Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir....
Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman isteyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenilmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre, payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir....
Davacılar vekilinin temyiz itirazına gelince, Elatmanın önlenmesi davaları taşınmazın aynına ilişkin olup hüküm kesinleşmeden infaz edilemeyeceği açıktır. İptal ve tescil hükmünün kesinleşmesi ile mülkiyetin 4721 sayılı TMK'nun 705. maddesi gereğince davacı tarafa geçeceği tartışmasızdır. Hal böyle olunca, elatmanın önlenmesi isteğinin de kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile reddine karar verilmesi doğru değildir. Davacıların yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371/1-a maddesi uyarınca ... Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesi kararının elatmanın önlenmesi talebi bakımından BOZULMASINA, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/2.maddesi gereğince dosyanın kararı veren ... Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez....
Hâl böyle olunca, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir." gereğine değinilerek bozulmuş,mahkemece bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonunda davalı paydaşın krokide B ile gösterilen bölüme ev yaparak kullandığı kısma elatmanın önlenmesine, evin yıkılması isteğinin ise bilirkişi raporuna atfen fahiş zarar oluşturacağı gerekçesi ile reddine karar verilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki, hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde fen bilirkişi krokisinde B harfi ile gösterilen 77 m²'lik eve vaki elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur.Davalının bu yönlere değinen temyiz itirazı yerinde değildir.Reddine....
Mahkemece, elatmanın önlenmesi talebinin kabulüne ve ecrimisil talebinin de kısmen kabulüne (7.552 TL) karar verilmiş olup, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesince davalı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüyle, Yerel Mahkeme kararının kaldırılarak elatmanın önlenmesi talebinin kabulüne, ecrimisil talebinin ise kısmen kabulüne (2.208 TL) karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir . 1....
Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenilmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre, payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir....
Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için kural olarak zararın doğmuş olması gerekir. İleride zarar doğacağından bahisle dava açılamayacağından bu şekilde açılan davalar reddedilmelidir. Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Öte yandan, kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez....
-KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, 136 ada 6 parseldeki bina bedelinin davalılara ödenmesine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişmeli taşınmazın davacılar adlarına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu, taşınmazda davalıların kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan haklarının olmadığı buna rağmen taşınmazdaki binayı kullandıkları saptanmak suretiyle elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Ne var ki; bina arzın mütemmim cüzü olup, davalıların binanın kendileri tarafından yapıldığı iddiasıyla bedel istemeleri ayrı bir davanın konusunu oluşturabilecekken mahkemece bedele hükmedilmiş olması doğru değil ise anılan husus temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır. Davalılarının temyiz itirazı yerinde değildir.Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 1.979.44....
Dava, elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Mülkiyet hakkının içeriği başlıklı TMK’nun 683/2. maddesinde “Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir.” hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, davacı, ... oğlu ... adına kayıtlı T.evvel 315 tarih ve 92 numaralı tapu kaydına dayanarak elatmanın önlenmesini istemiştir. Davacı ile tapu kayıt maliki arasındaki soy bağını kanıtlayan belge dosya içerisinde bulunmamaktadır. Ayrıca, keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişi ve taraf tanıkları dava konusu yerin yol olduğunu ifade etmişlerdir. Bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekir ise de, mahkemece de davanın reddine karar verildiğinden sonucu itibariyle karar doğru olduğundan davacının temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanması gerekmiştir....