Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 20.02.2008 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın husumet nedeniyle reddine dair verilen 25.03.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. "Komşuluk" kavramı mülkiyeti de içerisine alan çok geniş anlam içerir. Burada maliklerden başka onlarla yaşayan veya taşınmazı bir sınırlı ayni hakka veya şahsi hakka dayanarak kullanan zilyet olan kişilerde dava hakkına sahiptir....

    Ancak, zarar henüz doğmadığı halde, zararın doğacağı muhakkak ve pek muhtemel ise veya beklenen taşkın kullanma ile ileride telafisi mümkün olmayacak zarar meydana gelecekse, davalının alacağı önlemlerle zararı önleme ihtimali yoksa, zarar verme tehlikesi taşıyan eylem ve işlemler hakkında davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez....

      Uygulamada taşkın kullanma komşu taşınmazına değil de kişiye zarar verecek nitelikte ise (örneğin, aşırı gürültü çıkarmak gibi), kişinin o taşınmazda fiili hakimiyetinin bulunmasının gerektiği görüşü kabul edilmektedir. Bu fiili hakimiyetin, mülkiyet hakkına, sınırlı aynî hakka, (intifa, sükna, irtifak gibi) veya kişisel bir hakka (kiracılık, ortaklık gibi) dayanması gerekmektedir. O halde bir kimsenin komşu sıfatıyla bir dava açabilmesi için, ayni veya şahsi bir hakka dayanması, başka bir anlatımla komşuluk sıfatıyla zarar görmesi gerekmektedir. Taşınmazda doğrudan fiili bir hakimiyeti bulunmayan kişiler, mülkiyet hakkının zarar verici şekilde kullanıldığını iddia ediyorlarsa, TMK’nın 730, 737. maddelerine göre değil, kamu hukukuna ilişkin öteki kanunlara göre dava açmaları gerekmektedir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-YIKIM-ESKİ HALE İADE Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 940 ada 1 parsel sayılı taşınmazına bitişik arsanın maliki davalıların bina yapmak suretiyle müdahale ettiklerini, ayrıca davalıların binasında projeye aykırı biçimde cam açtıklarını, bu camın projesinin de bulunmadığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, taşkın binanın yıkımı ve camın eski haline getirilmesi isteklerinde bulunmuştur....

          Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 23.2.2006 gününde verilen dilekçe ile tapulu taşınmaza elatmanın önlenmesi, komşuluk hukukuna aykırı davranışın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 3.5.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 22.6.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 07.08.2008 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, tazminat ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl ve birleştirilen davanın kısmen kabulüne dair verilen 24.05.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl ve birleştirilen dava, paylı taşınmazda komşuluk hukukuna dayalı öteki paydaşın elatmasının önlenmesi, yıkım ve tazminat istemine ilişkindir....

                Elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için kural olarak zararın doğmuş olması gerekir. İleride zarar doğacağından bahisle dava açılamayacağından bu şekilde açılan davalar reddedilmelidir. Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez....

                  Kuşkusuz, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş engel olan diğer paydaş veya paydaşlara karşı payına oluşan elatmanın önlenmesini her zaman isteyebilir. ..., o paydaşın taşınmazda payına karşı kullanmakta olduğu çekişmesiz bir yeri varsa açtığı elatmanın önlenmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Zira bu gibi durumlarda payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorunu elatmanın önlenmesi (tahliye) davasıyla değil, kesin sonuç sağlayacak taksim veya izale-i şuyu davası açılması suretiyle çözümlenebilir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın önlenmesi Uyuşmazlık tapulu taşınmazda kendi payına vaki elatmanın önlenmesine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliğine göre temyiz inceleme görevi Dairemize ait olmayıp, Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait ise de anılan dairece de görevsizlik kararı verilmiş olmakla görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmesine,, 12.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu