TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 747 ] "İçtihat Metni" Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 2.5.2000 gününde verilen dilekçe İle yola ve taşınmaza elatmanın önlenmesi, eski hale getirme istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 25.3.2003 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikte sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: Davacılar, 2816 parsel sayılı taşınmazın maliki olduklarını, davalının bu parselin kuzeydoğusunda yer alan yola elektrik trafosu yaparak yolu kullanılmaz hale getirdiğini, 2816 parsel sayılı taşınmaz üzerinden yüksek gerilimli elektrik teli geçirdiğini, bu şekilde yola ve taşınmazlarına elattığını belirterek, söz konusu elatmanın önlenmesini, yola ve taşınmaza isabet eden inşaat ve elektrik trafosunun tecavüz oranında kat'i ile yol ve taşınmazın eski hale getirilmesini...
Davalı vekili davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini, davacının davalı şirketi birçok kez şikayet ettiğini ancak herhangi bir kusur tespit edilemediğini, davacının iddialarının doğru olmadığını, davacıya ait evin deprem öncesi yapılan eski bir ev olması nedeniyle hasar gördüğünü belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacı taşınmazına herhangi bir müdahalenin olmadığı ve bir zararında meydana gelmediği, henüz gerçekleşmeyen bir zarar hakkında elatmanın önlenmesi ve zararın giderilmesini hukuki anlamda mümkün bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, komşuluk hukukuna aykırılıktan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme istemine ilişkindir....
Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir. Davacının sübjektif ve aşırı duyarlılığı ile değil, objektif her normal insanın duyarlılığına göre elatmaya katlanıp katlanamayacağı araştırılmalı; sonuçta katlanılabilir, hoşgörü sınırlarını aşan bir zarar veya elatmanın varlığı tespit edildiği takdirde mülkiyet hakkının taşkın olarak kullanıldığı sonucuna varılmalıdır....
Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir. Davacının sübjektif ve aşırı duyarlılığı ile değil, objektif her normal insanın duyarlılığına göre elatmaya katlanıp katlanamayacağı araştırılmalı; sonuçta katlanılabilir, hoşgörü sınırlarını aşan bir zarar veya elatmanın varlığı tespit edildiği takdirde mülkiyet hakkının taşkın olarak kullanıldığı sonucuna varılmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi ve Eski Hale Getirme Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun uygulanmasından kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 13.01.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.02.2018 günlü ve 2018/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 21.02.2018 tarihli ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, "634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlıklarla ilgili davala ilişkin..." hüküm ve kararlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (20.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 04.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KOMŞULUK HUKUKUNDAN KAYNAKLANAN ELATMANIN ÖNLENMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; Komşuluk Hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 30.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KAT MÜLKİYETİ KANUNUNDAN KAYNAKLANAN DAVALAR -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; komşuluk hukukundan kaynaklanan eski hale getirme istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 12.7.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir. Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sırınlamaların önemli bir bölümü TMK'nun "komşu hakkı" başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi; elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeterki, davalının eylemi ile davacının zararı arasındaki illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez....
Asıl ve birleşen davada davacı vekili; 26/09/2014 tarihinde komşu parselde davalı yüklenicinin inşaatının kazı çalışmaları sırasında müvekkilinin kiracı olarak işlettiği üzeri çelik çatıyla örtülü ve parsel sınırına sıfır konumdaki iki adet halı sahanın ve restoranın zarar gördüğünü, yaptırdıkları tespitte tesisin kullanılamaz hale geldiğinin ve yıkılıp yeniden yapılması gerektiğinin belirtildiğini, tesisin eski hale getirilmesi için gereken maliyetin ve mahrum kalınan kazanç kaybının tazmini gerektiğini belirterek, asıl davada eski hale getirme ve hasar tarihi olan 26/09/2014 tarihinden dava tarihi olan 04/11/2014 tarihine kadar mahrum kalınan kazanç kaybı için 10.000,00 TL maddi tazminat isteminde bulunmuş, birleşen davada kazanç kaybının halen devam ettiğini belirterek ilk dava tarihi olan 04/11/2014 tarihinden birleşen dava tarihi olan 29/07/2016 tarihine kadar 2.000,00 TL maddi tazminat isteminde bulunmuş, yargılama sırasında 20/10/2017 tarihli miktar açıklama dilekçesi ile asıl davada...
Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi; elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasındaki illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Şu husus hemen belirtilmelidir ki, asıl olan, davacının mülkiyet hakkının korunması ve zararına sebebiyet veren durumun ortadan kaldırılmasıdır. Davacının katlanılabilme sınırlarını aşan bir zararı varsa, buna son vermek için davalının yapması gereken masraf davacının zararından daha fazla olsa bile, elatmanın önlenmesine ve eski hale getirmeye karar verilmelidir....