İcra Müdürlüğü'nün 2012/5052 esas sayılı dosyasından haciz konulduğunu, çalıştığı kurum tarafından maaşının 1/4'ünün kesilerek icra müdürlüğü dosyasına gönderilmekte olduğunu, maaşının kalan 3/4'ünün davalı kurumdaki maaş hesabına gönderildiğini, davalı bankanın gönderilen maaşına 13/02/2016 tarihinde bloke koyarak 676,00 TL'sine el koyduğunu ve kendi zimmetine geçirdiğini, evli olduğunu, kirada oturup iki çocuğunun okula gittiğini, davalı kurumun bu tutumunun kendisini maddi olarak sarstığını, davalı bankanın 1/4'ü haczedilen maaşa ikinci bir haciz koyarak haksız ve hukuka aykırı davrandığını, karşılıklı müzakere edilmeden bu şekilde el konulmasının hukuken mümkün olmadığını, bu nedenlerle davalı banka tarafından Şubat ayı maaşından yapılan 676,00 TL kesintinin iadesine ve maaş hesabına konulan blokenin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
Hukuk Dairesi'nce verilen 25/02/2021 tarih ve 2020/1104 E.- 2021/287 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankada bulunan hesabı üzerine 3. şahsın eylemi nedeni ile bloke konulduğunu, hesaplar üzerine bloke konulmasına yönelik müvekkilinin muvafakatinin özgür iradesine dayalı olmadığını, dava dışı 3. şahsın yaptığı iddia olunan eyleminden ötürü ileride doğacak ya da doğup doğmayacağı belirsiz bir zarara karşı süresiz ve nedensiz olarak davalı bankanın parayı blokede tutmasının haksız eylem olduğunu belirterek müvekkilinin hesaplarına konulan blokenin kaldırılmasına, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 50.000,00 TL'nin davalının...
Davacı, emekli maaşına başka bir borcundan dolayı bloke konulduğunu ileri sürerek blokenin kaldırılması istemiyle eldeki davayı açmıştır. 9.2.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 günlü ve 2014/1 sayılı kararı uyarınca işbu davada temyizen incelenme görevi 01.02.2014 tarihinden itibaren Yargıtay 11.Hukuk Dairesine verilmiştir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 23.6.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi KARAR Davacı, kullandığı kredi nedeniyle emekli maaş hesabına bloke konulduğunu ileri sürerek, blokenin kaldırılması istemiyle eldeki davayı açmıştır. Uyuşmazlık, bankacılık işlemlerinden kaynaklanmaktadır. 9.2.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 günlü ve 2014/1 sayılı kararı uyarınca işbu davada temyizen incelenme görevi 01.02.2014 tarihinden itibaren Yargıtay 11.Hukuk Dairesine verilmiştir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 19.2.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı, kredi borcu nedeniyle emekli maaşına bloke konulduğunu ileri sürerek, blokenin kaldırılması istemiyle eldeki davayı açmıştır. 9.2.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 günlü ve 2014/1 sayılı kararı uyarınca işbu davada temyizen incelenme görevi 01.02.2014 tarihinden itibaren Yargıtay 11.Hukuk Dairesine verilmiştir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 12.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Tüketici Mahkemesinin 04/03/2020 tarihli ve 2019/799 E., 2020/151 K. sayılı kararının onanmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER : Yazılı beyanlar ve tüm dosya kapsamı. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, emekli maaşına konulan blokenin kaldırılması istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, Mahkemece yapılan yargılama sonucunda 04.03.2020 tarihli celsesinde davacı vekili ile davalı PTT vekili huzurunda kararın tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinafı kabil olmak üzere karar verildiği, davacı vekili Av....
960,92 TL bloke konulan tutar ile 10.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 12.06.2012 gün ve 2011/409-2012/285 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık emekli maaşına ait hesaba bloke konulamayacağının tespiti ile bu blokenin kaldırılması olup kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesi'ne aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 10.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
-TL maddi ve 20.000.-TL manevi tazminata hükmedilmesine ve davacının 3620-646564 nolu hesabı üzerine konan 1.308.-TL blokenin kaldırılmasına, bloke tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının babası ...'un kefili olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir....
(M) KARŞI OY Dava, Davacının müteselsil kefil olduğu genel ticari kredi sözleşmesinden kaynaklanan banka alacağı sebebiyle davacının emekli maaşı hesabına konulan haksız blokenin kaldırılması ve bloke edilen tutarların iadesi istemine ilişkindir. Alacağın dayanağını teşkil eden kredi sözleşmesinin "kefalet" başlıklı 12 nci maddesinin (m) ve (n) bendinde bankanın rehin hakkının ve mahsup yetkisinin hüküm altına alındığı, bankaya hesap ve alacaklar üzerinde rehin ve mahsup hakkın tanındığı görülmektedir. Yine davacı tarafından virman talimatının verilmiş olması da dikkate alındığında bankanın yaptığı işlemin 5510 sayılı Kanun'un 93 üncü maddesine aykırı olmayacağı açıktır. Zira banka verilen yetkiyi sözleşme şartlarına uygun olarak borcun ödenmemesi halinde kullanacaktır. Sözleşme serbest irade ile imzalanmış olup bankanın yaptığı işlem de bir haciz işlemi değildir. Aksi halde kredi alınıp kullanıldıktan sonra borcun ödenmemesi gibi bir sonuç ortaya çıkacaktır....