TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacının nöbetçi astsubaylara nöbet öncesi vardiya izni verilmeyeceğine ilişkin emirden haberdar olduğu, bu emrin davacının da katıldığı 20/03/2015 tarihinde icra edilen haftalık HAFOK toplantısında sözlü olarak verildiği, ancak davacının bu emre rağmen 09/04/2015 tarihinde nöbetçi astsubaya vardiya öncesi izin verdiği, bu nedenle davacının savunma ve itiraz hakkı tanınarak emre itaatsizlik disiplinsizliğinden 1/16 aylıktan kesme cezası ile cezalandırıldığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Dava konusu disiplin cezasına esas teşkil eden emrin kendisine iletilmediği, böyle bir emirden haberdar olmadığı, söz konusu disiplin cezasına dayanak hiç bir hukuki belge bulunmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ: … DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir....
Askeri Yargıtay Daireler Kurulunun 06.06.2013 tarihli, 2013/78 esas ve 2013/70 karar sayılı kararı ile Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin 13.03.2014 tarihli, 2013/770 esas ve 2014/358 karar sayılı kararlarında da belirtildiği üzere, "Emre İtaatsizlikte Israr" suçunun oluşması için; 1-) Üst veya amir tarafından hizmete ilişkin bir emrin verilmesi, 2-) Astın ise bilerek ve isteyerek; a. Emri hiç yapmaması veya b. Emrin yerine getirilmesini söz veya fiiliyle açıkça reddetmesi yada c....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi KARAR Dava, ödeme emrin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıdan alınmasına, 11.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; ASCK’nin 88’inci maddesinde yer alan hizmetten sıyrılmak kastıyla emre itaatsizlik suçunun temel unsurlarının maddedeki atıf çerçevesinde ASCK’nin 87’nci maddesinde gösterildiği cihetle; bu suçun sırf askerî suç olması karşısında, suçun maddî unsurları arasında yer alan asker kişi sıfatının ve suçluluğun hukukî sonuçları bakımından kusur yeteneğine etki edebilecek bir ruhsal rahatsızlığı olup olmadığının, keza, amir tarafından verilmiş askerî hizmete ilişkin bir emrin varlığının yargılama sonucunda her türlü şüpheden arındırılmış bir şekilde ortaya konması gerekmektedir. Somut olayda; sanığın 2013-2014 Yılı Ağır Silah Atışlarının 57. Top. Tug. K. Yrdc.lığının 14 Mart 2014 tarihli emri gereğince 4. Topçu Taburu Topçu atışlarına Katılacak Personel Listesinde 3....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, yapılan incelemede; Askeri Mahkemece, sanığın kendisine tebliğ edilen emir hilafına hareket ederek hastaneye servis aracını beklemeden kendi imkanlarıyla gitmek suretiyle emre itaatsizlikte ısrar suçunu işlediğinden bahisle mahkumiyetine karar verilmiş ise de; Bir emre aykırı davranışın emre itaatsizlikte ısrar suçunu oluşturması için, bu emrin askerî hizmete ilişkin olması gerektiğinde hiçbir kuşku bulunmamaktadır. TSK İç Hizmet Kanunu’nun 6’ncı maddesine göre; “Hizmet”; kanunlarla nizamlarda yapılması veya yapılmaması yazılmış olan hususlarla, amir tarafından yazı veya sözle emredilen veya yasak edilen işlerdir. 8’inci maddesine göre, “Emir”; hizmete ait bir talep veya yasağın sözle, yazı ile ve sair surette ifadesidir. 9’ncu maddesine göre ise, “Amir”; makam ve memuriyet itibariyle emretmek yetkisine sahip kimsedir....
