Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 06/12/2013 tarih ve 2013/373-2013/656 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalı banka şubesinden kredi kullanan müvekkilinin kredi taksitlerini ödeyememesi sebebiyle hiçbir yasal işleme başvurmadan müvekkilinin emekli maaşına bloke konulduğunu ve emekli maaşından kesinti yapıldığını belirterek davalı bankanın müvekkili emekli maaşına koymuş olduğu blokenin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
KARAR Davacı, değişik bankalardan kullandığı krediler nedeniyle davalı ... aracılığıyla aldığı emekli maaşının bloke edilip, kredi borçlarına mahsuben kesintiler yapıldığını ileri sürerek; blokenin kaldırılmasına ve yapılan kesintilerin iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı kurum vekili, husumet nedeniyle davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının maaşından en fazla 1/4 oranında olmak üzere kesinti yapılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, değişik bankalardan kullanılan krediler nedeniyle, maaşa konulan blokenin kaldırılması ve kesintilerin iadesi isteklerine ilişkin olup, mahkemece, davalı ... hakkındaki davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Bankasından almakta olduğunu, maaşına ... 16. İcra Müdürlüğü'nün 2012/5052 esas sayılı dosyasından haciz konulduğunu, çalıştığı kurum tarafından maaşının 1/4'ünün kesilerek icra müdürlüğü dosyasına gönderilmekte olduğunu, maaşının kalan 3/4'ünün davalı kurumdaki maaş hesabına gönderildiğini, davalı bankanın gönderilen maaşına 13/02/2016 tarihinde bloke koyarak 676,00 TL'sine el koyduğunu ve kendi zimmetine geçirdiğini, evli olduğunu, kirada oturup iki çocuğunun okula gittiğini, davalı kurumun bu tutumunun kendisini maddi olarak sarstığını, davalı bankanın 1/4'ü haczedilen maaşa ikinci bir haciz koyarak haksız ve hukuka aykırı davrandığını, karşılıklı müzakere edilmeden bu şekilde el konulmasının hukuken mümkün olmadığını, bu nedenlerle davalı banka tarafından Şubat ayı maaşından yapılan 676,00 TL kesintinin iadesine ve maaş hesabına konulan blokenin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
Bunun yanı sıra tüketici, tahsis edilen kredi tutarını bloke konulan tarihe kadar düzenli ödemiş, herhangi bir itirazda bulunmamışken eldeki dava ile bankaca maaşına konulan blokenin kaldırılması istemi iyi niyetle bağdaşmamakta ve bu talebi 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 2’nci maddesi gereğince hukuken korunamayacaktır. Sonuç olarak, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uymak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararının bozulması gerektiğini düşündüğümden, çoğunluk görüşüne katılamıyorum....
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının eşinin yetkilisi olduğu şirketin kredi borcuna kefil olması sonucunda şirketin kredi borcunu ödemekte sıkıntıya düşmesi nedeniyle davalı bankanın davacıya hiçbir bildirimde bulunmadan emekli maaşının tamamını bloke ederek, şirketin borcuna mahsup etmesinin mevzuata uygun olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile, davacının maaşı üzerindeki blokenin kaldırılmasına ve maaşından tahsil edilen 2.223,14 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, davacının emekli maaşı üzerine konulan blokenin kaldırılması ve haksız kesilen tutarın iadesi istemine ilişkindir....
Bunun yanı sıra tüketici, tahsis edilen kredi tutarını bloke konulan tarihe kadar düzenli ödemiş, herhangi bir itirazda bulunmamışken eldeki dava ile bankaca maaşına konulan blokenin kaldırılması istemi iyi niyetle bağdaşmamakta ve bu talebi 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 2’nci maddesi gereğince hukuken korunamayacaktır. Sonuç olarak, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uymak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulması gerektiğini düşündüğümüzden, çoğunluk görüşüne katılamıyoruz....
DAVA Davacı dava dilekçesinde; emekli maaşını davalı bankadan aldığını, davalı bankanın emekli maaşından 1/4 oranda kesinti yaptığını, yasa gereğince emekli maaşından icra kesintisi yapılamayacağını, emekli maaşından kesinti yapılması konusunda talimatının olmadığını, bu nedenle noter aracılığıyla bankaya ihtarname çekerek durumun düzeltilmesini talep ettiğini, ihtarnameye rağmen davalının promosyon iptali ve emekli maaşının blokesini kaldırma yoluna gitmediğini ve emekli maaşını başka bankaya taşımaya da izin vermediğini ileri sürerek, 2016 yılından bu yana yasal olmayan bir şekilde konulan blokenin kaldırılmasına ve hiçbir icra dosyasına yatmayan emekli maaş kesintilerinin davalıdan faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 18.02.2021 tarihli ıslah dilekçesiyle dava değerini 21.192,43 TL'ye yükseltmiştir. II....
Asliye Ticaret Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davalı banka tarafından davacının hesabına konulan blokenin kaldırılması istemine ilişkindir. ... Tüketici Mahkemesince, davanın bankacılık işleminden kaynaklandığı ve mutlak ticari dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ......
İnceleme konusu karar, kredi sözleşmesinden doğan alacaktan dolayı emekli maaş hesabına konulan blokenin kaldırılması talebine lişkin olup, yukarıda sözü edilen Yargıtay Büyük Genel Kurulu İş Bölümü kararına göre, belirgin biçimde Dairemizin inceleme alanı dışında kalmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin görevi içine girmektedir. SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü dosyanın Yargıtay 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 15.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
KARAR Davacı, davalı bankadan kredi kullandığını, memur olduğunu, hakkında dava dışı başka alacaklılar tarafından başlatılan iki farklı icra dosyasından maaşına haciz konulması nedeniyle çalıştığı kurum tarafından nafaka ve ¼ icra kesintisi yapıldıktan sonra kalan kısmın davalı bankada bulunan maaş hesabına yatırıldığını, ....03.2011 tarihinden itibaren maaşından kendisine herhangi bir ödeme yapılmadığını, banka tarafından da hakkında icra takibi başlatıldığını ancak sıraya girmektense doğrudan maaş hesabına bloke koyulduğunu, yapılan işlemin yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek maaş hesabına konulan blokenin kaldırılması ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL haksız kesintinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslahla talebini 24.298,73 TL’ye yükselmiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....