Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Diğer yandan; eser sözleşmesinde, yaratılacak sonuç (eser) önemli öge olduğu halde; hizmet sözleşmesinde, belirli ya da belirli olmayan bir süreyle işgörme ögesi önemlidir. Yani bir eser ortaya çıkarmayan emek harcamaları da, iş sözleşmesi yönünden işgörme sayılır. Eser sözleşmesi belli bir sonucun meydana getirilmesi şeklinde oluşurken, hizmet sözleşmesinde herhangi bir sonuç taahhüt edilmemektedir. Başka bir ifadeyle, eser sözleşmesinde, bir bina gibi eserin tamamlanması taahhüt edilirken, hizmet akdine bağlı çalışan işçinin bu tarz bir taahhüdü bulunmamaktadır. Hizmet sözleşmesinde, belirli veya belirsiz bir süreliğine hizmet ediminin hasredilmesi söz konusu iken işçi açısından sonucun varlığı önemli değildir....

    İhtisas Kurulunun 07.11.2007 tarihli raporunda 10.10.2004 tarihinde meydana gelen olayla ölüm arasında illiyet bağı bulunduğuna dair tıbbi delillerin olmadığının belirtilmesi karşısında, sanığın ölümden sorumlu tutulamayacağı, eylemin taksirle yaralama suçunu oluşturacağı ve hukuki durumunun buna göre tayin ve takdirinin gerekeceği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı, sanık müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 04.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Hukuk Dairesinin güncel kararları bulunduğunu, müvekkilinin alacağının bir deniz alacağı olmadığını, kaldı ki deniz alacağı olsa dahi, bunun denizcilik ihtisas mahkemelerinin görevli kılınması için tek başına yeterli olmadığını, görevsizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.Taraflar arasında davacının donatanı olduğu geminin tamir, bakım ve onarım işlerinin yapılması konusunda eser sözleşmesi bulunmaktadır. TTK'nın 1352. Maddesinde deniz alacakları sayılmıştır. Buna göre, doğrudan deniz ticareti alanıyla ilgili tazminat ve alacaklar deniz alacağı olarak tanımlanmıştır. Denizcilik İhtisas Mahkemelerinin davaya bakabilmesi için davanın deniz ticaretinden kaynaklanması gerekli ve zorunlu olup, somut olayda asıl ve karşı dava bakımından ihtilâf, davacıya ait geminin bakım ve onarım işlerinin yapımı sırasında meydana gelen yangından kaynaklanan zararların tahsili istemine ilişkindir....

        TBK 470 maddesinde " Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir." tanımı yapılmıştır.Tanımdan hareketle; eser sözleşmesinin unsurlarının, bir eserin meydana getirilmesi, eser meydana getirmeye karşılık ücret ödenmesi veya ücret ödemenin vaad edilmesi, tarafların meydana getirilecek eser ve karşılığında ödenecek ücret konusunda anlaşmaları olduğu söylenebilir. Eser sözleşmesinde yüklenici kural olarak işi, iş sahibine bağımlı olmaksızın serbestçe yaptığı halde, hizmet sözleşmesinde işçi,sadece belirli veya belirsiz bir süre için "zaman " itibariyle işverene bağımlı olarak ve onun direktifi altında çalışır.İşçi, işverene karşı bağımlı bir halde çalışırken, yüklenici iş sahibine karşı daha bağımsız bir durumdadır. Her ne kadar eser sözleşmesinde, yüklenici iş sahibinin talimatlarına uymak zorunda olsa da, yapılan iş bakımından bağımsız bir niteliktedir....

          Bağımlılık iş sözleşmesinin belirleyici unsurudur. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 470 maddesinde "Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir." tanımı yapılmıştır. Tanımdan hareketle; eser sözleşmesinin unsurlarının, bir eserin meydana getirilmesi, eser meydana getirmeye karşılık ücret ödenmesi veya ücret ödemenin vaad edilmesi, tarafların meydana getirilecek eser ve karşılığında ödenecek ücret konusunda anlaşmaları olduğu söylenebilir. Eser sözleşmesinde yüklenici kural olarak işi, iş sahibine bağımlı olmaksızın serbestçe yaptığı halde, hizmet sözleşmesinde işçi, sadece belirli veya belirsiz bir süre için "zaman" itibariyle işverene bağımlı olarak ve onun direktifi altında çalışır. İşçi, işverene karşı bağımlı bir halde çalışırken, yüklenici iş sahibine karşı daha bağımsız bir durumdadır....

            Dava, eser sözleşmesine konu edimin eksik ifası nedeniyle peşinat olarak ödenen bedelinin ve taraflar arasında imzalanan protokol uyarınca cezai şartın tahsili isteğine ilişkindir. 6098 Sayılı TBK'nın 470. maddesi, "Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir." hükmünü; aynı kanunun 471. maddesi, "Yüklenici, üstlendiği edimleri işsahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır. Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken meslekî ve teknik kurallara uygun davranışı esas alınır. Yüklenici, meydana getirilecek eseri doğrudan doğruya kendisi yapmak veya kendi yönetimi altında yaptırmakla yükümlüdür. Ancak, eserin meydana getirilmesinde yüklenicinin kişisel özellikleri önem taşımıyorsa, işi başkasına da yaptırabilir....

              Hukuk Dairesi’nin 02.05.2014 tarih 2014/4898 Esas, 2014/7007 Karar sayılı ilâmı ile onandığını belirterek ödenen tazminatın davalıdan rücuen tahsilini talep etmiş, davalı; su basmasının nedeninin davacının ekiplerinin çalışması sırasında meydana geldiğini, sözleşmenin ifası sırasında yapılan çalışmalar ile meydana gelen olay arasında illiyet bağı bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddini savunmuş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanunu hükümlerine göre: Yargı işlemlerinden bu kanuna bağlı (1) sayılı tarifede yazılı olanları, yargı harçlarına tabidir (2. md.). Yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer ölçüsüne göre nispi esas üzerinden, işlemin nev'i ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden alınır (15. md.). Değer tayini mümkün olan hallerde dava dilekçelerinde değer gösterilmesi mecburidir. Gösterilmemişse davacıya tespit ettirilir. Tespitten kaçınma halinde, dava dilekçesi muameleye konmaz (16/3. md.)....

                İş kazası; maddede belirtilen hal ve durumlardan birinde meydana gelen ve sigortalıyı hemen ve sonradan bedence ve ruhça arızaya uğratan olay olarak tanımlanabilir. Hizmet akdi Borçlar Kanununun 393-447. maddeleri arasında düzenlenmiş olup, ayrıca İş Kanunlarında da hizmet akdini düzenleyen çeşitli hükümler yer almaktadır. İstisna akdi Borçlar Kanununun 470.maddesinde “Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir” şeklinde tanımlanmaktadır. Müteahhit, iş sahibi ile akdi ilişkiye girerken bir sonuç (eser) meydana getirmeyi taahhüt etmektedir. Bu anlamda eser, bir iş görme faaliyetinin maddi veya maddi olmayan sonucudur. Ücret belli bir süre çalışıldığı için değil, netice için ödenmektedir. İstisna akdinde ekonomik risk müteahhit tarafından yüklenirken, hizmet akdinde işveren tarafından karşılanacaktır. Hizmet akdini karakterize eden unsurlar; “ücret”, “bağımlılık” ve “zaman” olarak sıralanabilir....

                  Sigorta poliçesi özel şartlarının 1. maddesinde de açıkça ifade edildiği üzere, sadece mutaden yapılan işin ifası sırasında meydana gelen zararlar teminat altına alınmış olup müteveffanın vefatı sırasında ifa ettiği çelik konstrüksiyon işi, sigortanın faaliyet konusunu oluşturan mutat iş kapsamında bulunmadığından, doğan zarar sigorta teminatı dışında olup davanın reddi gerekmektedir. Davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz isteminin kabulü yerine yerel mahkeme kararının yazılı gerekçe ile bozulması doğru olmadığından, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairenin farklı gerekçe ile bozma kararının kaldırılarak kararın yukarıda yazılı gerekçe ile bozulması gerekmiştir....

                    HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Dava, eser sözleşmesinin ifası sırasında üçüncü kişiye verilen zararın rücuen tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasında 23.11.2011 tarihinde imzalanan protokol başlıklı sözleşme imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğindedir. Uyuşmazlığın, eser sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerekmektedir. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir....

                    UYAP Entegrasyonu