Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri nitelikleri, konumları, kullanma amaçları gözününde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir. Davacının sübjektif ve aşırı duyarlılığı ile değil objektif her normal insanın duyarlılığına göre elatmaya katlanıp katlanamayacağı araştırılmalı; sonuçta katlanılabilir hoşgörü sınırlarını aşan bir zarar veya elatmanın varlığı tespit edildiği takdirde mülkiyet hakkının taşkın olarak kullanıldığı sonucuna varılmalıdır....

    Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir....

      Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir. Davacının sübjektif ve aşırı duyarlılığı ile değil, objektif her normal insanın duyarlılığına göre elatmaya katlanıp katlanamayacağı araştırılmalı; sonuçta katlanılabilir, hoşgörü sınırlarını aşan bir zarar veya elatmanın varlığı tespit edildiği takdirde mülkiyet hakkının taşkın olarak kullanıldığı sonucuna varılmalıdır....

        Mahkemece dava konusu taşınmazlar üzerinde yapılan keşifte yola elatmanın bulunduğu tespit edilerek elatmanın önlenmesi ve kal'e karar verilmiş ise de, dava konusu taşınmazların da bulunduğu bölgede karardan sonra "Yerleşik Konut Alanına" ilişkin imar planının onaylanmasına karar verilmiş olup, bölgede yapılan tevhit ve ifraz işlemleri sonrası yeni parseller meydana geldiği anlaşıldığından, oluşan yeni duruma göre söz konusu işlemlere ilişkin gerekli kayıt ve belgeler getirilerek, yola elatmanın olup olmadığı tespit edilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmek üzere, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Yargıtay 14....

          Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/675 Esas, 1997/737 Karar sayılı dosyasından 5042 m² üzerinden tescil hükmü verilmesini rağmen, kadastro tespiti sırasında bu tescil hükmünün dışına çıkılarak davacının kayden malik olduğu 13 parsel sayılı taşınmazın 5371,39 m² üzerinden tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek, tescil hükmü dışındaki miktar fazlasının tapu iptal ve tesciline, elatmanın önlenmesine ve bu kısımdaki muhdesatların yıkımına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tapu iptal ve tescil talebi ile yıkım talebinin kabulüne, fazlaya ilişkin taleplerin ise reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dava, miktar fazlasına ilişkin tapu iptali ve tescil, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir. Mahkemece, tespit dayanağı Kütahya 1....

            Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/675 Esas, 1997/737 Karar sayılı dosyasından 5042 m² üzerinden tescil hükmü verilmesini rağmen, kadastro tespiti sırasında bu tescil hükmünün dışına çıkılarak davacının kayden malik olduğu 13 parsel sayılı taşınmazın 5371,39 m² üzerinden tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek, tescil hükmü dışındaki miktar fazlasının tapu iptal ve tesciline, elatmanın önlenmesine ve bu kısımdaki muhdesatların yıkımına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tapu iptal ve tescil talebi ile yıkım talebinin kabulüne, fazlaya ilişkin taleplerin ise reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dava, miktar fazlasına ilişkin tapu iptali ve tescil, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir. Mahkemece, tespit dayanağı Kütahya 1....

              KADASTRO KANUNU [ Madde 12 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanları adına kayıtlı cilt 99/1, sayfa 7, sıra no 2015'te kayıtlı tapulu taşınmaza davalıların tarımsal amaçlı kullanmak suretiyle müdahale ettiklerini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi isteğinde bulunmuşlardır. Davalılar, çekişme konusu taşınmazın tespit harici bırakılan yerlerden olduğunu bildirip, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davalı Alkan yönünden davanın reddine, davalı Dilek yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı Dilek tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; tetkik hakiminin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaza tapu kaydına dayanarak elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

                Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir....

                  Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir....

                    Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir. Davacının sübjektif ve aşırı duyarlılığı ile değil, objektif her normal insanın duyarlılığına göre elatmaya katlanıp katlanamayacağı araştırılmalı; sonuçta katlanılabilir, hoşgörü sınırlarını aşan bir zarar veya elatmanın varlığı tespit edildiği takdirde mülkiyet hakkının taşkın olarak kullanıldığı sonucuna varılmalıdır. Taşkın kullanma belirlendiği takdirde takdirde elatmanın tamamen ortadan kaldırması veya tahammül sınırları içerisine çekilebilmesi için ne gibi önlemlerin alınması gerektiği bilirkişiler aracılığı ile tespit edilerek, tarafların yarar ve çıkar dengelerini gözetilerek bunların en uygununa karar verilmelidir....

                      UYAP Entegrasyonu