WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı haksız işgalci olmadığını, belediyece kendisine verilen tapu tahsis belgesine dayanarak taşınmazı yapılanmak suretiyle kullandığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalının savunmasına değer verilerek 2981 sayılı imar Affı Yasasının 3290 sayılı Yasanın 13. maddesiyle değişik 22. maddesi gereğince "davanın durdurulmasına" karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davalıya belediyece tapu tahsis belgesi verildiği tarihte çekişmeli taşınmaz mülkiyetinin davacı Vakıflara ait olduğu ve sonradan da taşınmazın mülkiyeti konusunda bir değişikliğin bulunmadığı anlaşılmaktadır....

    Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir....

      Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine, davalı vekili tarafından davacı aleyhine 10.04.2007 ve 04.03.2009 gününde verilen dilekçeler ile müdahalenin önlenmesi, birleştirilen davada tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine 18.03.2009 tarihli bozma ilamına uyularak ve davalar birleştirilerek yapılan duruşma sonunda; davanın reddine, birleşen tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair verilen 01.06.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve birleşen dosyanın davalısı ... vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tahsise dayalı elatmanın önlenmesi, birleşen dava ise tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı, çekişmeli yeri haricen satın aldığını, üzerindeki inşaatı tamamlayarak zilyet olduğunu, açılan davanın reddini savunmuştur....

          Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir. Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK’nin "komşu hakkı" başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun....

            -KARAR- Dava, tapu kaydına dayalı tescil ve elatmanın önlenmesi isteği ile açılmış ise de; 23.1.2008 tarihli oturumda tescil isteğinden feragat edilerek elatmanın önlenmesi isteğine hasredilmiştir. Özellikle, kadastro sırasında tespit dışı bırakılan taşınmaz bakımından davacının tutunduğu tapu kaydının kadastro geçmekle işleme tabi olma özelliğini kaybettiği, ve 3402 Sayılı Yasanın 12/4 maddesi uyarınca delil durumuna düştüğü, taşınmazın bu haliyle devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yer niteliğini taşıdığı, bu gibi yerler için kadastrodan önceki tapu kaydına dayanılarak açılan elatmanın önlenmesi davasının dinlenmesine yasal olanak bulunmadığı, ancak açılacak tescil davasının lehe sonuçlanması halinde bu tür davanın dinlenebileceği gözetilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olduğuna göre; davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 1,55 ....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 22.4.2005 gününde verilen dilekçe ile tahsise dayalı tapu iptali tescil ve zilyetliğe elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın husumetten reddine dair verilen 20.12.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kazandırcı zamanaşımı zilyetliği ve tapu tahsis belgesine dayalı elatmanın önlenmesi ve davalı Hazine adına tapuda kayıtlı bulunan 252 ada 13 parselin kısmen tapu iptali ve tescili istemlerine ilişkindir. Mahkemece dava reddedilmiş, hükmü davacılar temyiz etmiştir. Davacıların delilleri arasında çekişme konusu 13 parselde adlarına 2981 sayılı yasaya göre yapılan tahsis kaydı da vardır....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.04.2001 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 13.10.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu tahsis belgesine dayalı yola elatmanın kal sureti ile giderilmesi istemiyle açılmıştır. Davalı, aynı yer ile ilgili tapu tahsis belgesi bulunduğunu, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın tarafları uygulama sonucu mülkiyet hakkı sahibi olduklarından, davacının yol ihtiyacının ise ortaklığın giderilmesi davası açılarak karşılanabileceğinden bahisle dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Dava, 17.04.2001 tarihinde açılmıştır....

                  Yapılacak inceleme ve araştırma sonucu 4 parselin bütün paydaşlarının katılması suretiyle kullanma taksimine tabi tutulduğu ve bilirkişilerin krokide yeşille çevrelediği alanın davacıya bırakıldığı saptanırsa, davalının taksimen davacıya bırakılan taşınmazına yapı yaparak elatması haksız olacağından, elatmanın önlenmesi kararı verilmeli, aksi halde payı sebebiyle davalının da taşınmazda yararlanma hakkı olacağından, elatmanın önlenmesi isteği reddolunmalıdır. Bu yönler üzerinde durulmaksızın elatmanın önlenmesi isteği eksik inceleme ve araştırmayla kabul edildiğinden, karar bozulmalıdır. Gerçekten, Türk Medeni Kanununun 737.maddesi uyarınca, malikin mülkiyet hakkından kaynaklanan yetkilerini kullanırken, komşularını olumsuz şekilde etkileyecek taşkınlıklardan kaçınması gerekir. Hoşgörü sınırlarını aşabilecek ve yerel adete uygun ve kaçınılmaz taşkınlıklardan kaynaklanan fiilleri sebebiyle komşusuna zarar veren malikin ortaya çıkan zararları gidermesi gerekir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; elatmanın önlenmesi, karşı dava tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, temyize konu karar Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin (kapatılan) bozma ilamına uyularak verilmiştir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 26/01/2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 28/01/2022 günü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 7. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 7. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 10/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu