Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

olabileceğini, geçerli olmayan bir sözleşmeye dayanılarak bir hak iddiasında bulunulamayacağını, muhtesattan kaynaklanan şahsı hakkın temlikine dayanılarak el atmanın önlenmesinin istenemeyeceğini, emsal Yargıtay kararlarının bulunduğunu, davaya konu satış vaadi sözleşmelerinin dayanağını oluşturan dava dışı satış vaadi sözleşmelerinin müzayeka altında teminat olarak düzenlendiğinden dolayı gerçek bir satış vaadi amacı taşımadığından satış vaadi ne konu herhangi bir ödemenin söz konusu olmadığını, geçersiz olduğunu, bu sözleşmeye dayanan dava konusu satış vaadi sözleşmelerinin de geçerli olmadığını, davacı ile müvekkilleri arasında herhangi bir hukuki ilişki bulunmadığını, davacının taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan hakkını ancak sözleşmenin tarafı olan dava dışı Ali Çağlar'a karşı ileri sürebileceğini, zira satış vaadi sözleşmesinin bir ön sözleşme olup, taraflara şahsi hak sağlayacağını, bu açıdan davanın husumetten reddinin gerektiğini, tüm bu nedenlerle, davanın reddine...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesi ve harici sözleşmenin geçersizliğinin tespiti ve elatmanın önlenmesi istemine ilişkin olup, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 10.11.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 01.12.2014 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 03.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, şahsi hakka dayalı el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Davacı vekili, davacının ... Noterliğinin 12.09.2005 tarih ve 3278 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davalının oğlu ...'dan henüz parselasyonu yapılmamış olan 383 parsel sayılı taşınmazın 2.000 m2'sini ve 392 parsel sayılı taşınmazın 4.500 m2'sini satın aldığını ve bedelini ödediğini, taşınmazları satan ...'un annesi ...'...

      in tescil davasının reddine dair verilen 22.03.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davalılara ait 603 parselin 403 m2'lik kısmının murisi ... tarafından 30.07.1980 tarihli düzenleme gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle davalılardan satın alınıp üzerine iyi niyetle tek katlı bir ev yapıldığını, evin inşaat değerinin arsa değerinden fazla olduğunu, taşınmazın 1980 yılından beri kendisinin zilyedliğinde bulunduğunu iddia ederek, davalılara ait tapu kaydının 403 m2'lik nizalı kısmının Medeni Kanunun 724.maddesi uyarınca iptali ile ... mirasçıları adına tescilini istemiş, davalılar nizalı yerin davacının murisi... tarafından satış vaadi sözleşmesi ile eşi ... Tepedelen'e, onun tarafından da yine satış vaadi sözleşmesi ile davalı ...'...

        Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademedeki istek ise ödenen satış bedeli ile yapıda meydana getirilen değer artırıcı bedellerin tahsili istemlerine ilişkindir. Davalılardan ..., taşınmazı tapuyla satın aldığını, iyiniyetli olduğunu, davanın reddini savunmuştur. Diğer davalı ... ise, taşınmazı tapudan satışı konusunda dava dışı ...’ı vekil tayin ettiğini, bu kişinin davacıyla satış vaadi sözleşmesi yaptığını, davacının satın almaktan vazgeçmesi nedeniyle taşınmazı tapuda davalı ...’e temlik ettiğini, davanın reddini bildirmiştir. Birleştirilen davada ise kayıt maliki ..., mülkiyet hakkına dayanarak haksız elatmanın önlenmesi isteminde bulunmuştur. Mahkemece, asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, asıl davanın davacısı temyiz etmiştir....

          Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat isteklerine ilişkindir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişmeli, tarla nitelikli 70 parsel sayılı taşınmazın dava dışı ... adına kayıtlı olduğu, davacı ile dava dışı tapu maliki arasında ... 15.Noterliğinde 11.07.2013 tarihli 7843 yevmiye numarası ile dava konusu taşınmaza ilişkin satış vaadi sözleşmesi düzenlendiği, davacının 22.09.2011 tarihli dilekçesi ile davalıdan şikayetçi olduğu, ... 10.Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/636 - 782 Esas sayılı dosyası ile davalı hakkında hakkı olmayan yere tecavüz etme ve mala zarar verme suçlarından yargılama yapıldığı anlaşılmaktadır. Somut olayda; taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile vaadedilen bedelin tapu maliki dava dışı ...'e ödendiği, tanık beyanları ile sözleşme birlikte değerlendirildiğinde çekişmeli taşınmazın kullanımının davacıya bırakıldığı anlaşılmaktadır....

            Mahkemece, davanın kira sözleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve kal isteklerine ilişkindir. Somut olayda, davacılar halk sağlığı ve güvenliğini tehdit ettiği gerekçesiyle komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve kal istenmiştir. Dolayısıyla anılan istek yönünden uyuşmazlığın çözümüne Türk Medeni Kanunun 737 ve devamı maddelerindeki komşuluk hukuku hükümlerinin uygulanması gerektiği 6100 sayılı HMK'nın 2 ve 5235 sayılı Kanunun 6/2 maddesi gereğince de, görevli mahkemenin genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu açıktır. Hal böyle olunca davanın esasının incelenmesi gerekirken hatalı değerlendirme sonucu görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalı ile birlikte kayden paydaşı oldukları 191 parsel sayılı taşınmazın tamamını davalının kullandığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi isteğinde bulunmuştur. Davalı, davacının mirasbırakanı ... ’in taşınmazdaki payını gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle satın aldığını, o tarihten itibaren taşınmazın tamamını kullanmaya devam ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile davacının payına elatmanın önlenmesine karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir....

                Maddesine dayalı elatmanın önlenmesi davası mı yoksa TMK'nun 974 ve devamı maddelerine dayalı zilyetliğin korunması davası mı olduğu hususunda toplanmaktadır. Bilindiği üzere ve kural olarak, taşınmaza zilyet olanlar tapu kaydı veya bir hakka dayandığı takdirde TMK'nun 683.maddesindeki mülkiyet hakkının korunmasından yararlanarak istihkak davası veya elatmanın önlenmesi davası açabileceği gibi, salt zilyetliğe dayanan kişiler ise TMK'nun 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması hükümlerinden yararlanarak zilyetliğin korunması davası açabilirler. Somut olayda; davacı taraf, davada mülkiyet iddiasına dayalı olarak el atmanın önlenmesi yönünden talepte bulunmaktadır. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, 3 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binanın 6 numaralı bağımsız bölümün müştereken maliki olduklarını, davalının ise hiç bir haklı ve geçerli sebebe dayanmaksızın 2000 yılından itibaren taşınmazda oturduğunu, kullanımı karşılığında hiç bir bedel de ödemediğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerinde bulunmuşlardır. Davalı, davaya konu dairenin yüklenici tarafından satış vaadi sözleşmesi ile dava dışı ...'na, onun da aynı yolla ...'a sattığını, ...'dan da eşinin satın aldığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, elatmanın önlenmesi talebinin kabulüne, ecrimisil talebinin ise reddine karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'nun raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

                  UYAP Entegrasyonu