Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK'nun 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı) 25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar. Hemen belirtilmelidir ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir....

    Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talebine ilişkindir. Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere; ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan hak sahibinin, hak sahibi olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Somut olayda, dava konusu 634 ada 10 parselde bulunan 4 numaralı bağımsız bölümün maliki davacı olup, tarafların boşanmadan önceki ortak ikametgahları olduğu konusunda ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar dava tarihinden önce boşanmış ve boşanma kararı 29.04.2015 tarihinde kesinleşmiştir....

      Mahkemece, elatmanın önlenmesi talebinin feragat nedeniyle reddine, ecrimisil talebinin kabulü ile 24.109,67 TL ecrimisilin 13.000 TL’sinin 31.12.2013, kalanının dava tarihinden itibaren faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, paydaşlar arasındaki elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. 1....

        Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/400 Esas sayılı dosyası ile elatmanın önlenmesi davası açtığı, mahkemece, davalının taşınmazda malik olmadığından konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verdiği kararın henüz kesinleşmediği ancak eldeki birleştirilen davada davalı ... bakımından elatmanın önlenmesi istenmeyip eski hale getirme, tazminat ve ecrimisil istendiği, bu bakımdan derdestlikten söz edilemeyeceği anlaşılmaktadır. Bilindiği gibi, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır....

          Dava, çaplı taşınmaza yönelik elatmanın önlenmesi ve haksız kullanım tazminatı diğer bir anlatımla ecrimisil istemine ilişkindir. 1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davalı vekilinin tüm, davacılar ... ve ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2....

            Öyle ise davalı yönünden korunması gerekli bir bağıtın varlığından söz edilemez.Hal böyle olunca, elatmanın önlenmesi isteği yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve gerekçelerle yazılı olduğu üzere elatmanın önlenmesi isteğinin reddine karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi kabule göre de mahkemece, elatma olgusu reddedildiği halde, fuzuli şagilin (haksız işgalcinin) taşınmazı kullanmasından dolayı taşınmaz malikine ödemekle yükümlü olduğu en az kira bedeli, en fazlası mahrum kalınan gelir kaybı olarak öngörülen haksız işgal tazminatı niteliğindeki ecrimisilden davalının sorumlu tutulması yoluna gidilmiş olması da kural olarak doğru değildir." gereğine değinilerek bozulmuş,mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne;ecrimisil isteği hakkında ise bozma ilamından sonra ödeme yapıldığı gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

              DAVACININ İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi tarafından sulh hukuk mahkemesi görevli olduğundan bahisle davanın usulden reddedildiğini, açılan davanın müdahalenin meni ve ecrimisil davası olup her ne kadar kat mülkiyetinden kaynaklanan bir dava olsa da haksız işgal tazminatı olan ecrimisil davası haksız bir eylem niteliğinde olduğundan genel hükümler uyarınca genel mahkemelerde görülmesi gereken bir dava türü olduğunu, her ne kadar müdahalenin meni davası 634 sayılı KMK'da düzenlenmiş olsa da aynı yasada haksız işgal tazminatına yönelik bir düzenleme bulunmadığını, açılan davanın haksız işgal tazminatı olduğu ve genel hükümler uyarınca genel mahkemelerde görülmesi gereken davalar olduğu gözetilerek yerel mahkeme tarafından verilen kararın kaldırılmasını talep ederek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLER: Tapu Kaydı, vs....

              Bilindiği üzere, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Ecrimisil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, elatmanın önlenmesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebinin kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....

                  Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir. Ayrıca, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır....

                    UYAP Entegrasyonu