Hukuk Dairesince "...Davacının ekonomik durumu ve emekli maaşı gelirlerine göre kredi borcunu ödeyebileceği güvencesiyle davalı bankalardan krediler kullandığı, davacının, davalı bankalardan kullandığı kredilerden kaynaklanan borcunu sözleşme şartlarına uygun olarak ödememesi halinde sözleşme gereğince kredilerin teminatı olarak emekli maaşından kesinti yapılmasını kabul etmesi ve teminat öngören hükümlerin sözleşmeye konulmasını kabul etmesinin haksız şart olarak değerlendirilemeyeceği, davacının serbest iradesi ile sözleşme şartlarına uygun olarak kredi borcu taksitlerinin PTT aracılığıyla aldığı emekli maaşından kesilmesi için bankalara talimat verdiği, davacının kredi taksitlerinin emekli maaşından ödenmesini ihtirazı kayıtsız kabul edip daha sonra bundan vazgeçmesinin iyiniyet kurallarıyla bağdaşmayacağı, yapılan işlemin taraflar arasında akdedilen sözleşme gereği yapılan tahsilat işlemi olduğu, aksi halde kredi borçlarının ödenmesinin imkansız hale geleceği..." denilerek esastan reddedilmiş...
K A R A R Davacı, dava dışı ...’ın davalı banka ile imzaladığı tüketici kredisi sözleşmesine kefil olduğunu, davalı bankanın 4077 sayılı kanunun 10. maddesine aykırı olarak öncelikle asıl borçluya gitmesi gerekirken kendisi aleyhine de icra takibi yaparak emekli maaşı aldığı banka hesaplarına haksız bloke koydurduğunu ileri sürerek, davalı bankadaki hesapları üzerine konulan blokenin kaldırılmasını, hesapları üzerine kefil olduğu kredi nedeniyle bloke, haciz vs. işlem yapılmamasını istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki blokenin kaldırılması/alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine ilişkin hükmün temyizi üzerine, kararın kesin olduğundan bahisle temyiz dilekçesinin reddine yönelik olarak verilen ek kararın yasal süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, hiçbir onayı ve muvafakatı olmadığı halde davalı bankadan kullandığı ... nedeniyle emekli maaşını aldığı hesaba yasal mevzuata aykırı olarak bloke uygulandığını ileri sürerek, blokenin kaldırılmasına, haksız kesilen 7.891,29 TL'nin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı banka vekili, davanın reddini dilemiştir....
Hukuk Dairesi Davacı, Emekli maaşı ile eşinden dolayı elde ettiği dul yetim aylıklarını davalı banka şubesinden aldığını, önceki borçlarının yapılandırılması ve yeni ihtiyaçları nedeniyle davalı bankadan kullanmış olduğu krediler ile kredili mevduat hesabı taksitlerinin maaş hesaplarından çekilmesi amacıyla davalı banka tarafından hesabı üzerine konulmuş olan bloke işlemi nedeniyle maaşından kendisine hiç bir şey kalmadığını, zor durumda olduğunu ileri sürerek, emekli maaşı üzerine konulan blokenin kaldırılmasına ve kullanmış olduğu kredinin yapılandırılmasına ya da nevinin değiştiirlmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, banka tarafından yapılan işlemlerin davalı ile aktedilen sözleşme ve eki taahhütlere uygun olduğuna dayanarak davanın reddi gerektiğini savunmuştur. İlk derece yargılama makamınca, dosya kapsamında görüşüne başvurulan bilirkişi raporu tespit ve mütalaalarına da dayanılmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş; davalı tarafın istinaf talebi, ......
Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 19/11/2015 gün ve 2014/204 - 2015/571 sayılı kararı onayan Daire'nin 25/09/2017 gün ve 2016/2564 - 2017/4666 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü: Davacı vekili, başlatılmış bir icra takibi de bulunmadığı halde davalı bankanın müvekkilinin emekli aylığının yatırıldığı hesaba 2012 yılının Temmuz ayından itibaren bloke koyduğunu, İİK m.83/a maddesinin amir hükmü gereğince mal ve hakların haciz olabileceğine dair önceden yapılan anlaşmaların muteber olmadığını ileri sürerek emekli maaşı üzerindeki blokenin kaldırılmasını, emekli aylıklarının yatırıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 06/12/2013 tarih ve 2013/373-2013/656 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalı banka şubesinden kredi kullanan müvekkilinin kredi taksitlerini ödeyememesi sebebiyle hiçbir yasal işleme başvurmadan müvekkilinin emekli maaşına bloke konulduğunu ve emekli maaşından kesinti yapıldığını belirterek davalı bankanın müvekkili emekli maaşına koymuş olduğu blokenin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
, arabuluculukta davalı ile anlaşmanın mümkün olmadığını, (Turhal Arabuluculuk Bürosu 2021/48795 sayılı dosya), emekli maaşının Turhal PTT'den alındığı için dava açmaya Turhal Mahkemelerinin yetkili olduğunu, bu nedenlerle, müvekkilinin emekli maaşına konulan blokenin kaldırılması, yapılan kesintilerin (fazlaya ait talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 6.000,00 TL'nin) faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İnceleme konusu karar, kredi sözleşmesinden doğan alacaktan dolayı emekli maaş hesabına konulan blokenin kaldırılması talebine lişkin olup, yukarıda sözü edilen Yargıtay Büyük Genel Kurulu İş Bölümü kararına göre, belirgin biçimde Dairemizin inceleme alanı dışında kalmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin görevi içine girmektedir. SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü dosyanın Yargıtay 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 15.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Tüketici Mahkemesi'nin 18/01/2022 tarih ve 2021/660 Esas sayılı ara kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE : Müvekkilinin aylık ortalama olarak 2.800,00 TL emekli maaşı aldığını, müvekkilinin tek geçim kaynağı olana emekli maaşına davalı banka tarafından bloke konulduğunu, bu nedenle emekli maaşını alamadığını, tüketici kredisi sözleşmelerinde veya kefalet sözleşmelerindeki emekli maaşına bloke konulması uygulamasının ancak icra takibi başladıktan ve emekli muvafakat verdikten sonra geçerli olduğunu, ayrıca muvafakat neticesinde de emekli maaşının dörtte birine ancak el konulabildiğini belirtip, müvekkilinin haksız bir şekilde bloke konulan emekli maaşındaki blokenin kaldırılmasına, müvekkilden haksız şekilde alınan 5 aylık emekli parasının iadesini ve devam eden süreçte emekli maaşını alamaz ise alamadığı diğer maaşlarının iadesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı...
K A R A R Davacı, davalı bankadan aldığı emekli maaşı üzerine, kullandığı kredi nedeniyle bloke konulduğunu ve kesintiler yapıldığını, banka uygulamasının haksız olduğunu ileri sürerek; blokenin kaldırılması ile yapılan kesintilerin iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı banka vekili, davalının kullandığı krediye karşılık takas/mahsup talimatı ile bankaya yetki verdiğini savunarak; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel ... Sigortası Kanunu'nun 93/1. maddesine göre, aylık ve ödeneklerin devir ve temlik edilemeyeceği hükmü gereğince davacı tarafından imzalanan mavafakatnamenin geçersiz olduğu saptanarak, davanın kısmen kabulü ile davacının hesabına konulan blokenin kaldırılmasına, 1.498,40 TL kesintin dava tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir....