Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; dilekçesindeki iddiaya göre TMK.nun 737.maddesine dayalı komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,30.4.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 04.10.2013 gününde verilen dilekçe ile haksız fiilden kaynaklanan tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 12.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, komşuluk hukukuna aykırılık sebebiyle tazminat isteğine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabül kısmen reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davası kişiye zarar verecek nitelikte ise kişinin o taşınmazda fiili hakimiyetinin bulunmasının gerektiği görüşü kabul edilmektedir....

      Burada imar mevzuatına ve komşuluk hukukuna aykırılığın da ötesinde doğrudan ortak sınıra elatma söz konusudur. 4721 sayılı TMK'nın 721. maddesine göre, “İki taşınmazı birbirinden ayırmaya yarayan duvar, parmaklık, çit gibi sınırlıklar, aksi ispat edilmedikçe, her iki komşunun paylı malı sayılır.” Yine, aynı yasanın paylı mülkiyette genel kuralları düzenleyen 688/2 maddesi gereğince de, “Başka türlü belirlenmedikçe, paylar eşit sayılır.” Buna göre; dava konusu müşterek sınırdaki duvarda taraflar 1/2 oranında paylı maliklerdir. Davalının, davacıyla müşterek sınırındaki ortak duvar üzerine sonradan 1.70 metre yüksekliğinde ve 13.00 metre uzunluğunda duvar yapmak suretiyle davacının mülkiyet hakkına tecavüz ettiğinin kabulü gerekir....

        Hukuk Dairesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04/10/2016 tarihinde verilen dilekçeyle komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi ve tazminat talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20/11/2018 tarihli hükmün ve 01/03/2019 tarihli ek kararın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince istinaf yoluyla incelenmesi bir kısım davalı vekili tarafından talep edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesincence istinaf talebinin esastan reddine, esasa ilişkin istinaf sebeplerinin değerlendirilmesine yer olmadığına dair verilen kararın bir kısım davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya ve içeriği incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü. K A R A R Dava, komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi ve tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, davanın kabulüne 01/03/2019 tarihli ek kararla istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında Meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Temyiz incelemesine gelen uyuşmazlık, komşuluk hukukuna dayılı olarak çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 1.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 1.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 04.07.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

            Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK’nun "komşu hakkı" başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir. Elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için kural olarak zararın doğmuş olması gerekir. İleride zarar doğacağından bahisle dava açılamayacağından bu şekilde açılan davalar reddedilmelidir. Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun....

              Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25/06/2015 tarihinde verilen dilekçeyle komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi ve tazminat, karşı davada tazminat talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda asıl davanın ve karşı davanın reddine dair verilen 07/03/2019 tarihli hükmün Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf yoluyla incelenmesi davacı- karşı davalı vekili tarafından talep edilmiştir. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf talebinin usulden ve esastan reddine dair verilen kararın davacı- karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya ve içeriği incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü. KARAR Dava, komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi ve tazminat, karşı davada tazminat istemlerine ilişkindir. Yerel mahkemece davanın ve karşı davanın reddine karar verilmiştir. Davacı- karşı davalı vekilince istinaf talebinde bulunulması üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1....

                Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18/10/2011 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal ve tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi ve kal talebinin konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, tazminat talebinin ise reddine dair verilen 28/04/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin 5522 ada 19 parsel sayılı taşınmazda malik olduğunu, bitişiğinde 5522 ada 20 sayılı parselin olduğunu, bitişik parsel maliki davalı ...'...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVATÜRÜ: ELATMANIN ÖNLENMESİ VE TAZMİNAT VE ECRİMİSİL KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava, kadastral yola ve komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 22.01.2015 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır.Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,31.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Somut olayda; mahkemece her ne kadar davalılardan ...'a karşı dava yöneltilmiş ve aleyhine karar verilmiş ise de, zararın oluşmasındaki etkisi ile nasıl ve ne şekilde zarar verdiği, husumetin yöneltilmesinin sebebi anlaşılamamıştır....

                      UYAP Entegrasyonu