WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçluların itiraz etmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tazminat isteminde bulunmuştur. Mahkemece davanın kabülüne karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı 3.11.2009 tarihinde başlattığı icra takibi ile 8100 TL kira parası ve 795 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 8895 TL’nin tahsilini istemiştir.Düzenlenen örnek 13 ödeme emri borçlulara tebliğ edilememiştir. İ.İ.K.’nun 269. Maddesinde ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun itiraz sebeplerini icra dairesine bildirmesi üzerine yasal ödeme süresi geçtikten sonra alacaklının merciden tahliye isteyebileceği öngörülmüştür. Borçlulara ödeme emri tebliği işlemi yapılmadığından, anılan maddedeki süreler işlemez....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi KARAR Taraflar arasında görülen icra emrine itiraz davasında mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararına yapılan itirazın reddine dair ara karar temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesinde, icra emrine itiraz ederek haczin kaldırılması ile dava sonuçlanıncaya kadar satış işlemlerinin durdurulmasını istemiştir. Davacı tarafın ihtiyati tedbir talebi mahkemenin, 31.01.2013 tarihli ara kararı ile kabul edilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra emrine itiraz KARAR ... İcra Müdürlüğünün 2011/2241 Esas sayılı dosyasının iadesi ile itiraz konusu olan aynı icra dairesinin 2011/2211 Esas sayılı dosyasının onaylı örneğinin celbiyle birlikte gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 29.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatmış olduğu icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçlunun yasal süresinde itiraz etmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece, istemin süreden reddine karar verilmesi üzerine karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Alacaklı vekili tarafından, kiracı borçlunun kira borcunu ödemediğinden bahisle icra takibi başlatıldığı, davalıya gönderilen örnek 13 nolu ihtarlı ödeme emrinin davalı borçluya 24.12.2011 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine, borçlu tarafından süresi içinde 28.12.2011 tarihinde ödeme emrine itiraz dilekçesi verildiği, bu itiraz dilekçesinin alacaklıya 9.1.2012 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür....

          Her ikisinde de süre ödeme emrine itirazın alacaklıya veya vekiline Kanun’un 62/2. maddesi çerçevesinde tebliğinden itibaren başlar ve tebliğ yukarıda açıklandığı üzere Tebligat Kanunu hükümleri çerçevesinde sağlanır. Yerleşik uygulamada da bu sebeple ödeme emrine itiraz Tebligat Kanunu’nun düzenlediği şekilde alacaklı veya vekiline tebliğ edilmemişse, sair suretlerle itirazdan haberdar olunduğu ileri sürülse dahi hak düşürücü sürenin başlamayacağı kabul edilmektedir (Hukuk Genel Kurulunun 21.10.2015 tarihli, 2013/19-2415 E., 2015/2335 K. sayılı kararı). Ne var ki, bu yönde tebligat kendisine yapılmamış olsa bile alacaklının ödeme emrine itirazın hükümden düşürülmesi için öngörülen kanuni yollara başvurabilir ve bu hâlde salt ödeme emrine itiraz alacaklıya henüz tebliğ edilmediği gerekçesiyle erken dava açıldığından bahsedilemeyeceği açıktır....

            Maddesinde, Ödeme emrindeki müddet içinde borçlu tarafından itiraz olunmamışsa alacaklının bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden iflas kararı isteyebileceği, bu dilekçeye borçlunun ödeme emrine itiraz etmediğini mübeyyin ödeme emri nüshasının raptedilmesi lazım olduğu, borçlu ödeme emrine itiraz etmişse takibin duracağı ve alacaklının bu itirazın kaldırılması ile beraber borçlunun iflasına karar verilmesini bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden isteyebileceği düzenlenmiştir. İstanbul BAM .... Hukuk Dairesi'nin 04/11/2021 tarih ve ... Esas ...Karar sayılı ilamında işaret olunduğu üzere Bakırköy ... İcra Müdürlüğü'nün ... E. Sayılı takip dosyasında, iflas ödeme emrinin tebliğinde, şirket yetkilisinin iş takibinde olduğu belirtilmişse de, daimi işçi olduğundan bahisle kendisine tebliğ yapılan ...'...

              davacı borçlu vekili tarafından 02/01/2023 tarihli yetkiye, borca ve ferilerine itiraz dilekçesinde ödeme emri ile birlikte takibe dayanak belgelerin eklenmemiş olduğu yönünde de itirazda bulunulduğu, bu şekilde şikayete konu usulsüzlüğün 02/01/2023 tarihinde öğrenildiği anlaşıldığından, ilk ödeme emrine yönelik şikayetin bu tarihten itibaren 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde yapılması gerektiği halde 7 günlük süre geçtikten sonra şikayetin 11/01/2023 tarihinde yapıldığı anlaşıldığından ilk ödeme emrine yönelik şikayetin süreden reddine karar verilmesi gerektiği halde şikayetin esastan reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır....

              Somut olayda, alacaklı tarafından, yazılı kira sözleşmesi ile kiralanan taşınmazın kira süresinin bitmesi nedeniyle tahliyesi talebiyle ilamsız icra takibine başlandığı, borçluya örnek 14 numaralı tahliye emrinin 13.11.2015 tarihinde tebliği üzerine, borçlunun icra müdürlüğüne 18.11.2015 tarihinde verdiği itiraz dilekçesi ile, tahliye emrine konu taşınmaz ile tahliye taahhütnamesinde belirtilen taşınmazın adreslerinin farklı olduğunu ve tahliye taahhütnamesinin baskı altında alındığını ileri sürerek takibin durdurulmasını talep ettiği, icra müdürlüğünce, itiraz merciinin icra mahkemesi olduğu gerekçesiyle 20.11.2015 tarihinde talebin reddine karar verildiği görülmüştür. İİK'nun 274/1. maddesinde; "İtiraz etmek isteyen kiracı itirazını tahliye emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya şifahen icra dairesine bildirir. Bu suretle itiraz tahliye takibini durdurur" hükmüne yer verilmiştir....

                İİK’nun 168/....maddesi ile borca ve ödeme emrine itiraz için sebepleri ile birlikte beş gün içinde icra mahkemesine başvurulacağı şeklinde düzenleme yapılmıştır. Somut olayda alacaklının başlattığı takipte ödeme emri borçluya ....01.2016 tarihinde tebliğ edilmiş, İİK'nun 168/....maddesinde belirtilen yasal beş günlük sürenin son günü tatile rastladığından ....01.2016 tarihinde icra mahkemesine itiraz edilmiş olmakla itiraz yasal beş günlük sürede olup mahkemece şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, istemin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren ... gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, ........2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Davalı borçlu 21.12.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, alacaklı görünen tarafa kira alacağından dolayı borcu bulunmadığını bildirerek asıl alacağa, faize ve ferilerine itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması isteminde bulunmuştur. Mahkemece, borçlunun ödeme emrine itirazının bulunmadığı ve böylelikle takibin kesinleşmiş olduğu, davalı borçlu hakkında ilamsız tahliye takibinin kesinleştiği, otuz (30) günlük yasal süre içerisinde kira borcunun ödenmemesi nedeniyle davalı borçlunun temerrüde düştüğü ve ödeme süresinin bitim tarihinden itibaren yasal altı (6) aylık süre içerisinde tahliye davasının açıldığı, İİK 269 vd. maddelerindeki tahliye şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması istemine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu