfi zarara yönelik istemin reddine dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle uğranılan menfi zararlar ile yoksun kalınan kâr kaybı alacaklarının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda kâr kaybı isteminin kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin kâr kaybı ile menfi zarara yönelik istemin reddine dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir....
Eser sözleşmesinde ayıba dair hükümler, 818 sayılı BK'nın 359-363 maddeleri arasında düzenlenmiştir. BK'nın 360. maddesinde ayıp halinde iş sahibine, eserin iş sahibinin kullanamayacağı ve nisfet kaidesine göre kabule icbar edilemeyeceği derecede kusurlu veya sözleşme şartlarına aykırı olması (ayıplı olması) durumunda eseri kabulden kaçınma hakkı, ayıbın bu derecede önemli olmaması halinde bedelden indirim hakkıyla büyük bir masrafı gerektirmediği takdirde onarımını isteme hakkı şeklindeki seçimlik haklar tanınmış ve her üç halde de yüklenicinin kusurunun bulunması koşuluyla iş sahibinin zarar ve ziyan da isteyebileceği de kabul edilmiştir. Somut olayda imalât bedelinin ödendiği konusunda ihtilaf bulunmamakta olup davacı 10.06.2014 tarihli ıslah dilekçesinde terditli olarak sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesini talep etmiş, olmazsa zararlarının giderilmesini istemiştir....