Kuşkusuz, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına elatmanın önlenmesini her zaman isteyebilir. Ancak, o paydaşın taşınmazda payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa elatmanın önlenmesi davası dinlenemez. Yerleşen Yargıtay uygulamasına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorunu elatmanın önlenmesi davasıyla değil kesin sonuç sağlayacak taksim veya şuyun satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözülebilir. Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanunu’nun 706, Borçlar Kanunu’nun 213, 2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 26.maddeleri hilafına tapulu taşınmazlar harici veya fiili taksim ile payların mülkiyeti ana taşınmazdan ayrılamaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ YRG.GELİŞ TARİHİ:21.9.2012 -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; Kat irtifakı kurulu ana taşınmazda elatmanın önlenmesi, projeye aykırılığın giderilmesi, inşaat ruhsatının yenilenmesi isteklerine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 18. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 18.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,28.2.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. .......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.12.2015 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 02.06.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi ve kal istemlerine ilişkindir. Davacı, 2503 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalı ...'ın kuzey komşusu, diğer davalı ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 28.07.2011 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.01.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir. Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile davalıların müdahalelerinin men'ine, davalı ...'un paydaşı bulunduğu 1884 sayılı parsel üzerinde bulunan 1 adet dut ağacının kesilmek suretiyle kaline karar verilmiştir....
Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Bu ilkeler ışığında somut olaya gelince; dosya içerisindeki bilirkişi raporları, kroki ve tapu kayıtlarına göre 563 parsel no'lu taşınmazın maliki davalının inşa ettiği duvarın tamamen kendi parseli içerisinde kaldığı anlaşılmaktadır. Yine dosya içerisindeki bilirkişi raporlarına göre, davalının inşa ettiği duvarın 2 metre yükseklikte olduğu ve bu yüksekliğin imar mevzuatına aykırılık teşkil ettiği belirtilmekte ise de TMK m. 683' deki "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/11/2013 NUMARASI : 2011/7-2013/539 Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, irtifak hakkı tesisi ve yıkım davası sonunda, yerel mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Asıl dava imar parseline ve komşuluk hukukuna aykırılığa dayalı elatmanın önlenmesi, yıkım; karşı dava temliken tescil yada irtifak hakkı tesisi isteklerine ilişkin olup, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine ilişkin olarak karar verilen Dairece 7.10.2010 tarihinde noksan soruşturma ile sonuca gidildiği gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulduktan sonra asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir....
Yukarıda irdelenen Türk Medeni Kanunu’nun 683, 730 ve 737. maddeleri taşınmaz maliklerine yönelik düzenlemeler getirdiğinden komşuluk hukukuna dayanılarak açılacak davanın, davanın özelliğinden dolayı (hükmün infazı bir başkasının mülkiyetindeki taşınmazda hafriyat işlemini gerektirdiğinden) ancak çekişme konusu taşınmazın maliki kimse ona karşı açılması gerekir. Dolayısıyla davacının, komşuluk hukukuna aykırı davranışların giderilmesi istemi ile açacağı davanın muhatabı da çekişmeli konusu yerin maliki olmasından ötürü dava dışı Çankaya Belediye Başkanlığı’dır. Eldeki dava, çekişmeli yer maliki olan dava dışı Çankaya Belediye Başkanlığı taraf olmadan dinlenemez. Zira, mahkemenin sonuçta kurduğu hükmün, taşınmazın maliki olan ve ancak davada taraf olmayan Çankaya Belediyesine karşı icrası mümkün değildir....
Davacı dava dilekçesinde komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesinin komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi, eski hale iade ve gerekli yalıtım işlemlerinin yaptırılmasını talep etmiş olup tedbir talebi ile de su sızıntısının önlenmesi için gerekli yalıtım, drenaj ve sair işlemlerin yapılması için davalı tarafa 15 günü aşmamak üzere makul süre verilmesini, gerekli önlemlerin alınmaması durumunda masrafın davacı tarafça karşılanmak üzere söz konusu işlemleri yapmak üzere davacı tarafa yetki verilmesini talep etmiş olup söz konusu talep yargılamayı gerektirdiğinden davanın esasına ilişkin bulunduğundan ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik verilen İDM kararında bir isabetsizlik bulunmadığı değerlendirilmiştir....
Davacı dava dilekçesinde komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesinin komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi, eski hale iade ve gerekli yalıtım işlemlerinin yaptırılmasını talep etmiş olup tedbir talebi ile de su sızıntısının önlenmesi için gerekli yalıtım, drenaj ve sair işlemlerin yapılması için davalı tarafa 15 günü aşmamak üzere makul süre verilmesini, gerekli önlemlerin alınmaması durumunda masrafın davacı tarafça karşılanmak üzere söz konusu işlemleri yapmak üzere davacı tarafa yetki verilmesini talep etmiş olup söz konusu talep yargılamayı gerektirdiğinden davanın esasına ilişkin bulunduğundan ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik verilen İDM kararında bir isabetsizlik bulunmadığı değerlendirilmiştir....
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 02.04.2019 tarihinde verilen dilekçeyle komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi ve tazminat talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın kabulüne dair verilen 25.05.2021 tarihli hükmün Trabzon Bölge Adliye Mahkemesince istinaf yoluyla incelenmesi taraf vekilleri tarafından talep edilmiştir. Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf taleplerinin esastan reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya ve içeriği incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü. K A R A R Dava komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi ve tazminat talebine ilişkindir. Yerel mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Taraf vekillerince istinaf talebinde bulunulması üzerine Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir....