Taşınmazda doğrudan fiili bir hakimiyeti bulunmayan kişiler, mülkiyet hakkının zarar verici şekilde kullanıldığını iddia ediyorlarsa, TMK’nın 730, 737. maddelerine göre değil, kamu hukukuna ilişkin öteki kanunlara göre dava açmaları gerekmektedir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Bu ilkeler ışığında somut olaya gelindiğinde; davacı tarafından davalı şirkete gönderilen 05.02.2010 tarihli ihtarnameye verilen 24.02.2010 tarihli cevapta tazminata konu kazıyı yaptığını davalı şirket kabul etmiştir....
Mahkemece, "dava konusu taşınmazlar hakkında açılmış ortaklığın giderilmesi davası bulunduğu ve taraflar arasında harici veya fiili taksim olmadığından elatmanın önlenmesi istemli davada hukuki menfaati olmayan davacıların davasının reddine" karar verilmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 20.11.2018 tarihli 2018/12541 Esas ve 2018/18875 Karar sayılı ilamı ile "..davacıların elatmanın önlenmesine ilişkin açtıkları davada hukuki menfaatlerinin bulunmadığı gerekçesi ile ret kararı verilmiş ise de; ortaklığın giderilmesi davası açılması veya sonuçlanmasının elatmanın önlenmesi isteğine engel olmayacağı, elbirliği/paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaşın, engel olan paydaşlar aleyhine el atmanın önlenmesi davası açabileceği" belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece, "davanın kabulü ile davalı ...'un dava konusu taşınmazlara elatmasının önlenmesine" karar verilmiştir....
Davacı, maliki bulunduğu ... parsel sayılı taşınmazda bulunan meskeni davalının hiçbir hukuki ilişki olmadan kullandığını ileri sürerek müdahalesinin men'i ile ecrimisil isteminde bulunmuştur. Dava, Türk Medeni Kanununun 683. maddesi gereğince tapulu taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Harçlar Kanunu’nun 16. maddesinde “...Müdahalenin men'i tescil ve tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taallük eden davalarda gayrimenkulün değeri nazara alınır. 2010/8247 - 9493 Gayrimenkulün aynına taallük eden davalarda ecrimisil ve tazminat gibi taleplerde de bulunulduğu takdirde harç, gayrimenkulün değeri ile talep olunan tazminat ve ecrimisil tutarı üzerinden alınır” hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, kat mülkiyeti kurulu 5 parsel sayılı taşınmazda 2/21 arsa paylı meskenin değerinin, davanın açıldığı 08.10.2007 tarihinde sulh hukuk mahkemesinin görev sınırını belirleyen 6.330 YTL olarak kabulü hayatın olağan akışına aykırıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapulu Taşınmazda Elatmanın Önlenmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve 853,90 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 2.561,60 TL'nin temyiz eden davalıdan alınmasına, 24.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık tapulu taşınmazda mülkiyet hakkına dayanılarak açılan davacının hissesine vaki elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 16.01.2016 tarih, 2016/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 26.02.2016 tarihli ve 29636 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.02.2016 gün 2016/1 sayılı Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli Daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 15.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı tarafından, davalı aleyhine 30.05.2014 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi (tapulu taşınmazda komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi) istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.12.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi. ......
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/12/2013 NUMARASI : 2013/126-2013/483 Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hâkimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir. Davacı, paydaşı olduğu 1123 parsel sayılı taşınmaza, davalı tarafından inşaat yapılmak suretiyle müdahale edildiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinde bulunmuştur. Davalı, davanın kötüniyetli olarak açıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, taraflar arasındaki ihtilafın ortaklığın giderilmesi davası ile giderilebileceği, davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-YIKIM Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım istemine ilişkindir. Davacı, paydaşı olduğu 249 parsel sayılı taşınmaza, davalının tel çekmek suretiyle müdahalede bulunduğunu, kullanımına engel olduğunu ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ile telin kaldırılmasını istemiştir. Davalı, dava konusu taşınmazda davacı dışında başka paydaşların da bulunduğunu, taşınmazın uzun yıllardır fiili taksim yoluyla kullanıldığını ve evinin 30 yıl önce yapıldığını, intifadan men koşulunun gerçekleşmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar tarafından, davalı aleyhine 29.03.2010 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen 24.06.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar, 129 parsel sayılı taşınmazlarına komşu parsel maliki davalının elattığını belirterek, müdahalesinin önlenmesini ve 2000,00 TL ecrimisilin tahsili isteminde bulunmuşlardır. Davalı, inşa ettiği duvarın ve diktiği ağaçların kendi tapulu taşınmazı içinde kaldığını, müdahalesinin bulunmadığını, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece müdahalenin önlenmesi isteminin kabulüne, ecrimisil isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Öyleyse; bu durum karşısında davanın, paydaşın paydaş aleyhine açmış olduğu elatmanın önlenmesi davası olduğu gözetilerek taraflar arasındaki uyuşmazlığın, TMK’nun 688. ve devamı maddelerinde öngörülen paylı mülkiyet hükümleri uygulanmak suretiyle çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Bilindiği üzere; paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman isteyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı veya kullanabilceği bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenmesi davasının dinlenme olanağı yoktur....