Yukarıda belirtildiği üzere dava mülkiyet aktarımından kaynaklanan elatmanın önlenmesinden değil komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesine ilişkindir. HUMK'nun 74. maddesi gereğince hakim her iki tarafın iddia ve savunmalarıyla bağlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye hüküm veremez. Yasanın 75. maddesi gereğince de hakim kanunun koyduğu ayrıcalıklar dışında iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya iddia sebeplerini kendiliğinden nazara alamaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 18.10.2004 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.12.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve komşuluk hukukuna aykırı davranışın giderilmesi istemiyle açılmıştır. Mahkemece davalının su kuyusu yaparak davacı taşınmazına oluşan elatmasının önlenmesine sınırda dikildiği saptanan davalıya ait ağaçların kesilerek davalı elatmasının önlenmesine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, TAZMİNAT Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza hem doğrudan hem de komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece, 27.04.2012 ve 28.12.2012 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen kavak ağaçlarının yıkılmasına karar verilmiştir. Bilindiği üzere; çağdaş hukuk sistemlerindeki tanımıyla mülkiyet, geniş haklar, buna bağlı yetkiler ile birlikte bazı ödevlerin oluşturduğu bir hukuksal kurumdur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPULU TAŞINMAZDA KOMŞULUK HUKUKUNA AYKIRILIĞIN GİDERİLMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava,kiracılık sıfatından kaynaklanan kişisel hakka dayalı elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 tarih ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 Sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.04.2011 tarih ve 14 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 02.06.2011 tarih ve 27952 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı,165 ada 46 parsel sayılı taşınmazda bağımsız bölüm maliki olup,davalı idarenin komşuluk hukukuna aykırı olarak duble yoldan tali yola giriş açtığını ve kapı önüne kadar yol yaptığını, bu nedenle can ve mal güvenliklerinin kalmadığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi isteğinde bulunmuştur. Davalı, projeye uygun olarak işlemler yapıldığını ve idarelerine yönelik atfı kabil bir kusur bulunmadığını,doğan bir zarar veya zarar doğacağına yönelik bir emarenin de söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, subut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
Zaten 6098 sayılı TBK’nin 49. maddesinin 1. fıkrasının “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür” şeklindeki düzenlemesi, bu hususa işaret etmektedir. Aynı hüküm, haksız fiilin unsurlarını da belirtmekte olup bunlar; (hukuka aykırı) fiil, zarar, fiili gerçekleştirenin kusuru ve illiyet bağı şeklinde sayılabilmektedir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmamaktadır. Başka bir deyişle, davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunması şartıyla elatmanın önlenmesi davasında etkili değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPULU TAŞINMAZDA -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; komşuluk hukukuna aykırı elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 22.01.2015 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 03.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Yukarıda belirtildiği üzere davalıların kullanma taksimi savunmaları kanıtlanmadığından, davacının da taşınmazda miras yoluyla payı bulunup buna karşılık yer kullandığı da anlaşıldığından, davacının haksız elatmanın önlenmesi isteminin dinlenmesine olanak yoktur. Ancak; Davada ayrıca komşuluk hukukuna aykırı kullanmanın önlenmesi de talep edilmektedir. Türk Medeni Kanununun 683. maddesi; “Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir” hükmü ile malikin mülkiyet hakkını hukuksal sınırlar içinde kullanabileceğini düzenlemiştir. Anılan kanunun taşınmaz mülkiyet hakkının kısıtlamalarını düzenleyen “komşu hakkı” bölümünde “kullanım biçimi” başlığı altında yer alan 737. maddesi; “Herkes, taşınmaz mülkiyetinden doğan yetkilerini kullanırken ve özellikle işletme faaliyetini sürdürürken, komşularını olumsuz şekilde etkileyecek taşkınlıktan kaçınmakla yükümlüdür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.05.2012 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 10.01.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, elatmanın önlenmesi, kal, komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının davasının reddine, davalının savunma olarak ileri sürdüğü temliken tescil isteminin kabulüne verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için kural olarak zararın doğmuş olması gerekir. İleride zarar doğacağından bahisle dava açılamayacağından bu şekilde açılan davalar reddedilmelidir. Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Öte yandan, kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez....