Bir taşınmaza zilyet sıfatı ile elinde bulunduran kişi bu taşınmaza kendisinden üstün bir hakka sahip olmayan kişiye karşı koruma isteyebilir ise de, bu koruma taşınmaz üzerine taşkınlık suretiyle dahi olsa yapılmış olan yapının kal'ini isteme hakkı vermez. Çünkü, taşırılan bina bölümü artık taşkın bölümün inşası ile taşırılan taşınmazın ayrılmaz parçası durumuna geldiğinden, bu bölüm taşırılan parsel sahibinin mülkiyetine dahil olacağından malikin kendi binasında eklenti ve ayrılmaz parçalara dilediğince kullanma ve bu cümleden olarak onu ortadan kaldırma hakkı var ise de zilyedin böyle bir hakkının varlığından sözedilemez. Somut olayda üzerine bina taşırılan 3 parsel numaralı taşınmaz ... Belediyesi adına kayıtlı olup, taşırılan taşkın bölümün kal'ini isteme hakkı mülkiyet hakkı sahibi Belediyeye aittir. Mahkemece mülkiyet hakkı sahibine sağlanan kal isteme hakkının taşınmazda zilyet olduğu anlaşılan ...'...
Mahkemece, 31.12.2013 günlü hüküm ile davanın kabulüne, 3206 sayılı parselde kayıtlı davalıya ait fen bilirkişisinin 26.07.2013 tarihli krokisinde B harfi ile gösterdiği taşınmazından davacıya ait krokide A harfi ile gösterilen taşınmaza kuzey-güney yönünde davalının balkonuna branda salıncak vs. konulmak suretiyle MK'nın 737. maddesi gereğince davacıyı olumsuz şekilde etkilediği gerekçesiyle müdahalenin menine karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Temyiz talebinin miktar yönünden reddine karar verildiği görülmekle, taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi davalarında miktar yönünden temyiz alt sınırı gözetilemeyeceğinden yerinde olmayan temyiz talebinin reddine ilişkin 30.03.2014 tarihli 2011/381 Esas, 2013/684 Karar sayılı ek karar kaldırılarak dosyanın esasının incelenmesine geçildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 04.06.2009 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 04.03.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, tapulu taşınmaza elatmanın önlenmesi istemiyle açılmıştır. Davalı, savunmada bulunmamıştır. Mahkemece dava reddedilmiştir. Hükmü davacı temyiz etmiştir. Uyuşmazlık 1266 sayılı parsel üzerine yapılan baz istasyonu veya elektrik iletişim direğinin hukuka aykırı olarak inşa edilmesi nedeniyle haksız elatmanın önlenmesine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.07.2008 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 22.03.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yola ve çeşmeye oluşan haksız elatmanın önlenmesi istemiyle açılmıştır. Davalı, dava konusu taşınmaza elatmadığını, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece çeşmeye ilişkin açılan davanın reddine, krokide kırmızı renkle gösterilen yol bölümüne elatma saptandığından davalının müdahalesinin men’ine karar verilmiştir. Hükmü davalı temyiz etmiştir. Türk Medeni Kanununun 6.maddesi uyarınca elatmanın varlığını ve haksızlığını ispat yükü bunu iddia eden davacı tarafa düşer....
