Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak, asıl dava paydaşlararasında elatmanın önlenmesi isteğine ilişkin olup paya vaki elatmanın önlenmesi istenildiğine göre "taşınmazın tamamına elatmanın önlenmesine" şeklinde hüküm kurulması doğru değil ise de anılan bu husus yeniden yargılamayı gerekli kılmadığından hükmün 2.fıkrasındaki; "Davacı ...'in davalılar ..., ..., ..., ... ve ... ...'e karşı açmış olduğu davanın kabulü ile davacı adına tesciline karar verilen taşınmaza elatmanın önlenmesine" tümcesinin hüküm yerinden çıkarılarak yerine, "Davacı ...'in davalılar ..., ..., ..., ..., ... 'e karşı açmış olduğu davanın kabulü ile davacı adına tesciline karar verilen 48 parseldeki 1/3 paya vaki elatmanın önlenmesine" ibaresinin yazılmasına, hükmün bu şekliyle 6100 sayılı H.M.K.'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 02.07.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    -KARAR- Dava bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Hemen belirtilmelidir ki, çekişme konusu taşınmazda üçüncü kişi konumundaki davalının muvafakate dayalı olarak oturduğu, dava açılmakla muvafakatin geri alındığı saptanarak elatmanın önlenmesi isteğinin kabul edilmiş olması doğrudur. Her ne kadar, mutlak olarak elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken miras payı oranında elatmanın önlenmesine karar verilmesi doğru değil ise de bu yön temyize getirilmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır. Davacı vekilinin temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 4.00 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 11.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Dava; elatmanın önlenmesi ve yıkım istemine ilişkindir. Dosya içerisinde mevcut tapu kayıtlarından anlaşıldığı üzere davaya konu her iki parselde de “ davalı “ şerhi bulunmaktadır. Mahkemece, Kadastro Mahkemesi dava dosyasının akıbetinin araştırılması, kararın kesinleşip kesinleşmediğinin belirlenmesi, Kadastro Mahkemesi davasının derdest olması halinde elatmanın önlenmesi – kal talebinin tefrik edilerek elatmanın önlenmesi davasının Kadastro Mahkemesine gönderilmesi, kal dosyasının bekletici mesele yapılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulüne, usul ve yasaya aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici .... maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelemesine yer olmadığına, HUMK'un 440/.... maddesi gereğince ......

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-YIKIM-ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinin kabulüne, ecrimisil isteğinin reddine ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Davacı, kayden maliki olduğu 643 parsel sayılı taşınmazın davalılar tarafından hiçbir hakka dayalı olmaksızın kullanıldığını, sözlü uyarılara ve ihtarname keşide edilmesine rağmen davalıların işgale son vermediklerini ileri sürerek, elatmanın önlenmesine, taşınmazdaki yapıların yıkılmasına ve taşınmazı edindiği tarihten itibaren ecrimisile karar verilmesini istemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın önlenmesi Dava, haksız elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Hakim davayı haksız elatmanın önlenmesi davası olarak nitelendirmiştir. Taraflar arasında kira ilişkisi bulunmamaktadır. Uyuşmazlığın bu hali ile temyiz inceleme görevi Dairemize ait olmayıp, Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'ne aittir. Bu nedenle dosyanın incelenmek üzere Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 25.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının 2013/1925-3714 - 2 - hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Ecrimisil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen elatmanın önlenmesi talebinin kabulüne, ecrimisil talebinin ise kısmen kabulüne dair kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairenin 17.12.2018 tarihli ve 2018/2757 Esas, 2018/20293 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Davacı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, 13.01.2010 tarihinde müvekkilinin satın aldığı dava konusu taşınmazın davalı tarafından kullanıldığını belirterek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisile hükmedilmesi talebinde bulunmuştur. Davalıya dava dilekçesi tebliğ olunmuş süresi içinde cevap dilekçesi sunulmamıştır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM VE ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 9354 ada 3 parsel sayılı taşınmaza davalının ağaç dikmek ve bina yapmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi,yıkım ve ecrimisil isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin reddine, ecrimisil isteğinin konusuz kaldığından bahisle hüküm tesisine yer olmadığına ilişkin olarak verilen karar Dairece “....elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin kabulüne karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak, müdahale olgusunun sabit olduğu gerekçesiyle elatmanın önlenmesi ve yıkım isteminin kabulüne; ecrimisil isteminin konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, düşüncesi alındı....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar- karşı davalılar vekili tarafından, davalılar- karşı davacılar aleyhine 09/08/2010, karşı davada 16/09/2010 gününde verilen dilekçeler ile elatmanın önlenmesi, karşı davada elatmanın önlenmesi ve geçit hakkı tesisi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın kabulüne dair verilen 19/01/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar- karşı davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma talebinin değerden reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Asıl dava elatmanın önlenmesi ve kal istemine, karşı dava ise geçit hakkı tesisi ile elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir....

                    ın çaplı taşınmazına elattığı iddiasıyla 2006/53 Esasta kayıtlı elatmanın önlenmesi ve kal davası açılmıştır. ...'ın açtığı dava tapu iptali ve tescil davası ile birleştirilmiş, 31.07.2008 tarihinde ise elatmanın önlenmesi, kal davası 2005/143 Esas sayılı davadan ayrılarak 2008/132 Esasa kaydedilmiştir. Bu arada tapu iptali ve tescil istemli davanın da açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Kısaca söylemek gerekirse, karar düzeltmeye konu olan dava ... tarafından açılan elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir. Elatmanın önlenmesi ve kal davasında davalı ...'ın davacı taşınmazına elatması sabit olmuş ve mahkemece dava kabul edilmiştir. Davanın kabulünde bir usulsüzlük yoktur. Ancak, mahkemece davalı ...'ın açtığı tapu iptali ve tescil davası ayrı bir esasta yürütülerek sonuçlandırıldığı halde bu hususta da karar vermiştir. Birleştirilerek görülen davaların HUMK'nun 46. maddesi uyarınca ayrılmasına karar verilebilir....

                      UYAP Entegrasyonu