Tüketici Mahkemesi'nin 23/05/2019 tarihli 2018/322 Esas ve 2019/214 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK'nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı bankadan emekli maaş hesabı bulunduğu, davalı bankadan kullandığı kredi nedeniyle maaşın tamamına bloke konulduğu, müvekkilinin blokeye rızası olmadığını, bu durumun hukuk dışı olduğunu, bu nedenle maaş üzerindeki blokenin kaldırılması ve haksız yere tahsil edilen 7.512,78 TL.nin müvekkiline geri verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
bulunmadığını, bu nedenle davacının emekli maaşından kesinti yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, davacının üzerine kayıtlı herhangi bir malvarlığı bulunmadığını, geçimini emekli maaşı ile sağladığını, HMK m. 334'de gösterilen gereken yargılama giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimselerden olduğunu beyan ederek davalı banka tarafından davacının emekli maaşından alınan bedellerin alınmasının durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davanın kabulü ile davacının emekli maaşı üzerine konulan blokenin kaldırılması ile kesintilerin durdurulmasına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 30.726,35 TL kesintilerden doğan zararın kesinti tarihlerinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faiz ile birlikte aksi halde yasal faizden az olmamak üzere avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir....
Davacı, icra alacaklısı olarak başlattığı icra takibinde takip borçlusunun Sosyal Güvenlik Kurumundaki “maaşına” ve emekli olması halinde “kıdem tazminatına” haciz konulduğunu ancak icra mahkemesince maaş üzerine konulan haczin kaldırılmasına ilişkin kararın yanlış uygulanarak kıdem tazminatı üzerindeki haczin de kaldırıldığını bu nedenle icra dosyasına ödenmesi gereken paranın ödenmediğini belirterek takip borçlusunun emekli olduğu tarihten itibaren icra dosyasına girmesi gereken paranın tespiti ile yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, haksız ve yersiz açılan davanın reddini savunmuştur.Yerel mahkemece; istemin kabulüne dair verilen karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğinden; takip borçlusunun davalı Sosyal Güvenlik Kurumundaki maaşına ve emekli olması durumunda kıdem tazminatı alacağına haciz konulduğu ancak .......
Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 16/06/2015 tarih ve 2015/68-2015/205 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı, davalı bankadan almış olduğu tüketici kredisi nedeniyle emekli aylığına bloke konulduğunu, kendisinin emekli aylığından başka hiçbir geliri olmayan bir emekli olduğunu, banka yönetiminden bloke kararının kaldırılmasını talep ettiğini ancak bu istediğinin reddedildiğini, blokenin yasaya uygun olmadığını ileri sürerek, blokenin kaldırılması yönünde karar verilmesini istemiştir....
KARAR Davacı, dava dışı Hasan’ın davalı bankadan çekmiş olduğu tarımsal krediye kefil olduğunu, asıl borçlu borcunu ödemeyince davalı bankaya yatırılan emekli maaşına yasalara aykırı olarak bloke konulduğunu, tek geçim kaynağı olan emekli maaşına konulan blokenin kaldırılmasını ve bloke konulan bedelin tarafına ödenmesini talep etmiştir. Davalı banka, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı eldeki dava ile dava dışı Hasan’ın kullanmış olduğu tarımsal krediye kefil olduğunu, 13/10/2010 tarihinde kredi çekilebilmesi için banka tarafından kendisine imzalatılan taahhütnamenin geçersiz olduğunu bu nedenle emekli maaşına konulan blokenin kaldırılmasını ve bloke konulan bedelin tarafına ödenmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 08/04/2015 tarih ve 2015/93-2015/303 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin emekli maaşını aldığı davalı Banka'dan tüketici kredisi kullandığını, kredi ödemelerini aksatması üzerine davalının yasaya aykırı olarak maaşının tamamına bloke koyduğunu ileri sürerek, maaşına konulan blokenin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı Banka vekili, davanın reddini savunmuştur....
Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava; davacının, davalı banka nezdinde bulunan emekli maaş hesabına bireysel kredisi sözleşmesi ve taahhütname uyarınca banka tarafından konulan blokenin kaldırılması ve yapılan kesintilerin istirdadı istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince; "Taraflar arasında 23.03.2017 tarihli, 48 ay vadeli, 30.720,97- TL tutarlı PTT Emekli kredisi adı altında sözleşme imzalandığı, sözleşmede bankaya takas ve mahsup hakkı ile bunlar üzerinde rehin hakkı verildiği, bu doğrultuda kredi taksitlerinin davacının emekli maaş hesabından kesildiği, bankaların verilen bu teminat karşılığında kredi kullandırmış olduğu, sözleşme serbestisi içerisinde verilen talimatın haksız şart olarak değerlendirilemeyeceği, emsal Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/13- 2899 Esas, 2018/420 Karar sayılı ve 07/03/2018 tarihli ilamı, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3....
e ait banka hesabının normal banka hesabı mı yoksa emekli maaşı alınmasına yönelik tanımlı maaş hesabı mı olduğu ve hesaplarda bloke olup olmadığı hususlarında davacı bankaya yazı yazılmış, verilen cevapta anılı hesapların mevduat hesabı olduğu, davacının emekli maaşının da bu hesaplara yattığı ve hesap üzerinde e-haciz blokesi olduğu bildirilmiştir....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava; bireysel kredi sözleşmesi taksitlerinin ödenmesi kapsamında bloke edilen emekli maaşının üzerindeki blokenin kaldırılması ve ve bloke edilen bedellerin tahsili istemine; talep ise maaş üzerindeki blokenin 3/4 oranındaki kısmının tedbiren kaldırılması kararına vaki itirazın reddinin istinafı istemine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)'nun 389/1. maddesi ise, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir, şeklindedir. HMK'nın 390/2 maddesine göre de, tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır....
Zira davacı yürürlükteki bu yasaları bilerek sözleşmelerin her sayfasını ayrı ayrı imzalamış olup, serbest iradesi ile sözleşme şartlarına uygun olarak kredi borcu taksitlerinin emekli maaşından kesilmesi için talimat verdiğine göre artık sözleşmenin söz konusu hükmünün müzakere edilerek kararlaştırılmadığı söylenemez. Ayrıca bankanın yaptığı işlemin sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerin dürüstlük kuralına aykırı düşecek şekilde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olduğu kabul edilemez. Davacının bankadan kullandığı kredi borcunu sözleşme şartlarına uygun olarak ödemesi zorunludur. Davacının taksitlerin maaşından ödenmesini ihtirazı kayıtsız kabul edip daha sonra dava açıp blokenin kaldırılmasını istemesi hakkın kötüye kullanılması olup iyiniyet kurallarıyla bağdaşmaz (TMK m.2). Tüketici haklı bir sebep olmadan sözleşmeyi tek taraflı feshedemez, ifası yapılmış bedellerin iadesini isteyemez, bu şekilde edimin tek taraflı geri istenmesi de hukuken himaye göremez....