WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir. Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır (TMK'nın 701. madde). Elbirliği mülkiyetinde, ortakların hakları ve yükümlülükleri, topluluğu doğuran kanun veya sözleşme hükümleri ile belirlenir. Kanunda veya sözleşmede aksine bir hüküm bulunmadıkça, gerek yönetim, gerek tasarruf işlemleri için ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerekir. Sözleşmeden doğan topluluk devam ettiği sürece, paylaşma yapılamaz ve bir pay üzerinde tasarrufta bulunulamaz. Ortaklardan her biri, topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabilir. Bu korumadan bütün ortaklar yararlanır. Mecburi dava arkadaşları, ancak birlikte dava açabilir veya aleyhlerine de birlikte dava açılabilir. Bu tür dava arkadaşlığında, dava arkadaşları birlikte hareket etmek zorundadır....

SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/06/2021 NUMARASI : 2020/1434 ESAS 2021/984 KARAR DAVA KONUSU : Ortaklığın Giderilmesi (Elbirliği Mülkiyetinde (Sözleşmeden Doğan)) KARAR : Kayseri 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2020/1434 Esas 2021/984 Karar sayılı ilamı davalı T3 tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle inceleme aşamasında dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLÜP GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı vekili 06/11/2020 uyap tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin alacağını tahsil etmek amacıyla Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2020/125970 Esas ve 2020/125291 Esas sayılı dosyaları ile ilamsız icra takibi başlattıklarını, ödeme emrinin borçlu T3'e tebliğ edildiğini ancak borçludan borç tahsil edilemediğini, borçludan borcu tahsil etmek amacıyla T3'in elbirliği mülkiyeti ile maliki olduğu Kayseri İli, Kocasinan İlçesi, Pervane Mahallesi, 1611 ada 535 parsel C blok 1. kat 3 numaralı bağımsız bölümde ortaklığın giderilmesi için Kayseri 2....

adına tapuda kayıtlı bulunduğu, ... ’ın bu davanın tarafları dışında başka miraçları da olduğu, terekesinin elbirliği mülkiyeti rejimine tabi bulunduğu anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 701 ila 703 maddelerinde düzenlenen elbirliği mülkiyeti “Kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti” şeklinde tanımlanmaktadır. Elbirliği mülkiyetinde hiçbir ortağın tasarruf edebileceği pay söz konusu değildir. Mülkiyet hakkı taşınmazın her yerinde elbirliği ile ortaklara aittir. Ancak, elbirliği maliklerinin tamamının katılmak suretiyle bir kullanma sözleşmesi yapılmışsa elbirliği malikleri ahde vefa (söze sadakat) kuralı gereği bu sözleşme ile bağlı kılınabilir. Somut uyuşmazlıkta; ... mirasçılarının yaptığı bir kullanma sözleşmesi bulunmadığından ve taraflar taşınmazdan yararlandıklarından muayyen bölüme yönelik olarak açılan asıl davanın da reddi gerekir. Mahkemece bu yön gözardı edilerek orta yerde ......

    Elbirliği mülkiyetinde mirasçılardan birinin kabulü terekeyi bağlamaz. Kaldı ki, mahkemece dava, sadece kabul beyanına dayanılarak reddedilmemiş, keşif ve diğer deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek red kararı verilmiş olduğu gerekçede açıklanmış olduğuna göre yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmış olması isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 06.11.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

      SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/10/2022 NUMARASI : 2020/1608 ESAS 2022/2358 KARAR DAVA KONUSU : Ortaklığın Giderilmesi (Elbirliği Mülkiyetinde (Sözleşmeden Doğan)) KARAR : Afyonkarahisar 2. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilen 20/10/2022 tarihli karara karşı, davalı T4 tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından Denizli 8. İcra Müdürlüğü’nün 2020/4919 sayılı dosyası davalı/borçlu hakkında icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleşerek borçlunun hissedar olduğu Afyonkarahisar İli, Merkez İlçesi, Olucak Mah, 27 Ada, 27 Parsel sayılı taşınmaz haciz tesis edildiğini ve alacağın tahsili için Denizli 1....

