Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yöresel bir örf ve adetin mevcudiyetinden söz edilebilmesi için, o yörenin doğal ve ekonomik koşullarına, toplumun kültür seviyesine, telakkilerine, gelenek ve göreneklerine göre oluşan ve uzun süredir devam eden, pek çok kimse tarafından kabul edilen bir durumun söz konusu olması gerekir. Münferit ve devamlı olmayan olaylar örf ve adetin mevcudiyetini göstermez. Hakim örf ve adetin tespitinde, yerel bilirkişi ve tanıkların bilgilerinden, gerektiğinde uzman bilirkişi görüş ve raporundan yararlanacak, hak ve nesafet kuralını göz önünde tutacaktır. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir....

    Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Davacı vekili 26.06.2014 tarihli dilekçesi ile davalı tarafından 15 sayılı parsel üzerinde yapılan ruhsatsız ve kaçak 3 katlı binanın, davacının manzarasını ve rüzgarını engellediğini, taşınmazının değer kaybına uğradığını bu nedenle davalının elatmasının önlenmesine ve kaçak binanın yıkılarak eski hale getirilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece komşuluk hukukunun ihlal edildiği ve zararın giderilmesi için kaçak kısmın yıkımından başka ıslah edici tedbirin olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava TMK'nın 737. maddesi gereğince komşuluk hukukuna aykırılık nedeniyle elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir....

      Eldeki uyuşmazlığa komşuluk hukukuna ilişkin Türk Medeni Kanununun 737. vd. maddelerinin uygulanması da olanaksızdır. Açıklanan nedenlerle davanın reddi gerekirken yazılı gerekçeyle kabulü doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, 13.06.2011 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi. (Muhalif) (Muhalif) Dava, mülkiyet hakkına dayalı olarak açılan elatmanın önlenmesi ve tazminat isteğine ilişkindir. Türk Medeni Kanunun 683.maddesi "bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir" hükmü ile malikin hukuksal sınırlar içinde mutlak kullanım hakkı olduğuna düzenlenmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.8.2006 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukuna aykırılık nedeniyle elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.5.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davalıya ait 2617 parsel sayılı taşınmaz sınırına dikilen ağaçların dal ve köklerinin 2616 parsel sayılı taşınmazına taşmak suretiyle zarar verdiğini, ayrıca davalının kadim su arkına moloz dökmek suretiyle elattığını ileri sürerek, komşuluk hukukuna aykırılığın giderilerek elatmanın önlenmesi ve ağaçların kesilmesini istemiştir....

          Somut olaya gelince, mahkemece dava tarihinden önce mahallinde yapılan tespit sonucunda davalının davacının taşınmazına bitişik olarak küçük bir depo yaptığı ve bu sebeple davacının duvarında oluşan kabarmalar nedeniyle maddi zararın meydana geldiği belirlenmiştir. Buna ilişkin 16.06.2010 tarihli bilirkişi raporu davalıya tebliğ edilmiştir. Mahallinde yapılan keşif sonucunda alınan bilirkişi raporunda davaya konu deponun mevcut olmadığı ifade edilmiştir. Bu durumda mahkemece komşuluk hukukuna dayalı olarak açılan elatmanın önlenmesi ve kal talebinin konusuz kalmış olması nedeniyle bu hususta karar verilmesine yer olmadığına tazminat talebinin ise tespit raporu ile belirlenen zarar miktarı üzerinden kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 10.01.2011 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi, kal ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 26.03.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, komşuluk hukukuna aykırı davranıştan kaynaklanan elatmanın önlenmesi, kal ve tazminat isteğine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/34 Esas 2009/83 Karar sayılı ilamı dava konusu hakkında karar verilmiş olmasından dolayı kesin hükmün varlığı sebebi ile davanın usulden reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 17.07.2008 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 24.06.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 01.02.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, TMK'nin 737 vd. maddelerine ilişkin komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 10.01.2020 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı kararı ile Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilen, 28.01.2020 tarihli ve 31022 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 15.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.11.2015 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 27.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya ve dosya içeriğine göre mahkeme kararı ve dayanılan gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 30.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 22.02.2012 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın görev yönünden reddine dair verilen 17.05.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya ve dosya içeriğine göre mahkeme kararı ve dayanılan gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 14.03.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu