Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-YIKIM Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 311 parsele komşu parsel maliki davalının yapmış olduğu balık üretim havuzlarının katlanılması mümkün olmayan koku ve gürültüye neden olduğunu, meskun mahal içerisinde kaldığını, yeterli güvenlik önleminin alınmaması nedeniyle çocukların düşüp boğulma tehlikesinin bulunduğunu ileri sürerek, gerekli önlemlerin alınmasını, ya da elatmanın önlenmesi ve havuzların yıkımına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, komşuluk hukukuna aykırılığın keşfen saptandığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'nın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Eski Hale Getirme Ve Ecrimisil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme yönünden kabulüne, ecrimisil yönünden ise kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....

      Davanın, kısmen kabulüne ilişkin verilen karar Dairece "... davanın, hükmedilmesi istenen ecrimisil miktarı üzerinden harç ödenmek suretiyle açıldığı, el atmanın önlenmesi yönünden harç yatırılmadığı gibi, yargılama sırasında da bu yönden harç ikmali yapılmadığı...” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, taşınmazın tahliye edilmiş olmasından dolayı elatmanın önlenmesi konusunda karar verilmesine yer olmadığına, dava tarihinde davalının taşınmazı haksız işgal ettiği kanıtlanamadığından ecrimisil isteminin reddine karar verilmiştir....

        Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için kural olarak zararın doğmuş olması gerekir. İleride zarar doğacağından bahisle dava açılamayacağından bu şekilde açılan davalar reddedilmelidir. Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Öte yandan, kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16.09.2014 gününde verilen dilekçe ile yola elatmanın önlenmesi, komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi ve tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.10.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            Davacı tarafından, davalı aleyhine 30.05.2014 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi (tapulu taşınmazda komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi) istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.12.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi. ......

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.11.2013 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi (komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi) istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkeme kararı hükmü temyiz edene usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra temyiz isteminde bulunulmuştur. HUMK'nun 432/4. maddesi ve 1.6.1990 tarihli ve 3/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince süresi geçirilen temyiz isteminin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, süresinde olmayan temyiz isteminin REDDİNE, istek halinde peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 23.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                Dava; elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemlerine ilişkindir. 1. İddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden, davanın taşınmaz malın aynına yönelik olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu; böyle bir davada, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 120/1. (1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 413.) ve 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. maddeleri uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın, el atılan yer (kısım) ile talep edilen ecrimisil toplamından ibaret olacağı kuşkusuzdur (4.3.1953 tarihli ve 10/2 sayılı İBK). Dosya içeriği ve toplanan delillerden, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil taleplerinden her birinin ayrı ayrı 1.000,00 TL dava değeri üzerinden harç ödenmek suretiyle açıldığı ancak yargılama sırasında elatmanın önlenmesi talebine esas olacak şekilde dava değerinin hesaplanmadığı ve buna yönelik eksik harcın ikmal edilmediği anlaşılmaktadır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 10.01.2011 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi, kal ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 26.03.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, komşuluk hukukuna aykırı davranıştan kaynaklanan elatmanın önlenmesi, kal ve tazminat isteğine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/34 Esas 2009/83 Karar sayılı ilamı dava konusu hakkında karar verilmiş olmasından dolayı kesin hükmün varlığı sebebi ile davanın usulden reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-ECRİMİSİL Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 5932 parsel sayılı taşınmazın davacı şirket adına kayıtlı olduğu sabittir. Davacı, anılan taşınmazın davalı tarafından haksız olarak tarımsal ve ticari faaliyette bulunmak, semerelerinden yararlanmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu