HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ VE ESKİ HALE GETİRME -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; mera vasıflı taşınmaza müdahale nedeniyle elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 20.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 27.01.2017 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2017 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 14.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 21.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.11.2017 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, eski hale getirme bedelinin tahsili talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.11.2018 günlü hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalılar ... ve ... İnşaat Ltd. Şti. vekili tarafından talep edilmiştir. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince davalı istinaf başvurusunun reddi ile hükmün kaldırılarak yeniden hüküm tesisine dair verilen kararın davalılar ... ve ... İnşaat Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme bedelinin tahsili istemine ilişkindir....
Bu durumda, taşınmaza sadece çukur açılmak suretiyle el atıldığı anlaşıldığından, öncelikle el atılan bölümün yer bedeli tespit edilip, taşınmazda meydana getirilen çukurun eski hale getirme masrafları da belirlenip, eski hale getirme masraflarının, yer bedelinden fazla olması halinde taşınmazın yer bedeline hükmedilip, bu kısımdaki tapu kaydının iptali ile davalı idare adına tesciline; yer bedelinin fazla olması halinde ise el atmanın önlenmesi ve kal talebinin kabulüne, eski hale getirme bedeline ve el atıldığı zaman taşınmaz üzerinde ürün var ise bu ürünün bedeline de hükmedilmesi gerekir. Bu itibarla yukarıda belirlenen yöntem doğrultusunda işlem yapılıp, hüküm oluşturulması gerekirken, men'i müdahale talebinin reddine ve sadece eski hale getirme bedeline hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.11.2012 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal, ecrimisil ve eski hale getirme talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine, men'i müdahale ve kal talebi konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 18.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.05.2019 tarihinde oybirliği ile...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı tarafça dava konusu hisseli taşınmaza davalının haksız olarak el atıp müdahalede bulunduğu ileri sürülerek elatmanın önlenmesine ve eski hale getirilmesine karar verilmesi talebinde bulunulduğu, yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı tarafın davalıya karşı açılan Elatmanın Önlenmesi talebi yönünden; davanın kabulüne; davacı tarafın Eski Hale Getirme(Kal) talebi yönünden davanın reddine, yönelik karar verildiği, verilen kararın davacı vekili ile davalı vekilince ayrı ayrı istinafa taşındığı görülmüştür. ** Yargıtay kararlarında da belirtildiği şekilde; elatmanın önlenmesi davası, mülkiyet hakkına dayanan ve kaynağını TMK’nın 683. maddesinden alan bir dava türüdür. Müdahalenin men’i davasında amaç, mülkiyet hakkına olan saldırının veya müdahalenin ortadan kaldırılmasıdır....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, el atmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, dava konusu taşınmazlar ile ilgili kadastro çalışmaları yapıldığı ve tutanak tutulduğundan Kadastro Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Kadastro Mahkemesi ise, dava konusu taşınmazda davacıların kal ve eski hale getirme istemleri yönünden davayı tefrik ederek, kal veeski hale getirme istemlerinin yenilik doğurucu karar almayı gerektirdiği ve genel mahkemece karara bağlanması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 22/11/2013 NUMARASI : 2008/468-2013/929 Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.11.2008 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 22.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: - K A R A R - Davacı, davalı tarafından yapılan otelin bazı bölümlerinin maliye hazinesi adına kayıtlı olup 49 yıl süre ile üst hakkı kurulmak suretiyle adına tahsis edilen dava konusu taşınmazına inşa edildiğini belirtilerek elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirilmesine karar verilmesini istemiştir....
Yapılan incelemede; Taşınmaza kamulaştırmasız el atılması halinde, müdahalenin önlenmesi talebi yanında kal ve eski hale getirme talebi de varsa, dava konusu taşınmazda, niteliğine göre oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılıp, taşınmazın kamulaştırmasız el konulan bölümün bedeli bulunur ve taşınmazın eski hale getirme bedeli de tespit ettirilerek, el konulan bölüm bedeli, kal ve eski hale getirme masraflarından fazla ise müdahalenin önlenmesi ve kal kararı ile birlikte taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmeli; şayet kal ve eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise bu durumda el konulan zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve el konulan bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerektiği düşünülmeden ve dava konusu taşınmazdan geçirilmiş olan su borularının güzergahı konusunda, fen bilirkişisinden alınan krokili raporlar arasındaki çelişki de giderilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması...
Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir....
Dava, elatmanın önlenmesi, kal, eski hale iade ve tazminat taleplerine ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 24/01/2018 gününde oy birliği ile karar verildi....