Dosya içeriği ve toplanan delillerden davanın, 10.000,00 TL dava değeri gösterilmek sureti ile bu miktar üzerinden harç yatırılarak açıldığı, elatmanın önlenmesi ve tazminat istemi yönlerinden ayrı ayrı dava değerleri belirtilmeden mahkemece de bu husus açıklattırılmadan ve buna bağlı olarak tazminat ile elatmanın önlenmesi yönünden harç yatırılmadığı gibi, yargılama sırasında da elatılan taşınmaz (üç ayrı bağımsız bölüm) değeri bilirkişilerce hesaplanmasına rağmen sadece ecrimisil bedeli olarak tespit edilen 94.900,00 TL üzerinden davanın ıslah edilerek bu miktar yönünden harcın ikmal edildiği, elatmanın önlenmesi yönünden harç yatırılmadan ve yargılama sırasında da bu yönden harç ikmali yapılmadan davaya devam edildiği ve hükümle birlikte elatmanın önlenmesine karar verilen bağımsız bölümlerin değeri dikkate alınmadan harç alınmasına karar verildiği anlaşılmaktadır....
Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir. Davacının sübjektif ve aşırı duyarlılığı ile değil, objektif her normal insanın duyarlılığına göre elatmaya katlanıp katlanamayacağı araştırılmalı; sonuçta katlanılabilir, hoşgörü sınırlarını aşan bir zarar veya elatmanın varlığı tespit edildiği takdirde mülkiyet hakkının taşkın olarak kullanıldığı sonucuna varılmalıdır. Yukarıda değinilen ölçütler kullanılırken çok titiz davranılmalı, olayın özelliği gerektiriyor ise yöresel örf ve adetin mevcut olup olmadığı da araştırılmalıdır....
Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez....
Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir. Davacının sübjektif ve aşırı duyarlılığı ile değil, objektif her normal insanın duyarlılığına göre elatmaya katlanıp katlanamayacağı araştırılmalı; sonuçta katlanılabilir, hoşgörü sınırlarını aşan bir zarar veya elatmanın varlığı tespit edildiği takdirde mülkiyet hakkının taşkın olarak kullanıldığı sonucuna varılmalıdır....
Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir....
Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir....
Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir....
Davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazına gelince; Davada, karar altına alınan vekalet ücreti dava değerini geçemeyeceğinden ve elatmanın önlenmesi, yıkım istekli davalarda dava değeri, yıkılacak yer ile elatılan yerin arsa değeri üzerinden tespit edileceğinden, yıkım değeri 750 TL olup elatılan yerin değeri de 92 TL olarak tespit edildiğine göre dava değeri 842 TL olduğundan, davacı lehine 842 TL vekalet ücreti verilmesi gerekirken 1.500 TL vekalet ücreti verilmek suretiyle fazla vekalet ücreti takdiri doğru değil ise de; anılan hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, Mahkeme kararının düzeltilerek onanması uygun görülmüştür (HUMK mad. 438/7, HMK mad. 370/2)....
Asıl dosya davacı ... vekili, dilekçesinde sınırlarını bildirmiş olduğu arazi parçasının müvekkili tarafından 20 yıldan fazla süredir kullanıldığını ve bu arazi üzerinde müvekkilinin limon ve zeytin ağaçları olduğunu belirterek bu taşınmaz üzerinde bulunan zeytin ve limon ağaçlarının müvekkili adına muhdesatla birlikte tespit ve tescilini ayrıca davalı TOKİ tarafından yapılan elatmanın önlenmesini talep etmiştir. Birleşen dosya davacısı ... vekili, dilekçesinde sınırlarını bildirmiş olduğu arazi parçasının müvekkili tarafından 30-40 yıldan fazla süredir kullanıldığını ve bu arazi üzerinde müvekkilinin limon ve zeytin ağaçları olduğunu belirterek parsel üzerinde bulunan ağaçların muhdesat olarak tespiti ile birlikte taşınmazların tapuya müvekkili adına tescilini ayrıca davalı TOKİ tarafından yapılan elatmanın önlenmesini talep etmiştir....
Mahkemece, davanın kabulüne, dava konusu 139 ada 35 parsel sayılı taşınmaza davalı tarafça yapılan elatmanın önlenmesine, bu taşınmazın Hazine’ye teslimine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Somut olayda; Mahkemece, dava konusu yere ilişkin Keşan Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/19 Değ.İş sayılı dosyası getirtilerek incelenmiş ise de, içeriği tutanağa geçirilmediği gibi, bir kopyası da dosya içinde bulunmamaktadır. Mahkemece keşif yapılmadan, daha önce görülen tespit davası dosyasındaki delillere göre karar verilmiş ise de; davalının Hazine’ye ait bir yeri kullanmadığı savunması karşısında eksik araştırma ile karar verilmesi doğru görülmemiştir....