Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesine ilişkin davada Torbalı Asliye Hukuk ve Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacının murisinin nizasız fasılasız kullandığı iddia olunan Hazineye ait taşınmaza davalının haksız elatmasının önlenmesi istemine ilişkindir. Torbalı Asliye Hukuk Mahkemesince; zilyetliğin korunmasına yönelik elatmanın önlenmesi davasının 6100 Sayılı HMK'nun 4/1-c maddesi uyarınca sulh hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

    SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/12/2021 NUMARASI : 2019/506 2021/1323 DAVA KONUSU : Elatmanın Önlenmesi (Zilyet Olunan Taşınmaza) KARAR : Osmaniye 3. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Osmaniye 2.Sulh Hukuk Mahkemesi arasında verilen karşılıklı görevsizlik kararları nedeniyle oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının merci tayini yoluyla giderilmesi istenilmiş olmakla dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Osmaniye ili Merkez ilçesi Sarpınağzı Köyü’ne kain ve tapunun 122 ada 14 parsel : numarasına kayıtlı zilyetliğinin müvekkile ait olduğunu, dava konusu taşınmazın müvekkil tarafından daha önceden ekilmiş 3 zeytin ağaçları olduğunu, 3 yıldır müvekkilinin tasararrufunda olduğunu, davalının taşınmazda herhangi bir hakkı olmadığı halde taşınmaz içerisine kavun ve karpuz ekmek suretiyle taşınmazı işgal ettiğini, müvekkilinin kullamına engel olduğunu, bu hususta Osmaniye 1....

    Belirtilen yasa ve yönetmelik hükümleri çerçevesinde tarafların bu şekilde kurula başvuruda bulunduklarına dair bilgi ve belge dosyada bulunmadığına göre, davacının mülkiyet hakkı karşısında; İcra ve İflas Kanunu’nun 30. maddesi hükümleri de gözetilerek elatmanın önlenmesi isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Davacılar, kayden malik oldukları 110 ada 3 parsel sayılı taşınmazda bulunan ahşap eve eşyalarını koymak, 112 ada 4 parsel sayılı taşınmazı da ekerek kullanmak sureti ile kardeşleri olan davalının müdahalede bulunduğunu ileri sürerek elatmanın önlenmesini istemişlerdir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25/06/2015 gününde verilen dilekçe ile zilyet olunan taşınmazda elatmanın önlenmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23/06/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, zilyet olunan taşınmaza el atmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir....

          Elatmanın önlenmesi davasının amacı, aynî hakka elatmanın sona erdirilmesi veya elatma tehlikesinin önlenmesidir. Elatmanın önlenmesi davası sonucunda davalı, elatmayı sona erdirecek davranışları yapmaya veya elatmaya yol açacak davranışlardan kaçınmaya mahkûm edilir. Elatmanın önlenmesi davasının amacı da, davalıyı yapmaya veya yapmamaya mahkûm eden hükmün icrası ile gerçekleşir. Somut olayda davaya konu taşınmazlarda davacılar da paydaş olmasına rağmen taşınmazların tamamen davalıların kullanımında olduğu ortadadır....

          İyi niyetli zilyetten farklı olarak kötü niyetli zilyedin isteyebileceği zorunlu giderler bakımından, gider ödeninceye kadar malı geri vermekten kaçınma hakkı yoktur. 3. Değerlendirme 1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....

            Esasen bu konuda yasal düzenlemeler yapılmış, Mera Kanununun 4.maddesinde kullanım hakkı köy yada belediye halkına tanınmış, 20.maddede ise, yaylaklardan kullanımın kullanma amacına uygun yapılar meydana getirilerek sürdürülmesine izin verilmiştir. Tamamı 60 m2 den ibaret olan yayla evi niteliğindeki yapı bilirkişi tarafından basit yapı olarak saptandığına, Yasa o köy halkından olan kişiye yaylada barınma imkanı da tanıdığına, barınmanın ise ancak yaylada iskan etmeye yeterli ve elverişli bir bina ile sürdürülebileceğine göre kişinin yayladan yararlanma olanaklarını ortadan kaldırır şekilde davalının elatmanın önlenmesine ve yapının kal’ine karar verilmesi doğru olmamıştır. Mahkemece davacının elatmanın önlenmesi ve kal istemlerinin reddi yerine bu talepler de hüküm altına alındığından karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 5.3.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              O halde, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 683. maddesinde ifadesini bulan, malikin hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, tasarrufta bulunma, yararlanma yetkilerine sahip olduğu, malını haksız olarak elinde bulunduran kişiye karşı her türlü el atmanın önlenmesi davası açabileceği, asıl olanın mülkiyet hakkı olduğu gözönünde bulundurularak, birleşen dosyada davacının el atmanın önlenmesine ilişkin talebinin, güncellenmiş ve mahkemece hüküm altına alınmış satış değeri üzerinden davalı lehine hapis (alıkoyma) hakkı tanınarak kabulüne karar verilmesi gerekmektedir. Mahkemece, asıl dosyada davacının iyiniyetli olduğundan bahisle, birleşen dosyada davacının el atmanın önlenmesi isteminin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle el atmanın önlenmesi talebinin reddine yönelik kısmının bozulması gerekmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.06.2013 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi (zilyet olunan taşınmaza), hükmen tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl dava yönünden kabul, birleştirilen dava yönünden tescile dair verilen 02.09.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... vekili Av. ... 07.07.2017 tarihli dilekçesi ile temyizden feragat etmiş, dosyada mevcut 22.03.2017 tarihli ve 2641 yevmiye numaralı vekaletnamesinde temyizden feragate yetkili bulunduğu anlaşılmış olmakla, temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklandığı üzere feragat nedeniyle davacı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde yatırana iadesine, 18.12.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu