Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davalı banka tarafından davacının hesabına konulan blokenin kaldırılması istemine ilişkindir. İzmir 8. Tüketici Mahkemesince, davanın bankacılık işleminden kaynaklandığı ve mutlak ticari dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ise, tarafların tacir olmadığı, uyuşmazlığın tüketici işleminden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 6502 sayılı Kanunun 3. maddesinde “Tüketici işlemi; eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve işlemi ifade eder.” şeklinde yeniden tanımlanmıştır. Bu hüküm, mülga 4077 sayılı Kanunun 3/1-h bendindeki tüketici işlemi tanımından daha kapsamlıdır....
Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davalı banka tarafından davacının hesabına konulan blokenin kaldırılması ve davalı banka tarafından yapılan kesintilerin iadesi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. ... 14.Tüketici Mahkemesince, davanın bankacılık işleminden kaynaklandığı ve mutlak ticari dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... 13.Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ise, 6502 sayılı Kanunun 3/1 maddesine göre bankacılık işleminin tüketici işlemi olarak sayıldığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 6502 sayılı Kanunun 3/l. maddesinde “Tüketici işlemi; eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve işlemi ifade eder.” şeklinde yeniden tanımlanmıştır....
Davalı vekili, borçlunun emekli maaşına konan blokenin kaldırılmasına yönelik talebin ve yapılacak yargılama sonunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafından SGK’dan olan alacaklarına ilişkin virman-takas-mahsup talimatı verilmiş olup, yapılan kesintilerin bu talimat doğrultusunda yapıldığı, davacının blokenin kaldırılması ve hesabından alınan bedellerin iadesi yönündeki talebinin TMK'nun 2. maddesi uyarınca hakkın kötüye kullanması niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece davalı tarafından davacının emekli maaşına konulan haczin icra mahkemeleri tarafından kaldırıldığı, maaştan yapılan kesintinin bilirkişi tarafından belirlenen faiziyle birlikte istirdadı gerektiği belirtilerek davanın kabulüne, 3.740.TL asıl alacak, 379.00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.119 TL’nin davalıdan alınarak, davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 16.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Dava konusu uyuşmazlık, tüketici kredisi nedeniyle maaşa konulan blokenin kaldırılması ve istirdat istemine ilişkindir. Bu tür uyuşmazlıklardan kaynaklanan davaların temyiz incelemesi Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi'ne aittir. Ancak 13. Hukuk Dairesince dosyanın Dairemize gönderilmiş olduğu anlaşılmakla, görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Yargıtay Yüksek Başkanlar Kurulu'na sunulmak üzere Yüksek 1. Başkanlığa gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Dosyanın görev uyuşmazlığının çözümü için Başkanlar Kurulu'na sunulmak üzere Yargıtay Birinci Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 12.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesinin 2019/12376 Esas 2020/5762 Karar sayılı ilamında belirtildiği gibi) Emekli maaşının haczedilebilmesi için verilen muvafakat geçersiz olduğundan, şikayetin kabul edilerek emekli maaşına konulan haczin tümden kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken 1/4'ünü aşan kısım yönünden emekli maaşına konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesi isabetsizdir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki uyuşmazlık, tüketici kredi sözleşmesinin eki niteliğindeki talimata dayalı olarak emekli maaşı üzerine konulan blokenin kaldırılması ve kesinti miktarının iadesi istemine ilişkin olup, Tüketici Mahkemesi sıfatıyla karar verilmiştir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 04.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğü 2015/16444 E. dosyası ile başlatılan ilamsız takipte müvekkilinin borcundan dolayı emekli maaşına konulan haczin kaldırılması taleplerinin ilgili icra müdürlüğünce reddedilmesi üzerine; 30/07/2020 tarihli müdürlük kararının kaldırılmasına, bugüne kadar kesilen icra dosyasında mevcut olan paranın ve dava sonuçlanana kadar icra dosyasına gelecek paranın tarafımıza iadesine, dosyaya gelmiş ve gelecek paraların alacaklı tarafa ödenmemesine karar verilmesi için dava açtıklarını, 10/09/2002 tarihinde 8.894,24 TL tutarındaki borç için müvekkilinin emekli aylığına haciz işlemi uygulandığını, 04/04/2007 tarihinde 2006/11936 E. numarası ile 42.077,30 TL tutarındaki borç için müvekkilinin emekli aylığına haciz işlemi uygulandığını, müvekkilinin emekli maaşına haciz konulmasına 17/04/2008 tarihinden sonra muvafakat etmediğini, bu tarihten önce veya banka ile yapılan işlemler sırasında alınan muvafakate dayanarak emekli aylığına haciz koyulamayacağının Yargıtay kararları ile açıkça...
yoksulluk nafakasına hükmedilmediği, davacının 16.04.2021 tarihli dilekçesi ile dosya borcunun 80.000,00 TL'si için emekli maaşına haciz konulmasına muvafakat ettiği ve müşterek çocukların reşit olmadan önceki döneme ilişkin olarak tahakkuk eden iştirak nafakaları dikkate alınarak, dosya hesabının buna göre yapılmasına, davacının emekli maaşına konulan haczin kaldırılması yönündeki talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
Temyiz dilekçesinin (REDDİNE), 2) Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinde; Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus icra yolu ile başlatılan icra takibi sırasında SGK'dan almakta olduğu emekli maaşına haciz konulması üzerine borçlunun emekli maaşına konulan haczin kaldırılması isteğiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, borçlunun 22/06/2006 tarihinde icra müdürlüğüne mal beyanında bulunduğu sırada emekli maaşından yasal kesinti yapılması hususunda dilekçe ile muvafakat verdiği anlaşılmış ise de alacaklının 14/08/2006 tarihli SGK emekli maaşına haczin talep edildiğine dair dilekçesinin haricinde başkaca borçlunun emekli maaşına dosya gereği haciz konulduğuna dair bilgi veya belge bulunmaması nedeniyle borçlunun maaş haczi ispatlanamadığından şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. Somut olayda, şikayete konu takip dosyası kapsamında, borçlunun emekli maaşına haciz konulduğuna ilişkin bir belgeye rastlanılmadığı görülmüştür....