Mevzuat, konusu suç teşkil eden emir müstesna, amir tarafından verilen emrin muhteva itibari ile kanuna uygunluğunu araştırmaktan astı yasaklamıştır. Emrin hizmete ilişkin olması halinde, emri yerine getiren kimsenin prensip itibari ile hiç bir ceza sorumluluğu yoktur ve bütün sorumluluk sadece emri verene aittir. Özel nitelikte olmayan ve bu özel niteliği ilk bakışta anlaşılmayan her emir, hizmetle ilgili sayılmak gerekir. Ast kendisinden verilen emrin bir suç işlemek maksadı ile verildiğini biliyorsa ve buna rağmen emri yerine getirmişse kendisi de amirle birlikte ceza görecektir. Dikkat edileceği veçhile, astın bu hususta sadece bir şüpheye kapılması cezalandırılması için yeterli değildir, zira her asker, amiri tarafından verilen emrin kanuni olduğunu farz ve kabul etmek zorundadır ve bu konuda ast lehine bir karinenin varlığı kabul edilebilir(AsCK 41, f. 2 ve 3)(Prof, Dr. Sahir Erman Askeri Ceza Hukuku Syf 176 vd.). Emrin hukuka uygunluğu konusunda yanılgı olabilir....
Anayasanın 137/2. maddesinde konusu suç teşkil eden bir emrin yerine getirilmesi halinde sadece emri yerine getirenin sorumluluktan kurtulamayacağı belirtilmiş ise de böyle bir emri verenin sorumlu olacağı da muhakkaktır. Şayet emrin konusu suç teşkil ediyorsa Anayasanın 137/2 ve TCK'nın 24/3. maddeleri gereğince böyle bir emrin yerine getirilmesinden emri veren azmettiren, yerine getiren ise fail olarak sorumlu tutulacaktır. (Koca-Üzülmez, Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, 9. Baskı, s. 331) Bir hukuk devletinde kural olarak konusu suç teşkil eden emir hiçbir surette yerine getirilemez. Aksi takdirde yerine getiren ile emri veren sorumlu olur. (1982 Anayasasının 137/2, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 24/3. maddesi). Askeri hizmete müteallik hususlarda verilen emir bir suç teşkil ederse bu suçun işlenmesinden emri veren mesuldür....
23.10 sıralarında Başbakanın televizyonda yaptığı “TSK içerisinde bir grup askerin kalkışması” açıklaması ile hareketliliğin bir darbe girişimi olduğunu anladığı; saat 23.30 civarında sanık ... tarafından telefonla arandığı ve tüm personelin toplanması talimatının kendisine iletildiği, bunun üzerine gemide görev yapan diğer personeli aradığı ve toplanma emrini onlara ilettiği, saat 00.10-00.20 sıralarında Birliğine geldiği, sanık ...’in kendisini tekrar aradığı ve “seyir hazırlığı yapmasını, liman ağzında travers çekmesini, liman içi asayişin sağlanmasını, deniz hudut kapılarının kontrolünün sağlanmasını”, emrin daha sonra yazılı hale getirileceğini söylediği, kendisinin de emrin teyidini sorduğu, sanık ...’in emrin sanıklar ..., ... ve ...’ten teyidli olduğunu söylediği, bunun üzerine ve diğer gemilerin de çıktığını duyunca yazılı emri beklemeden 00.50’de seyre çıktığı, yaklaşık 0,3 mil (400-500 metre) kadar açıldığı; saat 01.18’de Sahil Güvenlik Karadeniz Bölge Komutanlığı Harekat...
Mevzuat, konusu suç teşkil eden emir müstesna, amir tarafından verilen emrin muhteva itibari ile kanuna uygunluğunu araştırmaktan astı yasaklamıştır. Emrin hizmete ilişkin olması halinde, emri yerine getiren kimsenin prensip itibari ile hiç bir ceza sorumluluğu yoktur ve bütün sorumluluk sadece emri verene aittir. Özel nitelikte olmayan ve bu özel niteliği ilk bakışta anlaşılmayan her emir, hizmetle ilgili sayılmak gerekir. Ast kendisinden verilen emrin bir suç işlemek maksadı ile verildiğini biliyorsa ve buna rağmen emri yerine getirmişse kendisi de amirle birlikte ceza görecektir. Dikkat edileceği veçhile, astın bu hususta sadece bir şüpheye kapılması cezalandırılması için yeterli değildir, zira her asker, amiri tarafından verilen emrin kanuni olduğunu farz ve kabul etmek zorundadır ve bu konuda ast lehine bir karinenin varlığı kabul edilebilir. (AsCK 41, f. 2 ve 3) (Prof, Dr. Sahir Erman Askeri Ceza Hukuku Syf 176 vd.)...
İş Mahkemesi Dava, ödeme emrin iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....