ödenmediğini bildirdiği , inşaat ve hukukçu bilirkişi aracılığıyla rapor alındığı ; sipariş sözleşmesinde yapılacak iş karşılığının 190.000,00 TL + KDV olarak anlaşıldığı, davalının toplam 167.850,00 TL ödeme yaptığı, mahallinde yapılan keşifte eksik ve ayıplı işlerin tespit edildiği, ayıp ihbarında bulunulduğu bildirilmiş ise de dosyaya sunulan bir ihtarnamenin olmadığı ancak 10/05/2014 tarihinde teslimi gereken işlerde halen eksik ve ayıplı işlerin olduğu belirlendiğinde ayıp ihbarında bulunulmasında hukuki yararın olmadığı,davacının fatura alacağını isteyebilmesi için edimini eksiksiz yerine getirdiğini ispatlamasının gerektiği, eksik imalatın 54.750,00 TL, açık ayıpların 6.000,00 TL, gizli ayıplı imalatların 10.200,00 TL olduğu toplam 70.950,00 TL üzerinden tespitin yapıldığını, davalı defterlerinde fatura kayıtlı ise de, davacının davalı defterlerine dayanmadığı, fatura kaydının tek başına alacaklı olduğunu göstermediği, davacının sözleşme gereği eksik ve gizli ayıp bedelinin...
Bu durumda, davacı arsa sahibi eksik işlerin giderim bedelini de talep edebileceğinden bölge adliye mahkemesince hükme esas alınan raporu düzenleyen bilirkişi kurulundan davacı arsa sahibine bırakılan bağımsız bölümlerdeki eksik işler ile ortak alanlardaki eksik işlerin nelerden ibaret olduğu ve bunların dava tarihi itibariyle mahalli piyasa rayiçlerine göre giderim bedeli ile ortak alanlardaki eksikliklerin arsa sahibine ait olup devrettiği bağımsız bölümlerin arsa paylarına isabet eden kısmı konusunda gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınıp, taleple bağlılık ilkesi de gözetilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken davacının kendisine ait bağımsız bölümleri eksiklik sebebiyle daha düşük fiyatla satmış olmasına rağmen eksik işlerin giderim bedelini isteyebileceği gözden kaçırılarak yanlış değerlendirme sonucu davanın eksik işlere yönelik kısmının reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur....
DAVA : Eser sözleşmesinden kaynaklı alacak talebi HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi İSTİNAF EDEN : Davacı vekili Taraflar arasındaki Eser sözleşmesinden kaynaklı alacak davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin kararı davacı vekili tarafından istinaf edilmekle; kesinlik, süre, istinaf şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, istinaf dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
TL'nin davacının beyanı üzerine belirlendiğini, müvekkili tarafından Kayseri 4.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin .... d.iş sayılı dosyasında yapılan tespitteki bilirkişi raporunda yapılan imalatların belirlendiğini, projeye uymayan ayıplı ve eksik imalatların olduğunu, bu konuda bilirkişi raporuna yapılan itirazların dikkate alınmadığını, yapılan tespitte belirlenen ayıplı ve eksik işlerin daire sahiplerinin mağdur olmaması için müvekkili şirket tarafından yapıldığının kabulünün gerektiğini, imalatlardaki eksik ve ayıpların dikkate alınmaksızın bilirkişi raporunun düzenlendiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle: Taraflar arasında, eski Araboğlu binasının 1.470.000-TL (KDV hariç) karşılığında restorasyonun yapılmasına yönelik bir sözleşme bulunduğunu ve davacının sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerini eksiksiz tamamlayıp işi teslim ettiğini, toplam tutarı 1.582.616-TL olan 4 fatura düzenlediğini fakat hâla fatura bedellerinden ödenmeyen kısımlar olduğunu, ayrıca işin devamı sırasında davalının isteği üzerine bir kısım ek işler ile sözleşme dışı restorasyon işleri yapıldığını ve bu işlerin bedelinin de talep edilmesine rağmen ödenmediğini, davadan önceki zorunlu arabuluculuk görüşmelerinden sonuç alınamadığını beyanla, fazlaya dair talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla 5.000-TL'nin arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: K A R A R Dava, ayıplı ve eksik işlerin giderilme bedellerinin tahsili istemiyle açılmış, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-İş sahibinin ayıplı ve eksik işlerinin giderilme bedellerinin tamamının tahsilini isteyebilmesi için, kararlaştırılan iş bedelinin tamamını ödemiş olması gerekir....
Eser sözleşmesinden kaynaklanan ve kusurlu imalât nedeniyle uğranılan zararın giderim davalarının, yüklenici aleyhine açılması zorunludur. Davalı şirket, husumet itirazında bulunmuş ve davacı ile akdî ilişkisi bulunmadığını savunmuştur. Davacı, tarafça davalı şirketle eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu yasal delillerle ispatlanmamış ve buna ilişkin herhangi bir sözleşme sunulmamıştır. Bu durumda mahkemece davacı davalı ile eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu ve bu sözleşmenin ayıplı ifası sonucu zarara uğrandığını kanıtlayamadığından davalı sıfatı yokluğundan açılan davanın reddine karar verilmesi yerine kabulü doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür....
Dava dilekçesinde, davacı vekili dorse genişliğinin standart dışı olduğunu, şaselerin ST 52 kalite sacdan yapılması gerektiği halde buna uyulmadığını, araçların bazı kısımlarında çatlama meydana geldiğini, araç şaselerinin lastiklere çok yakın yapıldığını, makas pimlerinin ucunda somunların çıkmaması için rondela konulmadığını, arka lamba boynuz lambalarının yanlış yere takıldığını ve bu gibi ayıplı ve standart dışı imalatlarla eksik işin bulunduğunu belirterek, eksik ve ayıplı işlerin giderim bedelini, ayıplı dorse ile ayıpsız dorse arasındaki fark nedeniyle bedel, bazı dorselerde davacı tarafça yapıldığı iddia edilen ayıp giderim bedeli de bulunduğu belirtilerek 70.000,00 TL alacak ve ayıplı dorselerin iş ve güçten kalması nedeniyle 10.000,00 TL alacak, talep edilmiş ise de, eksik ve ayıplı işler yönünden talep edilen alacak kalemlerinin her biri için kuruşlandırma yapılmadığı, 70.000,00 TL içerisinde hangi kalemden ne miktar talep edildiği belirtilmediği anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni" Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemenin; davanın kabulüne dair kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2- Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince, Taraflar arasında 1113 m2 kapalı alanlı ve önünde 798 m2 çelik sundurmalı soğuk hava deposunun projesine uygun olarak imal edilmesi konusunda 13.07.2011 tarihli sözleşme imzalanmıştır....
Ayıp ihbarının yazılı olarak yapılması zorunlu olmayıp süresinde ayıp ihbarının yapıldığı her türlü delille ve tanık beyanıyla dahi kanıtlanabilir. Yine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesi'nin DOSYA NO: 2021/434 , KARAR NO: 2021/694 numaralı ilamında da bahsedildiği üzere: Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi, eser sözleşmesi ile birlikte satış vaadi sözleşmesinden oluşan karma bir akit olup eksik işler ve ayıplı imalâtların giderim bedeli, gecikme tazminatı ve cezai şart alacaklarında zamanaşımı süresi genel kural olarak sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu 126/4 ve 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 147/6. maddesi gereğince 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Gerek eksik ve kusurlu işlerin giderim bedeli gerekse gecikme tazminatı ve cezai şart alacakları teslim ile istenebilir hale geleceğinden zamanaşımı süresi teslim tarihinde başlayacaktır....