Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; komşuluk hukukuna aykırı elatmanın önlenmesi ve baz istasyonunun yıkımı istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,08.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ....

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/227 Esas, 2020/198 Karar sayılı dava dosyasında verilen elatmanın önlenmesi (tapulu taşınmazda komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi) talebinin reddine karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; elatmanın önlenmesi (tapulu taşınmazda komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "...," karar verilmiştir. Karara karşı, davacı vekili tarafından süresinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilir; Yine; HMK'nun 357....

    Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir....

      İmar mevzuatına aykırılık ise idareyi ve idari yaptırımı gerektirir Öyle ise istek ve iddia olmadığı halde HUMK.'nun 74.maddesi hükmü gözardı edilerek ziraat bilirkişi raporunda belirtilen komşuluk hukukuna ilişkin zarar ve giderim tarzının mahkemece karar altına alınması doğru değildir. O halde, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsizdir. Davalının temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.3.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.03.2010 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 31.12.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davacı, davalılara ait 9 ve 21 parsel sayılı taşınmazların sınırına dikilen ağaçların gölgesinin ve saçaklarının ileride kendisine ait 8 parsel sayılı taşınmazına zarar vereceğini ileri sürerek ağaçların sökülmek suretiyle komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 02.11.2012 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukuna dayanan elatmanın önlenmesi ve tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin maliki olduğu 1972 parsel sayılı taşınmazına komşu gübre üretim faaliyet yapan davalı şirketin atık madde bırakmak sureti ile 2007 yılından bu yana zarar verdiğini belirterek elatmanın önlenmesi ve tazminat istemiştir....

            İmara aykırılık ise idare ve idari yargıyı ilgilendirir. Komşu parsel yönünde pencere açılmış olması başlı başına komşuluk hukukuna aykırılık teşkil etmez. Bu hususta ileri sürülebilecek mahremiyet iddiasının da geçerli bir giderim nedeni olarak kabul edilmesine olanak yoktur. Belirtilen bu ilkeler, somut olayla birlikte değerlendirildiğinde, davalı binasındaki pencerelerin davacıya bir zararı bulunduğu kanıtlanamadığı düşünülerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü doğru değildir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 10.06.2014 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir. Davacı, ......

              Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir. Davacının sübjektif ve aşırı duyarlılığı ile değil, objektif her normal insanın duyarlılığına göre elatmaya katlanıp katlanamayacağı araştırılmalı; sonuçta katlanılabilir, hoşgörü sınırlarını aşan bir zarar veya elatmanın varlığı tespit edildiği takdirde mülkiyet hakkının taşkın olarak kullanıldığı sonucuna varılmalıdır....

                Yukarıda yapılan açıklamalara göre, komşuluk hukukuna dayalı olarak elatmanın önlenmesi ve kal davası açılabilmesi için zararın doğmuş olması gerekir. Henüz doğmuş olmayan, ileride doğması muhtemel zarar için dava açılamayacağından ve bu tür bir isteğe dayalı olarak kabul kararı verilemeyeceğinden hükmün bozulması gerekmiştir. Kabule göre de; davacı tarafından dava dilekçesinde muarazanın giderilmesi istendiği halde talep aşılarak elatmanın önlenmesine karar verilmesi de doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.01.2019 tarihinde or birliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu