"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Davacı tarafından, davalı aleyhine 20.09.2010 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 18.05.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 2319 sayılı parselin maliki olduğunu, taşınmazına komşu 2318 parsel sayılı taşınmaz maliki davalının evinin pencerelerinin kendi taşınmazı tarafına açılması nedeni ile komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesini ve evin saçağının kendi parseline tecavüzlü olması nedeni ile kaldırılması suretiyle elatmasının önlenmesini istemiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi İLK DERECE MAHKEMESİ : Kumluca 2. Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, TMK'nin 737 vd. maddesine ilişkin komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 10.01.2020 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı kararı ile Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilen, 28.01.2020 tarihli ve 31022 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 01.09.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16.06.2015 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi ve tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 31.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve tazminat istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. TMK m. 683'deki "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi KARAR Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 09/02/2018 tarihli ve 2018/1 sayılı kararı ile 21/02/2018 tarihli ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay'ın Ceza ve Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca Yargıtay (1.) Hukuk Dairesi'nin bakmakta olduğu, Taşınmaz mallara ilişkin tapu kaydına ve mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi, yıkım(kal) istemli davalar ile haksız işgal tazminatı (ecrimisil) istemli davalar sonucu verilen hüküm ve kararların temyiz incelemesinin Dairemizin görevine girdiğine ilişkin karar verilmiştir. Eldeki dava, komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi ve tazminat isteklerine ilişkin olup, yukarıda yazılı dosyaların devri sırasında gönderildiği ve verilen kararın temyiz incelemesinin Dairemizin görevi cümlesinden bulunmadığı anlaşılmakla dosyanın Yargıtay (1.)...
Elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için kural olarak zararın doğmuş olması gerekir. İleride zarar doğacağından bahisle dava açılamayacağından bu şekilde açılan davalar reddedilmelidir. Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davlarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez....
Hukuk Dairesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09/02/2016 tarihinde verilen dilekçeyle komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda: davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 18/09/2018 tarihli hükmün Samsun Bölge Adliye Mahkemesince istinaf yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından talep edilmiştir. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya ve içeriği incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü. K A R A R Dava, komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir. Davalı vekilince istinaf talebinde bulunulması üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir....
Taşkın kullanma belirlendiği takdirde takdirde elatmanın tamamen ortadan kaldırması veya tahammül sınırları içerisine çekilebilmesi için ne gibi önlemlerin alınması gerektiği bilirkişiler aracılığı ile tespit edilerek, tarafların yarar ve çıkar dengelerini gözetilerek bunların en uygununa karar verilmelidir. Bu ilkeler ışığında somut olaya gelince; davaya konu olayda davacı, davalının kendi taşınmazı üzerine imara aykırı olarak yaptığı balkonun güvenliğini ve mahremiyetini ihlal ettiği iddiasıyla elatmanın önlenmesi ve kal istemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 01.07.2013 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 15.04.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-YIKIM-ESKİ HALE İADE Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 940 ada 1 parsel sayılı taşınmazına bitişik arsanın maliki davalıların bina yapmak suretiyle müdahale ettiklerini, ayrıca davalıların binasında projeye aykırı biçimde cam açtıklarını, bu camın projesinin de bulunmadığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, taşkın binanın yıkımı ve camın eski haline getirilmesi isteklerinde bulunmuştur....