Noterliğinde düzenlenen ..... yevmiye no'lu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını, üzerine ev yaptığını, inşaat ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesi aldığını daha sonra ...... Belediye Meclisi'nin 20.01.1983 tarihli ve 12 sayılı kararı ile gayrimenkulün bulunduğu yerin imar değişikliği ile ...... ...... Sitesi olarak ayrıldığını, 23.02.1987 tarihinde ...... sitesi adına tescil edildiğini, ..... İdare Mahkemesi'nde işlemin iptali için dava açtığını davanın reddine karar verildiğini, müvekkilinin 1975 yılından beri aralıksız ve çekişmesiz taşınmazın zilyedi olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini, mümkün olmaması halinde haksız işgal hükümleri gereği tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini, bunun da mümkün olmaması halinde gayrimenkul üzerine yapılan bina değerinin tespiti ile değerinin müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı S.S. .........
Davalı, davanın hükmen tescil davasını geciktirmeye matuf olduğunu, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptaline ilişkin bu davadan önce Ümraniye 2.Asliye Hukuk Hakimliği'nin, 2002/965(2007/25) esas sayılı dosyasıyla, 5.11.2001 tarihinde taraflardan Nizamettin tarafından Sebahattin aleyhine satış vaadi sözleşmesine dayanarak tescil davası açılmıştır. Zorunlu tescil davasında davalı olan Sebahattin esasa verdiği 3.11.2003 tarihli cevap dilekçesinde, satış vaadi sözleşmesini kabul etmediğini, davalının bu sözleşmeyi kendisini kandırarak hile ile imzalattırdığını, gerçek bir satış vaadi bulunmadığını öne sürmüştür Satış vaadi sözleşmenin iptali için acılan 2009/4606-6909 davada dayanılan hususlar daha önce tescil davasında da savunma olarak ileri sürülmüştür....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.07.2007 gününde verilen dilekçe ile düzenleme gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 14.05.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, kendisinin de hissedar olduğu 20 parsel sayılı taşınmaz tapusunda davalıya ait hisseden 191 m2'lik kısmın düzenleme gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi uyarınca iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı, 26.09.2007 günlü yazılı cevabında taşınmazın davacı adına tesciline, ancak tüm yargılama masraflarının davacı uhdesinde bırakılmasına karar verilmesini savunmuştur. Mahkeme, davayı reddetmiştir. Hükmü, davacı asil temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre asıl dava; satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil birleşen dava ecrimisil isteğine ilişkin olup, taraflar arasındaki asıl ihtilaf gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 22.01.2015 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,2.3.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 5.10.2001 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.9.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, yanlar arasında gerçek bir satış vaadi sözleşmesi bulunmadığını, davacının satış vaadine karşılık bedel ödemediğini, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava kabul edilmiş, 7340 parsel üzerindeki binanın 1 numaralı bağımsız bölümünün davacı adına tesciline karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir....
lehine 17.10.1989 tarih ve ... yevmiye ile satış vaadi şerhi verildiği, bu şerhe dayalı tapu iptal ve tescil davasının 02.04.2010 tarihinde açıldığı, bu dava sonucunda; taşınmazın, lehine satış vaadi şerhi verilen ... adına tescilinin 16.05.2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, satış vaadi şerhi tarihinden sonra, tescil tarihi itibariyle 5 yıldan fazla zaman geçtiğine ve satış vaadi lehtarı olan 3. kişinin, şerh tarihinden itibaren 5 yıl içinde (17/10/1994 tarihine kadar) mahkemede tescil davası açtığına ve lehine tescil kararı verildiğine yönelik bir belge ve delil de olmadığına göre, artık bu hakkın, 3. kişilere karşı ileri sürülmesi imkanı yasal olarak ortadan kalkmıştır. Dolayısıyla şahsi bir hak olan satış vaadi sözleşmesine dayalı bu hak, tapuda malik gözüken kişinin borcu sebebiyle haciz koyan alacaklıya karşı hüküm ifade etmez....
lehine 17.10.1989 tarih ve 3015 yevmiye ile satış vaadi şerhi verildiği, bu şerhe dayalı Tapu İptal ve Tescil davasının 02.04.2010 tarihinde açıldığı, bu dava sonucunda; taşınmazın, lehine satış vaadi şerhi verilen ... adına tescilinin 16.05.2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, satış vaadi şerhi tarihinden sonra, tescil tarihi itibariyle 5 yıldan fazla zaman geçtiğine ve satış vaadi lehtarı olan 3. kişinin, şerh tarihinden itibaren 5 yıl içinde (17/10/1994 tarihine kadar) mahkemede tescil davası açtığına ve lehine tescil kararı verildiğine yönelik bir belge ve delil de olmadığına göre, artık bu hakkın, 3. kişilere karşı ileri sürülmesi imkanı yasal olarak ortadan kalkmıştır. Dolayısıyla şahsi bir hak olan satış vaadi sözleşmesine dayalı bu hak, tapuda malik gözüken kişinin borcu sebebiyle haciz koyan alacaklıya karşı hüküm ifade etmez....
Mahallesi 46 Ada 4 Parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına, ... oğlu ... lehine 17.10.1989 tarih ve 3015 yevmiye ile satış vaadi şerhi verildiği, bu şerhe dayalı Tapu İptal ve Tescil davasının 02.04.2010 tarihinde açıldığı, bu dava sonucunda; taşınmazın, lehine satış vaadi şerhi verilen ... adına tescilinin 16.05.2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, satış vaadi şerhi tarihinden sonra, tescil tarihi itibariyle 5 yıldan fazla zaman geçtiğine ve satış vaadi lehtarı olan 3. kişinin, şerh tarihinden itibaren 5 yıl içinde (17/10/1994 tarihine kadar) mahkemede tescil davası açtığına ve lehine tescil kararı verildiğine yönelik bir belge ve delil de olmadığına göre, artık bu hakkın, 3. kişilere karşı ileri sürülmesi imkanı yasal olarak ortadan kalkmıştır. Dolayısıyla şahsi bir hak olan satış vaadi sözleşmesine dayalı bu hak, tapuda malik gözüken kişinin borcu sebebiyle haciz koyan alacaklıya karşı hüküm ifade etmez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, haciz şerhinin terkini ve birleşen dava ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi şerhinin terkini, karşı davada ise gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 19.06.2012 gün ve 2012/4477 - 8670 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı ... vekili ve davacı-davalı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle bozulmuş olup, karar düzeltme istemi HUMK’nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22.05.2012 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 29.05.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, davalının düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile kendisine 7 adet taşınmaz satmış olduğunu, taşınmaz bedellerini ödeyerek taşınmazları fiilen teslim aldığını beyanla, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini talep etmiştir....