Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

arasında eser sözleşmesi yapıldığı, bu kapsamda davalı ----- ise iş sahibi olduğu, bu kapsamda--- kurulması sırasında meydana gelen kazada TBK 66. maddesi gereğince davalı-----ilişkisi olduğundan ve ceza dosyası ve tanık anlatımları ile tüm dosya kapsamından aralarında çalışan-çalıştıran ilişkisi anlamında bir bağımlılık ilişkisi de söz konusu olmadığı, yüklenicinin 3....

    Dava, TBK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın, İİK'nın 67. maddesi uyarınca iptali isteğine ilişkindir. Davacı taşeron/alt yüklenici, davalı ise işveren/üst yüklenicidir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; karara karşı davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen gerekçelerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Taraflar arasında imzalanan sözleşme, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğindedir. Uyuşmazlığın, eser sözleşmesi hükümlerine göre değerlendirilip çözülmesi gerekli ve zorunludur. 6098 Sayılı TBK'nın 470. maddesi, "Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir." hükmünü; aynı kanunun 471. maddesi, "Yüklenici, üstlendiği edimleri işsahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır....

      Toplanan delillerden davalı şirketler arasında hastane ek inşaatının temel kazısı ve hafriyatı işinin yapılması için "Hafriyat Sözleşmesi" imzalandığı, davaya konu zararın bu işin yapımı sırasında yüklenici davalı Ö... K... Hafriyat Ltd. Şti. tarafından meydana getirildiği anlaşılmaktadır. Eser sözleşmelerinde kural olarak, iş sahibi ile yüklenici arasında bağımlılık ilişkisi bulunmamakta, yüklenici iş sahibinden bağımsız olarak üstlendiği işi sözleşme koşullarına uygun olarak tamamlayıp teslim etmeyi üstlenmektedir. Bu özellik dikkate alındığında, eser sözleşmelerinde bağımlılık ilişkisi, bir başka deyişle iş sahibinin adam çalıştıran sıfatı bulunmadığından sözleşme ile üstlenilen işin yerine getirilmesi sırasında yüklenicinin üçüncü kişilere zarar vermesi halinde iş sahibinin zarardan sorumlu tutulamayacağı kabul edilmektedir. Ancak, bu kesin bir kural değildir....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi:Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: K A R A R - Dava, eser sözleşmesinin ifası sırasında çıkan yangında zarar gören taşerona ait iş makinelerinin bedelinin, davalılardan müteselsilen tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen karar, davacı vekilince süresi içinde temyiz edilmiştir. Davacı vekili müvekkilinin, davalılardan kamu idaresinin işvereni olduğu, ... Hastanesi inşaatı işinin yüklenicisi olan davalılar, ... Endüstri San. Tic. A.Ş. ile ... İnşaat Taahhüt San. Tic. Ltd. Şti. iş ortaklığının (......

          Yüklenicinin edimi eseri meydana getirmek, iş sahibinin karşı edimi ise kendisine teslim edilen esere bedel (ücret) ödemektir. Eser, yüklenicin sanat ve becerisini gerektiren bir emek sarfıyla gerçekleştirilen sonuçtur. Meydana getirilen eserin iş sahibinin beklentisini karşılamaması halinde sözleşmedeki dengeler bozulur. Bu bakımdan teslim edilen eserin fen ve sanat kurallarına uygun, iş sahibinin beklentilerini karşılar özelliği taşıması gerekir. Aksi halde eser, ayıplıdır ve yüklenicinin ayıptan dolayı sorumluluğu ortaya çıkar. Bir tanımlama yapmak gerekirse eserdeki ayıp, sözleşmede üzerinde anlaşılan (yüklenicinin esere ilişkin olarak zikrettiği) niteliklerin veya dürüstlük kuralları gereğince bulunması gereken lüzumlu niteliklerin meydana getirilen eserde bulunmamasıdır. Başka bir ifadeyle, eserde sözleşme ve dürüstlük kurallarına göre olması gereken vasıfla fiilen mevcut olan arasındaki fark ayıptır....

            Eser sözleşmesi, karşılıklı edimleri içerir bir iş görme akdidir. Yüklenicinin edimi, eseri meydana getirmek ve iş sahibine teslim etmek, iş sahibinin karşı edimi ise, teslim edilen eserin bedelini ödemektir. Kural olarak, eser sözleşmesi, zorunlu şekil koşuluna bağlı değildir. Sözleşmenin kurulması için yazılı şekil şartı yok ise de davalı tarafından sözleşme ilişkisi inkâr edildiği takdirde yazılı delille ispata ilişkin kuralların gözetilmesi gerekir. 6098 Sayılı TBK'nın 470. maddesi, "Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir." hükmünü; aynı kanunun 471. Maddesi, "Yüklenici, üstlendiği edimleri işsahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır. Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken meslekî ve teknik kurallara uygun davranışı esas alınır....

              Samsun 3 Asliye Hukuk Mahkemesince 13.03.2018 tarih 2016/31 Esas 2018/117 Karar sayılı ilamı ile; taraflar arasında taşıma sözleşmesi kurulduğunu taşıma sözleşmesinin ticaret kanununda düzenlendiğini taraflar arasındaki işin ticari iş olduğunu belirterek görevsizlik kararı verildiği görülmüşüştür. Bu bağlamda davalıya ait ... de bulunan taşınmazın toprak ve harfiyat ile doldurularak taraçalaması konusunda yapıldığı iddia edilen sözleşmenin niteliği üzerinde durmak gerekmiştir. Bilindiği üzere Borçlar Kanununda düzenlenen eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir” Eser sözleşmesi tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir. Eser sözleşmesi rızaî bir sözleşmedir. Eser sözleşmesi sürekli bir borç ilişkisi doğurmaz. Eser sözleşmesinde yüklenicinin borçlandığı bir eser meydana getirme ediminin konusu, bir iş görme sonucu (Arbeitserfolg)dur....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Taraflar arasında sözleşmenin kurulduğu tarih itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi bulunduğu uyuşmazlık konusu değildir. Davacı ile davalı arasındaki sözleşmenin niteliği itibariyle rüzgar enerji santrali kulelerinin imalatı kapsamında olduğu ve eser sözleşmesi hükümlerinin uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır. Eser sözleşmesini düzenleyen 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470. maddesi uyarınca yüklenicinin edimi bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin edimi ise, karşılığında bedel ödemeyi üstlenmesidir. Eser sözleşmesinin niteliği gereği yüklenici sonucu garanti etmektedir. Burada sözleşme yapılmasının nedeni belli bir sonucun ortaya çıkmasıdır. Eser yüklenicinin sanat ve becerisini gerektiren bir emek sarfı ile gerçekleşen sonuç olup, yüklenici eseri iş sahibinin yararına olacak şekilde ve ona hiçbir zarar vermeden meydana getirmek yükümlülüğü altındadır....

                  Ancak, dosya kapsamından, davacı ile sigortalı yüklenici arasında belirli kuyuların sondajı ve sondaj kulelerinin montajı işine dair eser sözleşmesi bulunduğu ve bu kuyuların yerleri ile mahiyetlerinin sözleşmenin eki ile belirlendiği, dava konusu zararların bu kuyuların sondajı sırasında meydana geldiği anlaşılmakta olup, eser sözleşmesi taraflara karşılıklı haklar ve borçlar yükleyen bir iş görme sözleşmesi olduğundan, yüklenici yapımını üstlendiği eseri sözleşmeye teknik ve sanatsal kurallara ve amaca uygun olarak imal edip iş sahibine teslim etmekle mükelleftir. Öte yandan, davacı ile sigortalı yüklenici arasında imzalanan eser sözleşmesinin kurulduğu tarihte yürürlükte bulunan ve zaman bakımından uygulanması gereken mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisinde, konunun uzmanı yükleniciler olduğundan gerekli tedbirleri alma yükümlülüğü de yüklenicilere aittir....

                    Diğer yandan; eser sözleşmesinde, yaratılacak sonuç (eser) önemli öge olduğu halde; hizmet sözleşmesinde, belirli ya da belirli olmayan bir süreyle işgörme ögesi önemlidir. Yani bir eser ortaya çıkarmayan emek harcamaları da, iş sözleşmesi yönünden işgörme sayılır. Eser sözleşmesi belli bir sonucun meydana getirilmesi şeklinde oluşurken, hizmet sözleşmesinde herhangi bir sonuç taahhüt edilmemektedir. Başka bir ifadeyle, eser sözleşmesinde, bir bina gibi eserin tamamlanması taahhüt edilirken, hizmet akdine bağlı çalışan işçinin bu tarz bir taahhüdü bulunmamaktadır. Hizmet sözleşmesinde, belirli veya belirsiz bir süreliğine hizmet ediminin hasredilmesi söz konusu iken işçi açısından sonucun varlığı önemli değildir....

                    UYAP Entegrasyonu