Hükmü davacı vekili temiyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Malik ya da zilyet olunan taşınmaza haksız elatma halinde taşınmazın korunması istemi yargı önüne taşınabilir. Mülkiyet hakkının içeriği başlıklı TMK'nın 683. Maddesi gereğince “Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir.” Türk Medeni Kanununun 718. maddesinde arazi mülkiyetine tabi şeylerden birisinin de kaynaklar olduğundan söz edilmiştir. Yine 756. maddede ayrıca kaynakların bulundukları arazinin bütünleyici parçası oldukları ve arazi mülkiyetine tabi bulundukları belirtilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın önlenmesi Dava, taşınmaza elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece uyuşmazlık çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi olarak nitelendirilmiş ve bu çerçevede bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen 120,13 m2'lik bölüme davalının yaptığı müdahalenin önlenmesine karar verilmiştir. Uyuşmazlığın bu niteliğine göre temyiz incelemesi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki dosya, anılan daire tarafından verilen görevsizlik kararı ile Dairemize gelmiş olduğundan görev uyuşmazlığının halli ve görevli temyiz dairesinin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Başkanlar Kurulu'na gönderilmek üzere Yargıtay Yüksek 1. Başkanlığı'na gönderilmesine, 11.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve tazminat istemlerine ilişkindir. Elatmanın önlenmesi, tescil ve tapu kayıt iptali gibi taşınmazın aynına taalluk eden davalarda taşınmazın değeri dikkate alınır. Bu istemler yanında ecrimisil, tazminat gibi taleplerde bulunulduğunda, müddeabih bu istemlerin toplamıdır. Mamalek hukukundan doğan davalarda, davanın açıldığı tarihteki dava değeri ile görevli mahkeme belirlenir. Somut olayda, elatılan 2220 parsel sayılı taşınmazın 8.520 m² yüzölçümünde olduğu ve arsa niteliği ile tapuda kayıtlı bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı, 2220 parsel sayılı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve tazminat istemlerinde bulunmuştur. Davanın açıldığı 23.07.2008 tarihi itibariyle elatılan taşınmazın değerinin sulh hukuk mahkemesinin görev alanı içinde kaldığının kabulü hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu nedenle, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir....
Somut olaya gelince; davacılar vekili tarafından dava dilekçesinde; elatmanın önlenmesi talebi ile birlikte fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere 250 TL ecrimisil talebinde bulunulduğu, elatmanın önlenmesi talebi yönünden dava değeri belirtilmediği, talep edilen ecrimisil miktarı üzerinden harç yatırılarak dava açıldığı belirlenmiştir. Her ne kadar mahkemece mahallinde keşif yapılarak rapor alınmışsa da düzenlenen raporlarda elatılan yerin değerinin tespit edilmediği ve mahkemece elatmanın önlenmesi talebi yönünden noksan harç tamamlanmadan yargılamaya devam edilerek karar verildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, öncelikle elatmanın önlenmesi talebi ile ilgili olarak elatılan yerin değerinin keşfen saptanması, saptanan bu değer üzerinden harç ikmalinin sağlanması, ondan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken elatmanın önlenmesi talebi yönünden harç alınmaksızın davanın görülmüş olması doğru olmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 04.05.2005 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 13.01.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi istemiyle açılmıştır. Birleştirilen davada 1300 parsel sayılı taşınmazın malikleri davalı gösterilerek 1299 sayılı parsele vaki elatmalarının önlenmesi isteminde bulunulmuştur. Asıl davanın davacısı Bilal dava konusu taşınmaz bölümünün eşinin babasına ait olduğunu, davacının maliki olduğu 1299 parsele elatmasının olmadığını, davanın reddini savunmuştur. Birleştirilen davanın davalıları ise davanın reddini bildirmiştir....
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili ve ihbar olunan ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 19.09.2019 tarihli ve 2018/3815 Esas, 2019/7838 Karar sayılı ilamında; ihbar olunan vekilinin temyiz dilekçesinin reddine, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, “...davacılar vekili tarafından dava dilekçesinde; elatmanın önlenmesi talebi ile birlikte fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere 250 TL ecrimisil talebinde bulunulduğu, elatmanın önlenmesi talebi yönünden dava değeri belirtilmediği, talep edilen ecrimisil miktarı üzerinden harç yatırılarak dava açıldığı belirlenmiştir. Her ne kadar mahkemece mahallinde keşif yapılarak rapor alınmışsa da düzenlenen raporlarda elatılan yerin değerinin tespit edilmediği ve mahkemece elatmanın önlenmesi talebi yönünden noksan harç tamamlanmadan yargılamaya devam edilerek karar verildiği anlaşılmaktadır....