      Miras bırakanın ölüm tarihine göre terekesi, TMK'nın 701. maddesi hükmü gereğince elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabidir. Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirli payları olmayıp, her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygın bulunmaktadır. TMK'nın 640 ve 702. maddeleri hükümlerine göre elbirliği mülkiyetinde tasarrufi işlemlerde paydaşların oybirliği aranmakta yani tasarrufi işlemler ancak tüm mirasçıların katılımıyla yapılabilmektedir. Dava açılması da tasarrufi bir işlem olduğundan, tereke adına üçüncü kişilere karşı açılacak davaların da tüm mirasçılar tarafından birlikte açılması veya mirasçıların tamamının muvafakatinin sağlanması ya da terekeye temsilci atanması gerekir....

        Miras bırakanın ölüm tarihine göre terekesi, TMK'nın 701. maddesi hükmü gereğince elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabidir. Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirli payları olmayıp, her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygın bulunmaktadır. TMK'nın 640 ve 702. maddeleri hükümlerine göre elbirliği mülkiyetinde tasarrufi işlemlerde paydaşların oybirliği aranmakta yani tasarrufi işlemler ancak tüm mirasçıların katılımıyla yapılabilmektedir. Dava açılması da tasarrufi bir işlem olduğundan, tereke adına üçüncü kişilere karşı açılacak davaların da tüm mirasçılar tarafından birlikte açılması veya mirasçıların tamamının muvafakatinin sağlanması ya da terekeye temsilci atanması gerekir....

          Miras bırakan..........ölümünden sonra tüm mirasçıların katıldığı geçerli bir taksimin yapıldığı kanıtlanamadığından terekenin elbirliği mülkiyetinde olduğunun kabulü gerekir. Mirasçılık belgesi ve nüfus kayıtlarına göre, davalı..... babası........henüz sağ olduğundan mirasçılık sıfatını kazanmamıştır. TMK'nun 701. maddesinde; "kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti elbirliği mülkiyetidir" şeklinde tanımlanmıştır. Elbirliği mülkiyetinde mirasçıların tereke malları üzerinde belli pay veya payları olmayıp, hakları taşınmazın tamamı üzerinde yayılmış olup, terekenin tamamını kapsar. Aynı Kanunun 702. maddesinde, topluluk devam ettiği sürece tasarrufi işlemlerde tüm ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerektiği belirtilmiştir. Dava açmakta tasarrufi bir işlem olduğuna göre, mirasçılardan bir kısmının kendi payları ya da taşınmazın tamamının kendi adına tescili için dava açması mümkün değildir. ............

            Davalı ..., davanın zamanaşımına uğradığını, dava konusu taşınmazın 27/02/1987 tarihinde ifraz görerek 751 parsel numarasını aldığını, sözleşmenin yapıldığı 01/11/2005 tarihinde parsel numarasının tapuda 751 olarak belli olduğunu, sözleşme tarihinde murisinin 193 parselde adına kayıtlı bir taşınmaz bulunmadığını, murisinin sözleşmenin yapıldığı tarihte 85 yaşında olduğunu, sözleşme yapılırken sağlık raporunun bulunmadığını, dolayısıyla sözleşmede murisin sözleşme yapmaya yönelik yeteneği olmadığını, 751 parseldeki hisselerin elbirliği mülkiyetinde olması nedeni ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkmece dava konusu taşınmazda elbirliği mülkiyeti bulunduğu, elbirliği mülkiyeti sona erdirilip paylar müşterek mülkiyete dönüştürülmeden satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişitir. Hükmü, davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz etmiştir....

              Satış vaadi sözleşmesi geçerli olmakla birlikte davanın açıldığı tarihte sözleşmeden doğan edimlerin aynen ifasının mümkün olmaması halinde davacının aynen ifa yerine Borçlar Kanununun 112. maddesine göre tazminat talep edebilir. Bu tazminat niteliği itibariyle alacaklının müspet zararını oluşturur. Geçerli bir sözleşmeden doğan edimin ifasının imkansız hale geldiği tarih itibariyle zararın ya da tazminat miktarının belirlenmesi gerekir. Bu da sözleşmenin imkansız hale geldiği tarihteki taşınmazın rayiç değeridir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 28.04.2010 gün ve 2010/15- 193E-235K sayılı ilamı ile;. "...İfa imkânsızlığı ortaya çıkış nedenlerine göre bazı ayırımlara tabi tutulmaktadır. Bu ayırımlardan birisi de objektif imkânsızlık (daimi imkânsızlık) - geçici imkânsızlık ayırımıdır. Şayet ifa imkânsızlığı sadece sözleşmenin tarafları bakımından değil, herkes için söz konusu ise buna objektif imkânsızlık denilmektedir....

              UYAP Entegrasyonu