İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece '' ... davalının ödeme emrine icra dairesinde itiraz etmediği, kesinleşen takibe rağmen davalı şirket tarafından borcun ödenmediği ve usulüne uygun olarak tebliğ edilen depo emri kararının yerine getirilmediği anlaşılmıştır. Bilindiği üzere, kambiyo senetlerine dayalı iflas yolu ile takipte ticaret mahkemesinin yaptığı inceleme şekli bir incelemedir. Mahkeme bu davada alacaklının gerçekten alacaklı olup olmadığını genel hükümlere göre inceleme yetkisine sahip değildir. Yani, borçlunun yedi gün içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olması halinde; ticaret mahkemesi, alacağın esası hakkında bir incelemeye girişmez; alacağı mevcut kabul ederek yalnız şekli hususları (ödeme emrine itiraz edilip edilmediğini ve edilmemişse borcun ödenip ödenmediğini) incelemekle yetinir. Borçlu bu iflas davasında (ticaret mahkemesinde) borçlu olmadığına dair bir itiraz veya def'ide bulunamaz; yani borçlunun itiraz ve def'ileri mahkemece inceleme konusu yapılamaz....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece '' ... davalının ödeme emrine icra dairesinde itiraz etmediği, kesinleşen takibe rağmen davalı şirket tarafından borcun ödenmediği ve usulüne uygun olarak tebliğ edilen depo emri kararının yerine getirilmediği anlaşılmıştır. Bilindiği üzere, kambiyo senetlerine dayalı iflas yolu ile takipte ticaret mahkemesinin yaptığı inceleme şekli bir incelemedir. Mahkeme bu davada alacaklının gerçekten alacaklı olup olmadığını genel hükümlere göre inceleme yetkisine sahip değildir. Yani, borçlunun yedi gün içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olması halinde; ticaret mahkemesi, alacağın esası hakkında bir incelemeye girişmez; alacağı mevcut kabul ederek yalnız şekli hususları (ödeme emrine itiraz edilip edilmediğini ve edilmemişse borcun ödenip ödenmediğini) incelemekle yetinir. Borçlu bu iflas davasında (ticaret mahkemesinde) borçlu olmadığına dair bir itiraz veya def'ide bulunamaz; yani borçlunun itiraz ve def'ileri mahkemece inceleme konusu yapılamaz....
Bu nedenle, borçlu tarafından örnek 12 numaralı ödeme emrine süresinde icra dairesinde itiraz edildikten sonra, icra müdürlüğünce borçluya kendiliğinden örnek 10 numaralı ödeme emri gönderilmesi işlemi usulsüz olup, anılan ödeme emrinin ve buna dayalı olarak yapılan işlemlerin iptali gerekir. O halde mahkemece, şikayetin kabulü ile örnek 10 numaralı ödeme emrinin ve bu ödeme emrine dayalı olarak yapılan işlemlerin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davanın yasal dayanaklarından olan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun, "ödeme emri" başlığını taşıyan 55'inci maddesinde, kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı, "ödeme emrine itiraz" başlıklı 58'inci maddesinde, kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. Anlaşılacağı üzere, "menfi tespit" niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının hak düşürücü nitelikte olan yedi günlük süre içerisinde açılması zorunludur. Dosya kapsamına göre, davacıya gönderilen ödeme emirlerinin davacıya tebliği tarihi araştırılmamış olup, davanın hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığı belirlenmemiştir....
İcra Müdürlüğü’nün 2015/2294 E. sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus iflas yolu ile takibe başlanıldığını, borçlunun gönderilen ödeme emrine itiraz ettiğini, itirazın haksız ve yersiz olduğunu, bu nedenle itirazın kaldırılmasına ve davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, icra takibine yapılan itirazın kaldırılması ile davalının iflasına karar verilmesi istemine ilişkin olduğu, davacının .... 1....
Davalı kiracı tarafa örnek no:14 tahliye emri tebliğ edilmiş olup 08.07.2022 tarihinde vekili aracılığıyla icra dosyasmıza itiraz etmış itiraz sonucu takip durmuştur. Davalı kiracı tarafından itiraz dilekçesinde dayanak belgenin gerçeği yansıtmadığını kiralanın tahliyesi için kanuni şartların oluşmadığını beyan etmişse de tarafımıza noter huzurunda vermiş olduğu tahliye taahhüdü göz önüne alınarak davalı tarafın iddialarının ve borca itiraz dilekçesinin kabulünün hukuken mümkün olmadığı ortadadır. Davalı tarafın tahliye emrine yapmış' olduğu soyut itirazlarının tek nedeni başlatmış olduğumuz takibi haksız ve hukuka aykırı olarak durdurarak müvekkilimin mağduriyetine sebebiyet vermek ve davaya konu taşınmazda biraz daha fazla oturmaktır. Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı T3 Tic. Ve San. Ltd....
"İçtihat Metni"İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra emrine itiraz İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2012/701 Esas sayılı dosyasının celbiyle birlikte gönderilmesi için dosyanın Mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 08.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece; borçlunun ilamsız icra takibine yedi günlük itiraz süresi içinde itiraz etmediği bu nedenle alacaklı davacının itirazın iptali davası açmasında menfaati bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.İlamsız icra takiplerinde ödeme emrine itiraz süresi yedi gündür. Bu süre, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği tarihten itibaren başlar. Borçlu yedi gün içinde ödeme emrine itiraz etmez ise, ödeme emri ve icra takibi kesinleşir. Ödeme emri tebliği usulsüz ise, ödeme emrinin tebliğ edildiği tarih, borçlunun usulsüz tebliği öğrendiğini bildirdiği tarihtir ve yedi günlük normal itiraz süresi bu tarihten itibaren başlar. Somut olayda; ödeme emri 30.11.2010 tarihinde davalının işçisine tebliğ edilmiş, davalı 08.12.2010 günü, ödeme emrinin tebliğini izleyen 8. gün itirazını yapmıştır. Davalı itirazını yedi günlük itiraz süresi içinde yapmamıştır. Ancak davalıya yapılan ödeme emri tebliği usulsüzdür....
Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58.maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur....
Davada, davalının işlettiği otele ait elektrik-su ve vergi borcunun davacı tarafından ödendiği, ödenen bu bedelin tahsili için yapılan icra takibine davalının itiraz ettiği ileri sürülerek itirazın iptali istenilmiş; mahkemece, sunulan belge ve bilgilere göre istemin kabulüne karar verilmiştir. İİK'nın 67. maddesine göre; takip talebine (süresi içinde) itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliğ tarihinden itibaren bir sene içinde itirazın iptali istemiyle dava açabilir. Borçlu (ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün; İİK m. 62) süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmemiş veya süresi geçtikten sonra itiraz etmiş ve bu nedenle ilamsız icra takibi kesinleşmiş ise, alacaklının itirazın iptali davası açması mümkün değildir. Nitekim alacaklı bu durumda, kesinleşen takip gereği alacağını tahsil imkanına kavuştuğundan ayrıca itirazın iptali davası açarak ilam elde etmesinde hukuki bir yararı bulunmamaktadır. Davanın ön şartı ise, dava açmakta hukuki yararın bulunmasıdır....