Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, davacının davalı bankadan kullandığı ihtiyaç kredisi taksitleri için rızası dışında maaşından yapılan kesintilerin iadesi ve maaşına konulan blokenin kaldırılması talebine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının bankadan kullandığı krediler nedeniyle davalı banka tarafından davacının emekli maaşının yatırıldığı hesaptan, alacağa mahsuben kesinti yapılıp yapılamayacağı ve davalı banka tarafından yapılan kesintilerin geri istenip istenemeyeceğine ilişkindir. Davacı ile davalı banka arasında 04/07/2018 tarihli 50.000,00 TL v miktarlı bireysel kredi sözleşmesi imzalandığı, davacının imzaladığı kredi sözleşmesine ek rehin sözleşmesi, taahüttname ve virman takas mahsup talimatı verdiği görülmüştür....

İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında imzalanan 02/03/2010 tarihli Bireysel Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi ve 17/02/2011, 25/03/2011 ve 25/01/2012 tarihli Tüketici Kredisi Sözleşmelerinde rehin, takas, mahsup ve hapis hakkına ilişkin hükümler nazara alındığında, davacının emekli maaşına ve bankadaki alacaklarına banka tarafından bloke konulmasına muvafakat ettiği, borcun ödenmemesi üzerine bankanın, söz konusu hükme dayanarak kesinti ve tahsilat yapmasında hukuka aykırılık bulunmadığı, taraflar arasında düzenlenen tüketici kredisi sözleşmelerindeki rehin, takas, mahsup ve hapis hakkına ilişkin düzenlemelerin 6502 sayılı Yasa kapsamında haksız şart niteliğinde olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

    hükmüne istinaden müvekkili hesabını bloke etmenin yasaya aykırı sözleşme yapılmayacak olması nedeni ile hesaba konulan blokenin geçersiz sayılması ve bir hakkın doğumundan önce feragat edilmesinin genel hukuk prensiplerine aykırı olması bloke işleminin yasaya aykırı olduğunu gösterdiğini, bu nedenlerle davalı banka tarafınca hiçbir yasal gerekçe olmadan müvekkili aleyhine başlatılmış bir haciz takibi olmadan banka hesabına haksız ve hukuka aykırı olarak konulan blokenin iptali ve kaldırılmasına yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı bankaya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Sayılı 28.06.2018 tarihli kararlarının iddialarına emsal olduğunu, öncelikle ortada şikayet konusu olabilecek bir icra müdürülüğü işlemi olmadığı nazara alınarak kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi, esasa ilişkin olarak ise mahkemece uyuşmazlığın sözleşmeye bağlılık, ahde vefa ilkesi ve tarafları bağlayan sözleşme hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla istinaf başvurularının kabulü ile Mahkeme kararının kaldırılmasını davanın reddini istemiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Borçlunun, emekli maaşına konulan haczin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; “borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde, maaş haczine muvafakatinin bulunmadığı" gerekçesi ile şikayetin kabulüne karar verildiği görülmektedir....

    DAVA Davacı dava dilekçesinde; emekli maaşını davalı bankadan aldığını, davalı bankanın emekli maaşından 1/4 oranda kesinti yaptığını, yasa gereğince emekli maaşından icra kesintisi yapılamayacağını, emekli maaşından kesinti yapılması konusunda talimatının olmadığını, bu nedenle noter aracılığıyla bankaya ihtarname çekerek durumun düzeltilmesini talep ettiğini, ihtarnameye rağmen davalının promosyon iptali ve emekli maaşının blokesini kaldırma yoluna gitmediğini ve emekli maaşını başka bankaya taşımaya da izin vermediğini ileri sürerek, 2016 yılından bu yana yasal olmayan bir şekilde konulan blokenin kaldırılmasına ve hiçbir icra dosyasına yatmayan emekli maaş kesintilerinin davalıdan faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 18.02.2021 tarihli ıslah dilekçesiyle dava değerini 21.192,43 TL'ye yükseltmiştir. II....

      Uyuşmazlık, emekli maaşına konulan hacizlerin kaldırılması ve daha önce maaştan kesilen ödemelerin iadesi talebine ilişkin şikayet niteliğindedir. Eskişehir 1. İcra Müdürlüğünün 2008/2180 Esas sayılı dosyasında davalı alacaklı tarafından davacı borçlu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davacı borçluya 19/02/2008 tarihinde tebliğ edildiği, davacının emekli maaşının 1/4 'üne 30/08/2008 tarihinde haciz konulduğu ve bu süre içerisinde emekli maaşından kesintilerin yapıldığı anlaşılmıştır....

      İcra Hukuk Mahkemesinin bir çok emsal kararlarında olduğu gibi tebliğ tarihe ile aynı gün verilen muvafatnamelerin geçersiz olduğuna ve bundan dolayı haczin kaldırıldığı açıkça görüldüğünü, iş bu kararların dayanarak büyükçekmece 1. icra müdürlüğünün 2020/14814 E. sayılı dosyasından yapmış oldukları talep kısmen kabul edilerek yalnızca dosyaya yatan paranın alacaklıya ödenmemesine karar verilmiş ve dosyadaki haczin kaldırılması ve önceki ödenen paraların müvekkiline ödenmesi hususunda bir karar verilmediğini, muvafatnamenin geçersiz olması sebebi ile emekli maaşında mevcut olan ilgili haczin kalkması gerektiğini, ayrıca emekli maaşına haciz konulup tüm emekli maaşının alacaklı tarafa ödendiği günden bu yana geçersiz muvafakatname ile emekli maaşına haciz konulup , alacaklı tarafa ödenmesi sebebi ile alacaklı tarafa ödenen meblağın da müvekkile iadesi gerektiğini , bu nedenlerle ; davanın kabulüne, emekli maaşına konulan haczin kaldırılmasına, emekli maaşına haciz konulup , alacaklı...

      Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalı bankadan bireysel kredi sözleşmesi kapsamında kredi kullandığı, davalıca davacının muvafakati alınmadan, kredi taksitleri için emekli maaşından toplam 1.378,00 TL'nin kesildiği, davalı bankanın blokenin kaldırıldığına dair herhangi bir cevap ve delil ileri sürmediği, taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesinde davacının emekli maaşından kesinti yapılmasına dair herhangi bir muvafakatın bulunmadığı, 5510 Sayılı Kanun’un 93/1. maddesinde, "bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin taleplerin, borçlunun muvafakati yok ise, icra müdürü tarafından reddedileceği" düzenlemesine yer verildiği, borçlunun muvafakati olmadan emekli maaşının haczedilemeyeceği gibi emekli maaşına el de konulamayacağı gerekçesiyle, davanın kabulüne, davacının emekli maaşı hesabındaki blokenin kaldırılmasına, 1.378,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir....

        Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 08/05/2014 gün ve 2013/383-2014/171 sayılı kararı onayan Daire'nin 30/05/2017 gün ve 2016/4863 - 2017/3181 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin emekli maaşını davalı Banka'dan aldığını, aynı zamanda kredi kullandığını, ödeyemediği kredi nedeniyle emekli maaşının tam olarak müvekkiline ödenmediğini, emekli maaşına bloke koyulup kesinti yapılmasının yasal olmadığı ileri sürerek bankanın müvekkilinin emekli maaşına yapmış olduğu müdahalenin men'ini, yapılan kesintilerin iadesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı, emekli maaşına davalı banka tarafından bloke konulduğunu ve maaşında kesinti yaptıklarını, 2011 yılında davalı bankadan tüketici kredisi çekerken haberi olmadan kendisine emekli maaş rehinnamesi diye bir evrak imzalattıklarını, bankaya sorduğunda ise kredi kart borcu sebebiyle kesinti yaptıklarını beyan ettiklerini ileri sürerek, maaş üzerindeki blokenin kaldırılması ve yapılan kesintilerin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir Davalı vekili, davacının kredi kartı borcunu ödemediğini, kendisinden alınan muvafakat uyarınca kesinti yaptıklarını savunarak, davanın reddine karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu