Elbirliği mülkiyetinde borçlu ortağın alacaklısı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Paylı mülkiyette ise, borçlu paydaşın alacaklısı, borçlunun bağımsız payının haczini ve satışını isteyebileceğinden yetki belgesine dayanarak taşınmazın paydaşlığının giderilmesini istemesi yasa koyucunun amacına uygun değildir. Somut olaya gelince; elbirliği mülkiyetine tabi dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiş ise de, dosya içerisindeki belgelere göre karar tarihinden sonra dava konusu taşınmazın paylı mülkiyete çevrildiği anlaşılmıştır. Bu nedenle borçlunun payının satışı mümkün hale geldiğinden hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ...’in temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 13.06.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava konusu 61 ve 530 parsel sayılı taşınmazların satış sureti ile ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İcra ve İflas Kanununun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. İcra mahkemesinden alınan yetkiye dayalı olarak açılan davalarda kural olarak borçlu ortağın mülkiyet hakkının elbirliği mülkiyetine konu olması gerekir. Paylı mülkiyette ise, borçlu paydaşın alacaklısı, borçlunun bağımsız payının haczini ve satışını isteyebileceğinden yetki belgesine dayanarak taşınmazın paydaşlığının giderilmesini istemesi yasa koyucunun amacına uygun değildir....
İn'in dava konusu taşınmazlarda paylı malik olduğu ve haczedilen paylarının doğrudan icra yoluyla satışının mümkün hale geldiği gerekçesiyle davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Borçlu ortağın alacaklısı, İcra Hakimliğinden İ.İ.K.nun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak elbirliği mülkiyetine konu ve borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir, paylı mülkiyette ise borçlu payının satışı mümkün olduğundan ortaklığın giderilmesi davası açamaz. Elbirliği mülkiyetine konu ve borçlunun ortağı olduğu taşınmazlar için açılan ortaklığın giderilmesi davalarında, borçlu ortak dahil tüm ortakların davaya dahil edilmeleri zorunludur....
Mahkemece, davanın kabulüne ve ortaklığın satış sureti ile giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir. Elbirliği mülkiyetinde borçlu ortağın alacaklısı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Paylı mülkiyette ise, borçlu paydaşın alacaklısı, borçlunun bağımsız payının haczini ve satışını isteyebileceğinden yetki belgesine dayanarak taşınmazın paydaşlığının giderilmesini istemesi yasa koyucunun amacına uygun değildir. Somut olaya gelince; borçlu davalı ...’in dava konusu 114 ada 15, 122 ada 27, 130, 134 parsel sayılı taşınmazlarda ¼'er pay sahibi olduğundan ve paylı mülkiyete konu taşınmazlarda alacaklı davacı tarafından haczedilen payların doğrudan icra yoluyla satışı istenebileceğinden; davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır....
Mahkemece, davalı borçluya düşen ve haczedilen payının doğrudan icra yolu ile satışı mümkün hale geldiğinden alacaklının (davacı) İcra ve İflas Kanununun 121. maddesi gereğince davaya konu taşınmaz yönünden ortaklığın giderilmesi davası açmasında hukuki yararı kalmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı şirket vekili temyiz etmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK'nin 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur....
Borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İcra İflas Kanununun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alınması zorunludur. İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan icra müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip davacı tarafa icra hakiminden yetki belgesi almak üzere süre verilmelidir. İcra mahkemesinden alınan yetkiye dayalı olarak açılan davalarda kural olarak borçlu ortağın mülkiyet hakkının elbirliği mülkiyetine konu olması gerekir. Paylı mülkiyette ise yine kural olarak borçlu paydaşın alacaklısı, borçlunun payının icra yoluyla satışını isteyebileceğinden İcra İflas Kanununun 121. maddesi uyarınca yetki belgesine dayanarak ortaklığın giderilmesini isteyemez....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dairemizce HMK'nin 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava İİK'nun 121. maddesi gereğince alacaklı tarafından açılan ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İcra ve İflas Kanununun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Borçlunun ortağı olduğu taşınmaz paylı mülkiyet hükümlerine tabi ise davacı alacaklı tarafından davalı borçlunun taşınmazda haczedilen payının doğrudan icra yolu ile satışı mümkün olduğundan dava hukuki yarar yokluğundan reddedilir....
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazların satış sureti ile ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir. Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İcra İflas Kanununun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. İcra mahkemesinden alınan yetkiye dayalı olarak açılan davalarda kural olarak borçlu ortağın mülkiyet hakkının elbirliği mülkiyetine konu olması gerekir. Paylı mülkiyette ise, borçlu paydaşın alacaklısı, borçlunun bağımsız payının haczini ve satışını isteyebileceğinden yetki belgesine dayanarak taşınmazın paydaşlığının giderilmesini istemesi yasa koyucunun amacına uygun değildir....
Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İcra İflas Kanununun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alınması zorunludur. İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan icra müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip davacı tarafa icra hakiminden yetki belgesi almak üzere süre verilmelidir. Elbirliği mülkiyetinde borçlu ortağın alacaklısı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Paylı mülkiyette ise, borçlu paydaşın alacaklısı, borçlunun bağımsız payının haczini ve satışını isteyebileceğinden yetki belgesine dayanarak taşınmazın paydaşlığının giderilmesini istemesi yasa koyucunun amacına uygun değildir....
Bu durumda, gerekmediği halde İİK'nun 121. maddesi gereğince alınan yetkiye dayalı olarak ortaklığın giderilmesi davası açılmış olsa dahi; bu davanın satış isteme sürelerini kesmeyeceği kuşkusuzdur. Nitekim ... Sulh Hukuk Mahkemesince 2007/1748 Esas. 2011/1491 Karar sayılı ve 23.09.2011 tarihli kararda taşınmazlarda el birliği halinde mülkiyet söz konusu olmayıp paylı mülkiyette payın haczi ve satışı mümkün bulunduğundan ortaklığın giderilmesine dair davanın da reddine karar verildiği görülmektedir. Taşınmazlara 04.12.2006 ve 12.05.2009 tarihinde haciz konulmuştur. Takip ve haciz tarihi itibari ile yürürlükte bulunan İİK'nun değişiklik öncesi 106. maddesine göre gayrimenkullerde satış isteme süresi 2 yıldır. Hacizden sonra, 06.08.2012, 16.10.2012, 24.12.2012 ve 30.07.2013 tarihinde 4 kez satış talebinde bulunulmuş ise de, bu taleplerin hiç birisinde satış masrafı yatırılmadığının anlaşılması karşısında bu talepler, usulüne uygun bir satış talebi olarak kabul edilemez....