Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiracılık sıfatının tespiti-El atmanın önlenmesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kiracılık sıfatının tespiti ve el atmanın önlenmesi davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, bozma gereklerine uygun şekilde karar verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma gereklerine uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına, 23/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    nun 683.maddesine dayalı elatmanın önlenmesi istekli davaların konusunu haksız eyleme dayalı tasarrufların oluşturduğu kuşkuzdur. Eylem kimin tarafından yapılırsa, davanın ona yönelik olarak açılması ve sonucundan onun sorumlu tutulması asıldır. Taşınmazın bir başkası tarafından da tasarruf edilmesi ya da kullanıma sunulması o yeri haklı ve geçerli bir nedene dayalı olmaksızın tasarruf edenin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı da açıktır. Haksız elatmaya dayalı davalarda kullanan ve kullandıran birlikte sorumludur....

      Ancak, asıl dava paydaşlararasında elatmanın önlenmesi isteğine ilişkin olup paya vaki elatmanın önlenmesi istenildiğine göre "taşınmazın tamamına elatmanın önlenmesine" şeklinde hüküm kurulması doğru değil ise de anılan bu husus yeniden yargılamayı gerekli kılmadığından hükmün 2.fıkrasındaki; "Davacı ...'in davalılar ..., ..., ..., ... ve ... ...'e karşı açmış olduğu davanın kabulü ile davacı adına tesciline karar verilen taşınmaza elatmanın önlenmesine" tümcesinin hüküm yerinden çıkarılarak yerine, "Davacı ...'in davalılar ..., ..., ..., ..., ... 'e karşı açmış olduğu davanın kabulü ile davacı adına tesciline karar verilen 48 parseldeki 1/3 paya vaki elatmanın önlenmesine" ibaresinin yazılmasına, hükmün bu şekliyle 6100 sayılı H.M.K.'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 02.07.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İrtifak Hakkına Dayalı Elatmanın Önlenmesi, Kal K A R A R Dava irtifak hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkin olmakla, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 10.01.2020 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı kararı ile Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilen, 28.01.2020 tarihli ve 31022 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmaktadır. Davanın açıklanan bu niteliğine göre dosyanın Yargıtay (14.) Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 22.02.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

          Davalı İdare, davacının kiracılık sıfatının tespiti istemi ile açtığı eldeki davaya verdiği cevap dilekçesinde, dava konusu taşınmazların 31.12.2011 tarihine kadar Zeytinburnu Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifinin kirasında bulunduğunu, davacının kiracılık sıfatının 31.12.2011 tarihi itibariyle sona ereceğini, davacının şu an için kiracılık sıfatına sahip olduğunu ancak 31.12.2011 tarihinde kiracılık sıfatının sona ereceğini beyan etmiştir. Yargılama sonucunda mahkemece, dava konusu 3305 (eski 2980) ada 29 parsel sayılı taşınmaz yönünden fen bilirkişi rapor-krokisinde (a) harfi ile işaretli 4.057,30 m2 ve (b) harfi ile işaretli 85,00 m2 alanlı kısma ilişkin olarak davacı S.S. Zeytinburnu Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifinin 01.01.2011-31.12.2011 tarihleri arasındaki dönem için kiracılık sıfatının tespiti ile davalıların bu dönemde kiracılık sıfatına ve hakkına yönelik müdahalesinin önlenmesi suretiyle muarazanın giderilmesine karar verilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 02.05.2011 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.01.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 1/2 paydaşı olduğu 1161 parsel sayılı taşınmaza 20 ve 22 parsel sayılı taşınmaz maliki davalıların haksız olarak elattığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesini ve 5 yıllık ecrimisil bedeli 250TL’nin davalılardan alınmasını istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalılar temyiz etmiştir. Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir....

              Davanın kısmen kabulüne ilişkin mahkeme kararı Dairece, "yapı bedelinin davalıya ödenmek üzere depo ettirilmesi için davacıya önel tanınması ve depo edildiği takdirde elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin kabul edilmesi, yargılama giderlerinin de davalılara yüklenmemesi" gereğine değinilerek bozulmuş; mahkemece bozmaya uyulmuş ve yapı bedelinin depo edilmemesi gerekçesiyle el atmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin reddine, maddi tazminat isteğinin kabulüne karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle 3194 sayılı İmar Yasasının 18....

                Dava, tapu iptali tescil ve elatmanın önlenmesi niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 26.8.1975 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2. madde uygulaması vardır. İncelenen dosya kapsamından, uzman bilirkişiler tarafından kesinleşmiş tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi tarafından düzenlenen krokili raporda (B) ve (C) ile işaretlenen bölümlerinin kesinleşen orman tahdidi içinde, (A) ile işaretlenen bölümünün tahdit dışında kalan yerlerden olduğu anlaşılmakta ise de; davacı ..., elatmanın önlenmesi isteminde de bulunduğu halde mahkemece bu yönde olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru değildir. Hal böyle iken mahkemece elatmanın önlenmesi istemi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmelidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ......

                  Hal böyle olunca, asıl davanın kaldırma kararı sonrasında ilk derece mahkemesinde yeni bir esas numarası üzerinden devam ettiği anlaşıldığından, iptal-tescil istemli davanın kabulle sonuçlanması halinde kayıt maliki ...’in açtığı elatmanın önlenmesi davasında aktif dava ehliyetinin sona ereceği gözetilerek, tapu iptal-tescil davası bakımından verilecek karara göre elatmanın önlenmesi davasının sonuçlandırılması gerekirken, anılan husus göz ardı edilerek birleştirilen davada yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.” gerekçesi ile eldeki temyize konu davada birleşen dava olarak görülen elatmanın önlenmesi talebi yönünden bozma kararı verildiği anlaşılmakla, - elatmanın önlenmesi talebi yönünden- bozma ilamı sonrasında dosyaların tefrik edilip edilmediğinin ve varsa aldığı yeni esas numarasının tespit edilmesi ve bir örneğinin gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 27.01.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle kayden davacının paydaşı olduğu çekişmeli taşınmazı davalının haklı ve geçerli bir nedeni olmaksızın kullandığı saptanarak davanın kabul edilmiş olması doğru olup, davacının payına elatmanın önlenmesine karar verilmiş ise de davalının kayıtla bir ilgisi olmadığından, mutlak olarak elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken, davacının payı oranında davanın kabul edilmesi doğru değil ise de temyiz edenin sıfatına göre bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 3.974,85 TL. bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına, 21.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. .......

                      UYAP Entegrasyonu