Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sıfatıyla) Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 1. Tüketici Mahkemesi ve ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesince (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - KARAR- Dava, taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. ... 1....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesi davasına dair karar Dairemizin 29.05.2013 gün ve 2012/16782-2013/9537 sayılı ilamı ile karar verilmesi üzerine bu defa davacılar tarafından yasal süresinde karar düzeltme isteminde bulunulmuş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Mahkemenin kararında ve Yargıtay ilamında yazılı sebeplere göre 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 440.maddesinde yazılı hallerden hiçbirine uymayan karar düzeltme isteminin REDDİNE ve aynı Yasanın 442.maddesi gereğince takdiren 226.00.-TL para cezası ile aşağıda yazılı harcın karar düzeltme isteyenden alınmasına, 05.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/371 Esas KARAR NO : 2023/434 DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 09/03/2021 KARAR TARİHİ : 15/06/2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında yapılan sözleşme uyarınca davalının sözleşmede kararlaştırılan süre içerisinde işi bitirememesi halinde cezai şart ödenmesinin kararlaştırıldığını, davalının eksik ve hiç yapmamış olduğu işlerin bulunduğunu, sözleşmeye uyulmaması sebebiyle davacı lehine tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

        den ve/veya davalıya sorulabileceği, defter kayıtları incelenerek anlaşılabileceği, davacı, "Davalı firmanın geçerli sözleşme kaynaklı borcunu ifa etmemesi sebebiyle uğradığı fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL zararını" talep etmesine rağmen, bu zararın sözleşme ile ödenen bedelin iadesi şeklinde olabileceği belirtilmiştir. Davacı vekili tarafından sunulan 23/12/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 351.866,88 TL'sı olarak ıslah ettiklerini beyan ederek sözleşme ile ödenen bedelin iadesi talebi karşılığında 351.866,88-TL'sının ihtarnamenin tebliğinden itibaren 30 günlük sürenin bitimi olan 07.06.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesine karar verilmesi talep edilmiştir. Türk Borçlar Kanunu’nun 470. Maddesine göre, eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir....

          nin eser sözleşmesinin kendisine yüklediği edimleri yerine getirmediğini, bu işlerin müflis şirket tarafından yapılmasına ses çıkarmadığını, ancak bu süreçte geçen boş zamanı, müflis şirkete sözleşme bitimine ilave süre olarak vermediğini, aslında dava konusu sözleşmeye aykırı davrananın ... olduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Asıl dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın iflas masasına kaydı; birleşen dava ise, aynı eser sözleşmesinin feshi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir....

            nin eser sözleşmesinin kendisine yüklediği edimleri yerine getirmediğini, bu işlerin müflis şirket tarafından yapılmasına ses çıkarmadığını, ancak bu süreçte geçen boş zamanı, müflis şirkete sözleşme bitimine ilave süre olarak vermediğini, aslında dava konusu sözleşmeye aykırı davrananın ... olduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Asıl dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın iflas masasına kaydı; birleşen dava ise, aynı eser sözleşmesinin feshi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir....

              Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesinin feshi ile ödenen bedelin iadesi ve yoksun kalınan kara dayalı maddi tazminat isteğine ilişkindir. Davacı iş sahibi otel şirketi ile davalı yüklenici mimar şirketi arasında yapılan tadilat sözleşmesinde fesihle peşin ödenen paranın iadesi davasında ilk derece mahkemesi davanın reddine dair verdiği karar İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22....

                Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesinin feshi ile ödenen bedelin iadesi ve yoksun kalınan kara dayalı maddi tazminat isteğine ilişkindir. Davacı iş sahibi otel şirketi ile davalı yüklenici mimar şirketi arasında yapılan tadilat sözleşmesinde fesihle peşin ödenen paranın iadesi davasında ilk derece mahkemesi davanın reddine dair verdiği karar İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22....

                Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, sözleşmenin feshi ile ödenen iş bedelinin iadesi istemiyle açılmış, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı-yüklenici tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle sözleşme feshedilerek ödenen iş bedelinin iadesine karar verildiğinden davacı-iş sahibi yedinde olan 2 adet torbalama makinesinin davalı-yükleniciye iade edileceğinin tabiî bulunmasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Mahkemece hüküm altına alınan miktara 09.07.2010 tarihinden itibaren faiz yürütülmüştür. Davacı iş sahibi tarafından davalıya gönderilen 06.07.2010 tarihli iadeli taahhütlü mektup davalıya 09.07.2010 tarihinde tebliğ edilmiş, ihtarda ödenen bedelin 10 gün içinde iadesi istenmiştir....

                  Bu maddenin 1. fıkrasına göre götürü bedelli işlerde yüklenicinin yapılacak şeyi kararlaştırılan fiyata yapmaya mecbur olduğu, yapılacak şeyin tahmin edilen miktardan fazla emek ve masrafı gerektirse bile yüklenicinin bedelin artırılmasını isteyemeyeceği belirtildikten sonra 2. fıkrasında önceden tahmin olunamayan veya tahmin olunup da iki tarafça dikkate alınmayan hallerin işin yapılmasına engel olması veya son derece zorlaştırması halinde hakimin haiz olduğu takdir hakkı dolayısıyla sözleşme bedelini artıracağı veya sözleşmeyi feshedeceği belirtilmiş olup, uyarlama ancak bu koşullarda ve sözleşme bedelinin artırılması veya feshedilmesi suretiyle mümkündür. Davacının anılan maddedeki koşulların varlığını ileri sürerek bedel artırım veya sözleşmenin feshi talebi bulunmadığından davanın uyarlama davası olarak nitelendirilmesi mümkün değildir....

                    UYAP Entegrasyonu