Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-Yazılı sözleşme bulunmamakla birlikte mahkemece sözlü eser sözleşmesi kurulduğu kabul edildiği ve davalı tarafça gerekçe yönünden temyiz yoluna başvurulmadığından taraflar arasında sözlü eser sözleşmesinin kurulduğunun kabulü zorunludur. Bedelde anlaşma olmadığından kural olarak bu halde 6098 sayılı TBK'nın 481. maddesi gereğince, yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre bedelinin belirlenmesi gerekmekte ise de yüklenici tarafından yapılan işler ile ilgili fatura düzenlenip sahibine tebliğ edilip sahibinin 6102 sayılı TT'nın .../.... maddesi gereğince ... gün içerisinde itiraz etmemesi halinde içeriği ve bu arada fatura içeriğine dahil bedel kesinleşeceğinden ayrıca mahalli piyasa rayiçleri ile bedelinin tespitine gerek bulunmamaktadır....

    Sözleşme konusu -----MOTORLU, 2 HAREKETLİ 1 SABİT SİSTEMDEN OLUŞAN AÇILIR CAM TAVAN SİSTEMİ İŞİ” Olan, Her iki tarafça kaşe ve imzalı, 19.10.2020 tarihli Eser Sözleşmesinin bedelinin KDV hariç 38.500,00TL olduğu, İşbu Eser Sözleşmesi için davacı şirketin davalı şirkete 28.01.2021 tarihli, -----nolu, KDV hariç 38.500,00TL, KDV dahil 45.430,00TL bedelindeki fatura düzenlediği, Faturanın Malzeme/Hizmet açıklaması bölümünde “Açılır Cam Tavan Sistemlerinin Yapılması” açıklamasının yer aldığı, Sözleşme konusu “ISI YALITIMLI DOĞRAMA ANAHTAR TESLİM YAPIM İŞİ” olan, her iki tarafça kaşe ve imzalı, 19.10.2020 tarihli Eser Sözleşmesinin bedelinin KDV hariç 26.489,54Euro olduğu, Bu eser sözleşmesi kapsamında yapılan işle ilgili bazı ayıpların ortaya çıkması sebebiyle, taraflar arasında 18.12.2020 tarihinde yapılan ödeme protokolüne göre, davacı şirketin davalı şirkete 7.000,00Euro ödeme yapacağı (diğer bir ifadeyle eser sözleşme bedelinden 7.000Euro indirim yapılacağı) kararlaştırılmıştır....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta; davacı, davalı ile 800kg.lık 10 kişilik 2 adet asansör yapım sözleşmesi yaptıklarını, davalının işi eksik yaptığını, eksik işin .... asansöre tamamlattırıldığını ileri sürerek, eksik yapılan asansör bedelinin davalıdan tazmini talebinde bulunmuştur. Yerel mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı tarafından istinaf edilmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta; davacı, davalı ile 800kg.lık 10 kişilik 2 adet asansör yapım sözleşmesi yaptıklarını, davalının işi eksik yaptığını, eksik işin Cenikli asansöre tamamlattırıldığını ileri sürerek, eksik yapılan asansör bedelinin davalıdan tazmini talebinde bulunmuştur. Yerel mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı tarafından istinaf edilmiştir....

        Davalı inşaatın teslime hazır hale getirildiğini, işi teslim almayan sahibinin eksik ve ayıplı imalât yapıldığı iddiasının çelişkili olduğunu, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece ayıplı imalâtların giderim bedeli olarak 3.950,00 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne sair taleplerin reddine karar verilmiştir. Ruhsat alma yükümlülüğü eser sözleşmelerinde aksine hüküm olmadıkça sahibine ait olduğundan belediyeye ödenen cezadan davalının sorumlu tutulması mümkün olmadığı gibi, davacının talepleri arasında yer alan fesih talebi dışında kalan cezai şart ve ayıp giderim bedeli müspet zarar kapsamında olup sözleşmeyi fesheden, akdî ilişki ayaktaymış gibi ona bağlı taleplerde bulunamaz. Davacı tarafından sözleşme dava dilekçesi ile feshedilmiş bulunduğundan, davacının istemlerinden eksik ve ayıp giderim bedelinin de tahsiline karar verilmesi doğru olmamıştır....

          Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bedeli alacağının tahsiline karar verilmesi istemi ile açılmıştır. Davalı, akdî ilişkinin varlığını inkâr etmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Taraflar arasında yazılı eser sözleşmesi bulunmadığı gibi bedel konusunda uyuşmazlık vardır. Bu durumda bedeli 818 Sayılı BK'nın 366. maddesi uyarınca bilirkişilerce hesaplanmalıdır....

            Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan bedelinin tahsiline ilişkindir. Davacı taşeron davalı ise yüklenicidir, her ne kadar mahkemece taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin kurulmadığından bahisle dava reddedilmiş ise de; Eğirdir Orman İşletme Müdürlüğü’nün 17.02.2014 tarihli yazısında davacı ... ve ... davalı Orma Orman Mahsulleri ... San. ve Tic. A.Ş. tarafından kesim sahasında çalıştırıldığının görüldüğünü, yine 22.05.2014 tarihli yazısında ise ...’ın davalı Orma Orman Mahsulleri ... San. ve Tic. A.Ş. adına 491,692 m3 yapacak odun ile 2777 ster yakacak odun ve lif yonga odunu vasfında orman emvali üretimi yaptığına, davacı ... ile ilgili kayda rastlanmadığına ilişkin yazı cevapları, sunulan akaryakıt ödemeleri ve davacı tarafından sunulan davalı çalışanı ... elinden çıktığı anlaşılan ve imzası inkar edilmeyen belge bir bütün halinde değerlendirildiğinde taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu anlaşılmaktadır....

              Öte yandan bedelinin hesaplanmasında TBK'nın 480. maddesinde düzenlenmiş olup, mülga 818 sayılı BK'nın 365. maddesindeki düzenleme ile paralel hükümler getirilmiştir. Götürü ücret işin başında sabit ve kesin olarak kararlaştırıldığı için, kural olarak sonradan artırım talebinde bulunulamaz. Eser, sözleşme ile kararlaştırılan ücretten daha yüksek bir fiyata mal olsa bile, yüklenici ücretin artırılmasını talep edemez (TBK'nın madde 480/III, BK'nın madde 365/III). Bu yüzden maliyet artışlarından kaynaklanan riski yüklenici taşır. Diğer taraftan eser başlangıçta tahmin edilenden daha az emek ile meydana getirilse dahi, sahibi bedelin tamamını vermek zorundadır. Götürü bedelle eser sözleşmesinde bedelinin belirlenmesinde fiziki oran kurularak hesaplama yapılmalıdır. Dairemizin ve Yargıtay'ın yerleşik uygulamaları da bu yöndedir. Fizik oran kurulurken de, eserdeki ayıp ve eksikler gözönüne alınmalıdır....

                Dairemizin yerleşik içtihat ve uygulamalarında, bedelinin tamamının yüklenici tarafından taşerona veya sahibince yükleniciye ödenmesi halinde eksik ve kusurların giderim bedeli hüküm altına alınabilir ise de bedelinin ödenmemiş olması halinde eksik ve kusurların giderim bedeli değil, varsa fazla ödenen bedelinin iadesine karar verilmesi gerektiği, bu nedenle eksik ve kusurlar gözetilerek yapılan işin fiziki oranı belirlenip bedeline uygulanarak mukayese edilmesi sonucu eksik veya fazla ödemenin belirlenmesi gerektiği; sözleşme dışı ve fazla işler yönünden ise yapılmış ve bunun sahibinin yararına olması durumunda TBK’nun 529. maddesine göre vekâletsiz görme hükümleri uyarınca işin yapıldığı tarihteki mahalli piyasa rayiçlerine göre belirlenecek bedelinin istenebileceği kabul edilmektedir....

                İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemece davanın görev yönünden reddine karar verilmesi hukuken yerinde olmadığını, davaya konu takibin kaynağı olan alacağın eser sözleşmesi mi hizmet sözleşmesinden mi kaynaklandığı noktasında yerel mahkeme hatalı değerlendirmeyle hizmet sözleşmesinden kaynaklandığını tespit ettiğini, oysa davaya konu takibin kaynağı olan alacak dosya münderecatında yer alan davalı/borçlu (yüklenici) ile müvekkil arasında KBB Darıca İlçesi 1800 Kişilik Kapalı Spor Salonu Yapım İşine ait alt yüklenici sözleşmesinden de anlaşılacağı üzere eser sözleşmesinden kaynaklandığını, eser sözleşmesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 470. maddesinde, “eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” şeklinde tanımlandığını, eser sözleşmeleri iki tarafa karşılıklı borç yükleyen bir tür görme sözleşmesi olduğunu, yüklenici, ...

                UYAP Entegrasyonu