Davalı vekili, davacının emekli sandığından emekli olduğunu, emekli aylığına 1/4 oranında 2005 yılında konulan hacze göre kesintinin devam ettiğini, davacının şikayeti üzerine kesintinin durdurulduğunu, haczin konulduğu tarih itibariyle SSK kanununa bağlı olmayan emekli sandığı emeklisi olan davacının maaşının haczinin yasal olarak mümkün olduğunu, davacı icra yoluyla borcunu ödemeye devam ettiğini, icra hukuk mahkemesi kararı ile dilediğinde kesintisine son verdiğini, Yasaya uygun olarak konulmuş haciz doğrultusunda yapılan kesintilerin istirdadının mümkün olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir....
Dava, haksız haciz nedenine dayalı el konulan emekli maaşının iadesi istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı vekili tarafından talep konusu haczedilmezlik şikayeti ile ilgili olarak İcra Hakimliği'ne başvuruda bulunulması gerekirken Genel Mahkeme'de istirdat davası açılmıştır. Şu halde yerel mahkemece, takip hukukuna yönelik eldeki dava hakkında İcra Hukuk Mahkemesi'nin görevli olması nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı ... Yönetimi A.Ş.'ye iadesine, 20/02/2019 gününde oyçokluğuyla karar verildi....
dair önceden yapılan anlaşmaların da geçersiz olup, yapılan işlemin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin maaş hesabı üzerine davalı banka tarafından konulan blokenin kaldırılması ile haksız olarak kesilen paranın iadesini talep ve dava etmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 02/09/2021 tarihli 2014/373 E. 2014/587 K. sayılı ek kararı ile vasi T2 dava açmak için izin ve yetki verildiğini ileri sürerek 27/05/2014 tarihinden itibaren kısıtlının emekli maaşından tahsil edilen bloke konularak kısıtlıya ödenmeyen emekli maaş bedelleri için fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000,00 TL'nin el konulduğu tarihlerden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talepli Ankara Batı 2. Tüketici Mahkemesine dava açıldığı anlaşılmıştır....
Mahkemece davalı tarafından davacının emekli maaşına konulan haczin icra mahkemeleri tarafından kaldırıldığı, maaştan yapılan kesintinin bilirkişi tarafından belirlenen faiziyle birlikte istirdadı gerektiği belirtilerek davanın kabulüne, 3.740.TL asıl alacak, 379.00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.119 TL’nin davalıdan alınarak, davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 16.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Yasanın 82- 83. maddelerinde yazılı mal ve hakların haczedilebileceğine dair önceden yapılan anlaşmaların muteber olmadığını, Yargıtay Kararlarının da bu yönde olduğunu, Neticeten, arz ve izah edilen sebeplere binaen Davalı banka tarafından emekli maaşı üzerine konulan blokenin kaldırılmasına ve iptaline, emekli maaşından yapılan yaklaşık 20.000.00 TL maaş kesintisinin mevduat faizine uygulanan en yüksek değişken faizin eklenerek tarafına iadesine, tüm yargılama giderlerinin davalıdan tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 07/10/2020 tarih 2020/416 Esas - 2020/900 Karar sayılı kararında; "Dava, davacının emekli maaşına konulan blokenin kaldırılmasıyla yapılan kesintilerin iadesi talebinden ibarettir. Dosyaya ilişkin deliller toplanmış ve taraflar arasında düzenlenen sözleşmeler celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalı bankadan kullandığı muaccel hale gelmiş kredi taksitlerinin emekli maaşından alınıp alınamayacağı, ödenen bedellerin geri istenip istenemeyeceğine ilişkindir. Bilindiği üzere, 17.04.2008 tarih ve 5754 sayılı yasanın 56. maddesi ile değişik 5510 sayılı yasanın 93. maddesinde “Bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının Genel Sağlık Sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez....
Banka tarafından konulan blokenin kaldırılmasına, Davalı Banka kayıtlarına göre, Müvekkilin emekli aylığından haksız olarak yapılan kesintilerin ticari faizi ile birlikte müvekkile iadesine ve bundan sonra yapılacak olan kesintilere de son verilmesine, Müvekkilinin isteği ve kabulü dışında, kendisine kayden yapıldığı iddia edilen, ancak gerçekte yapılmayan Promosyon ödemesinin iptali ile SGK kayıtlarından çıkarılmasına, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
dan aldığı emekli maaşına 10.02.2009 tarihi itibari ile haciz konulduğu, uzun bir süre kesinti yapıldıktan sonra, emekli maaşına haciz konulamayacağından bahisle davacı tarafından İcra Dairesi'ne başvuruda bulunulduğu, davacının başvurusu haklı görülerek İcra Müdürü tarafından 15/05/2013 tarihinde haczin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, kredi kartı alacağının takip konusu yapıldığı, emekli maaşına konulan haciz nedeniyle yapılan kesintilere davacının itiraz etmeyerek zımnen rıza gösterdiği, uzunca bir süre geçtikten sonra, 15/05/2013 tarihinde İcra Dairesi'ne başvuruda bulunarak emekli maaşına konulan hacze ve kesinti işlemine karşı rıza göstermeme iradesini ortaya koyduğu anlaşılmaktadır. Bu hal ve şartlar altında, davacının geçmişe dönük yapılan kesintilerin iadesini istemesi Medeni Kanun'un 2. maddesindeki dürüstlük kuralına aykırılık teşkil eder....
Mahkemece, sözleşme gereğince davalı bankanın hapis hakkı bulunmasına rağmen, temerrüt olmadan konulan blokenin haksız olduğu gerekçesi ile otomatik ödeme talimatının ve blokenin iptaline, kesintilerin iadesine yönelik talebin feragat nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davalı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalı bankadan kullandığı muaccel hale gelmiş kredi taksitlerinin maaşından alınıp alınamayacağı, ödenen bedellerin geri istenip istenemeyeceğine, bu kapsamda maaş hesabının kredi taksit ödemelerini teminen sözleşme ve verilen talimat kapsamına göre bloke edilip edilemeyeceğine ilişkindir. Bilindiği üzere, 17.04.2008 tarih ve 5754 sayılı yasanın 56. maddesi ile değişik 5510 sayılı yasanın 93. maddesinde “Bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, ... hizmeti sunucularının Genel ... Sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez....