Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 09/06/2017 tarih ve 2016/...-2017/512 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davacının davalı bankadan emekli maaşını aldığını, kullandığı kredi taksidini ödeyememesi üzerine davalının hukuka aykırı olarak davacının emekli maaşına bloke koyarak emekli maaş hesabından kesintiler yaptığını ileri sürerek, maaş hesabı üzerine konulan blokenin kaldırılmasını ve haksız olarak kesilen 33.862,35 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Dava, davalı ... tarafından tüketici kredisi taksitlerinin tahsili amacıyla davacının maaş hesabına konulan bloke sonucu çekilen paranın iadesi istemine ilişkindir. Davacı, davalı tarafından emekli maaşının neredeyse tamamına bloke konulduğunu ve toplamda çekilen 7.508,55 TL nin iadesini istemiş, davalı ise davacının kredi çekerken emekli olmadığını ve davacının emekli olduğundan da haberdar olmadıklarını savunmuştur. Mahkemece görevlendirilen bilirkişi mali müşavir olup konusunda uzman değildir. Davalı tarafın da itirazları dikkate alınarak, ...cılık işlemleri konusunda uzman bilirkişiden mahkeme, taraf ve yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporu ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 1.309,97 TL harcın istek halinde iadesine, 11/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18.01.2016 tarih ve 2015/703-2016/14 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı davalı, bankadan 20.000 TL kredi çektiğini, krediyi ayda 718,77 TL emekli maaşından kesilmesi şeklinde ödemeye başladığını, taksitleri ödeyemeyince banka tarafından maaşının tamamına bloke konduğunu ileri sürerek maaşı üzerindeki blokenin kaldırılarak şimdilik 500 TL nin tarafına verilmesini talep ve dava etmiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, davacının davalı bankadan kullandığı tüketici kredisi taksitleri için maaşına konulan blokenin kaldırılması talebine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, Davacı ile davalı banka arasında 05.10.2016 tarihli 6500,00TL miktarlı ve 17.11.2016 tarihli 5.500,00 TL ihtiyaç kredi sözleşmeleri imzalandığı, davacının imzaladığı sözleşmelere ek olarak muvafakatname, taahhütname, virman , takas ve mahsup talimatı başlıklı belge ile davalı bankaya takas, mahsup, virman hakkı verildiği görülmüştür. Diğer bir deyişle davacı imzaladığı sözleşme ve talimat ile bankanın takas, virman ve mahsup kakkını kullanmasına muvafakat etmiştir. Davacı sözleşmeden dönmediğine göre borcu ne şekilde ödeyeceğini de açıklamamıştır. Banka da bu taahhüde inanarak başka teminat istemeden davacıya krediyi kullandırmıştır....
ye ait dava konusu hesaba konulan blokenin 26/06/2012 tarihinde kaldırıldığı, davalı ...'nin kendi hesabındaki paraya ulaşabilir olmasına rağmen aynı para faizi ile birlikte müvekkil banka tarafından davalılara ödemek zorunda kaldığını beyanla davalılara ödenen 7.650 TL'nin istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıların usulüne uygun tebligata rağmen davaya yanıt vermedikleri görülmüştür. TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Eldeki dava, davalı ... ve ...'ın davacı banka aleyhine .... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2011/... esas sayılı dosyasında açtıkları ...'nın davacı banka nezdindeki hesabına bloke konulan 7.650,00 TL'nin faizi ile birlikte bankadan tahsiline ilişkin davasında, bankanın blokeyi 26/06/2012 tarihinde kaldırmasına rağmen mahkemenin 7.650,00 TL'nin 20/12/2012 tarihinden itibaren %13,75 temerrüt faizi işletilmek suretiyle bankadan tahsiline dair karar vermesi üzerine hem blokenin kaldırılmış olması hem de ilam gereğince .......
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki kredi sözleşmesi kapsamında yapılan bloke işleminin İİK hükümlerine aykırı olmadığını,verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, davacının maaş hesabı üzerine her ay bloke konulması nedeniyle konulan blokenin kaldırılarak, davalı banka tarafından davacının hesabından yapılan 651- TL kesintinin kesinti tarihi olan 15.01.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iadesi talebine ilişkindir. İstanbul Anadolu 3.Tüketici Mahkemesinin 13/02/2018 karar tarihli 2018/3 D.İş Esas ve 2018/3 Karar Sayılı kararının dosyasında davacı T1 İhtiyati Tedbir talebinin kabulüne karar verilerek, İcra iflas kanununa göre aleyhinde takibe geçilmeksizin, karşı tarafça maaşına konulan blokenin HMK 389.maddesi gereğince kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından emekli maaşına konulan blokenin kaldırılması amacı ile müvekkili banka davalı gösterilerek açılan davanın hukuka ve usule aykırı olduğunu davayı kabul etmediklerini, müvekkili banka ile davacı T1 arasında Kredi Sözleşmeleri imzalandığı ve davacıya kredi kullandırıldığını kullanılan kredilerin geri ödenmemesi üzerine davacının hesaplarının kat edildiğini hakkında İzmir 15. İcra Müdürlüğü'nün 2019/4230 E. Sayılı ve İzmir 16. İcra Müdürlüğü 2020/2177 E....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 16/06/2015 tarih ve 2015/68-2015/205 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı, davalı bankadan almış olduğu tüketici kredisi nedeniyle emekli aylığına bloke konulduğunu, kendisinin emekli aylığından başka hiçbir geliri olmayan bir emekli olduğunu, banka yönetiminden bloke kararının kaldırılmasını talep ettiğini ancak bu istediğinin reddedildiğini, blokenin yasaya uygun olmadığını ileri sürerek, blokenin kaldırılması yönünde karar verilmesini istemiştir....
KARAR Davacı, dan emekli maaşı aldığını, maaşının davalı banka hesabına yatırıldığını, davalı bankadan tüketici kredisi kullandığını, kullanılan kredi nedeniyle emekli maaşının tümüne bloke konularak, kredinin tahsil edildiğini, bankaya gönderdiği yazı ile yapılan kesintiye muvafakat etmediğini bildirdiğini, yapılan işlemin haksız olduğunu ileri sürerek maaş hesabına konulan blokenin kaldırılarak maaş hesabından kesilen 4.000,00 TL.'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir. Taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesine ek rehin sözleşmesi ve taahhütname ile virman-takas mahsup talimatı gereği davacının davalı bankadan kullandığı kredinin teminatı olarak banka nezdinde bulunan tüm alacakları, mevduat ve bloke hesapları üzerinde hapis, mahsup ve takas etme yetkisini davalı bankaya verdiği açıktır....
Ve 83/a ve 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 93.maddesi hükümleri ve konuya ilişkin Yargıtay kararları dikkate alındığında banka tarafından konulan blokenin geçerli olmadığı, 26/08/2011 tarihinden 27/02/2013 tarihine kadar yatan maaşlardan 18 ayda toplam 9.344,10 TL takip hesabına aktarıldığı anlaşılmakla, ayrıca davacının kişisel haklarına doğrudan saldırı niteliği taşımayan maddi zararları nedeniyle ve yukarıda açıklanan ilkelere ve yasal düzenlemelere göre manevi tazminata ilişkin yasal koşullar oluşmadığından manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, dolayısıyla, alınan bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varılmakla, açılan ve ıslah edilen davanın kabulüne karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....