Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

H.D'nin 30.01.2014 tarihli ve 2013/13498 Esas, 2014/1502 Karar sayılı ilamıyla elatmanın önlenmesi talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği gerekçesiyle karar bozulmuştur....

    Mahkemece, 15.05.2014 tarihli kararla elatmanın önlenmesi yönünden davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil yönünden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 05.06.2017 tarihli ilamı ile ecrimisilin kabulüne karar verilmesi gerektiği ve elatmanın önlenmesi isteği bakımından harcı yatırarak açılmış bir dava olmadığından elatmanın önlenmesine yönelik bir karar verilmesi isabetsiz olduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur. Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda 09.05.2018 tarihli kararla, elatmanın önlenmesi talebi yönünden usulüne uygun açılmış bir dava olmadığından hüküm verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebinin kabulüyle toplam 7.794,77 TL ecrimisilin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından davalı lehine hükmedilen vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 02.04.2010 gününde verilen dilekçe ile ecrimisil ve elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04.11.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, elatmanın önlenmesi isteminin reddine, ecrimisil isteminin kısmen kabulü ile 712,50 TL'nin davalıdan alınmasına karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Taşınmazın aynına yönelik davalarda görevli mahkemeyi taşınmazın dava tarihindeki değeri belirler (HUMK m.1/2-2/2)....

        Yapılacak inceleme ve araştırma sonucu dava konusu taşınmazın bütün paydaşlarının katılması suretiyle kullanma taksimine tabi tutulduğu ve bilirkişilerin rapor ve krokilerinde belirledikleri alanın davacıya veya onun murislerine bırakıldığı saptanırsa, davalının taksimen davacıya bırakılan taşınmaza elatması haksız olacağından elatmanın önlenmesi kararı verilmeli, aksi halde payı sebebiyle davalının da taşınmazda yararlanma hakkı olacağından, elatmanın önlenmesi isteği reddolunmalıdır. Yukarıda açıklanan hususlar üzerinde durulmaksızın eksik inceleme ve araştırmayla elatmanın önlenmesine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 03.04.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine ve eski hale getirmeye hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir....

            Şöyle ki elatmanın önlenmesi yönünden harcın kamu düzenini ilgilendirdiği ve resen gözetilmesi gerektiği halde bu husus gözardı edilerek elatılan taşınmazın keşifte belirlenen değeri üzerinden harcın alınmamış olması nedeniyle hükmün bozulmasına karar verilmiş mahkemece bu eksiklik giderilmemiştir. Ayrıca bozma ilamında elatmanın önlenmesi yönünden harç yönünden bozma yapılmış diğer yönler yönünden bozma yapılmamış olmasına rağmen mahkemece elatmanın önlenmesine yönelik kararın kesinleştiği gerekçesiyle bu konuda karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm tesis edilmesi doğru olmamıştır. Elatmanın önlenmesi talebi yönünden bozma ilamının gereği yerine getirilerek harcın ikmal ettirilip yeniden hüküm tesis edilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir....

              Yönetiminin diğer temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün elatmanın önlenmesi istemi yönünden BOZULMASINA, peşin alının temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 21.06.2007 günü oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVATÜRÜ:ELATMANIN ÖNLENMESİ VE ESKİ HALE GETİRME Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme davası sonunda, yerel mahkemece, davalılar tarafından davacının taşınmazına müdahale edilmediği gerekçesiyle elatmanın önlenmesi ve su arkının kapatılması isteklerinin reddine, su arkının davacı taşınmazına verebileceği muhtemel zararı önleyecek hale getirilmesine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'...

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 05.11.2008 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 22.03.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, taşınmazına komşu davalının kapısının önündeki kaldırıma çıkmasını engellediğini ileri sürerek geçit hakkına elatmanın önlenmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, geçit hakkı tesisine ilişkin kesinleşmiş mahkeme ilamı bulunmadığından konusu olmayan davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ VE ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 7 ada, 6 parsel sayılı taşınmazda davalı ile birlikte miras bırakanlarından dolayı paydaş bulunduklarını, davalıların paylarından fazla yer kullanmaları sebebiyle paylarını kullanamadıklarını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerinde bulunmuşlardır. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verdiği karar Dairece; ''davacıların taşınmazda kullanabileceği bir yerin olmadığı saptanarak elatmanın önlenmesine karar verilmiş olması kural olarak doğrudur. Ancak, elatmanın önlenmesi isteği yönünden davacıların payları oranında elatmanın önlenmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken her bir davalının malik olduğu paya karşılık gelecek biçimde miktar hesaplaması yapılarak bu miktarlardan fazla kullanılan kısma elatmanın önlenmesine karar verilmiş olması doğru değildir....

                      UYAP Entegrasyonu