Ne var ki, davacının dava dilekçesinde eski hale getirme istemeyip yalnızca eski hale getirme bedelinin tahsili isteğinde bulunduğu dikkate alınmaksızın, mahkemece, istek aşılmak suretiyle hem taşınmazın eski hale getirilmesine, hem de eski hale getirme bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiş olması doğru değil ise de, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinde, hükmün, 2. fıkrasındaki, “.... taşınmazın eski hale getirilmesine ....'' ibaresinin hüküm yerinden çıkarılmasına, düzeltilmiş bu haliyle kararın 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nın 436/2. (6100 sayılı HMK'nun 370/2. md.) maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.6.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; Bir taşınmaza kamulaştırmasız elkoyma halinin sübuta ermesi halinde kişinin müdahalenin önlenmesi talebi yanında eski hale getirme talebi de varsa, mahkemece 2'si mimar veya inşaat mühendisi, biri mülk sahibi olmak üzere 3 kişiden oluşan bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılarak taşınmazın kamulaştırmasız elkonulan bölümün bedeli ile, elkoymanın ortadan kaldırılarak taşınmazın eski hale getirme bedelleri ayrı ayrı tespit ettirilerek, elkonulan bölüm bedeli, eski hale getirme masraflarından fazla ise müdahalenin önlenmesine ve taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmeli; şayet eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise, bu durumda elkonulan bölüm bedelinin davalı idareden tahsili ve elkonulan bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12/07/2018 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi, eski hale getirme bedeli ve tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 07/02/2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine vekili,... Köyü sınırları içerisinde bulunan 105 ada 57 No'lu mera parselinin davalı şirket tarafından yol yapımı çalışmaları esnasında meradan toprak çekip çukur açmak suretiyle mera dokusunun yok edildiğini belirterek meraya elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme bedeli ve tazminat isteminde bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-ESKİ HALE GETİRME Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, eski hale getirme davası sonunda, yerel mahkemece elatmanın önlenmesi isteminin kabulüne, eski hale getirme isteminin kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir. Davacı, mülkiyeti hazineye ait 204 parsel sayılı taşınmaza davalıların yapı yapmak ve ağaç dikmek suretiyle müdahale ettiklerini ileri sürerek, eski hale getirme ve el atmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar; davanın reddini savunmuşlardır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı Hazine vekili tarafından, davalı ... aleyhine 19.09.2005 gününde verilen dilekçe ile meraya müdahalenin meni ve eski hale getirme tazminatı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 27.12.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, meraya elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme bedelinin tahsili istemine ilişkindir....
Şöyle ki; 1)El atmanın önlenmesi ve eski hale getirme birlikte talep edildiği gözetilerek; arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metoduna göre değer biçilmek suretiyle yer bedeli belirlendikten sonra, taşınmazın eski hale getirme bedeli, yer bedelinden fazla ise yer bedeline hükmedilmesi ve taşınmazın el atılan bölümünün davalı idare adına tesciline karar verilmesi, aksi halde el atmanın önlenmesine ve taşınmazın eski hale getirilmesine hükmedilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, 2)Dava dilekçesinde eski hale getirme ile birlikte zararın karşılığı da istendiği ve bu zararın ağaç bedellerine ilişkin olduğu davacıya açıklattırılmadan ecrimisil bedeline hükmedilmesi, Kabule göre de; 3)Taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilirken eski hale getirme bedeli kararda gösterilmiştir....
Bu durumda, bahsi geçen elatmanın önlenmesi davası sonucunda verilen kararın infazının ilamın icrası yolu ile sağlanamadığının dosya kapsamındaki icra dosyası ve inşaat bilirkişisi raporu ile tespit edildiği ve davacıların maliki olduğu taşınmazı kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisinin davalıların hafriyat dökerek engellediği ve taşınmazın kullanılamaz durumda olduğu ortada iken, elatmanın önlenmesinin icra yolu ile sağlanabileceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Yargıtayın ve Dairemizin yerleşmiş uygulamaları gereğince, tapu maliki davacılar eski hale getirme bedeli talebinde bulunduğunda, taşınmaz bedelinin eski hale getirme bedelinden fazla olması ya da eski hale getirilmesinin imkansız olması durumunda, Mahkemece tespit edilen eski hale getirme bedeli veya dava konusu taşınmazın dava tarihindeki rayiç bedelinden hangisi daha düşük ise, o bedelin davalıdan alınarak tapu maliki olan davacıya verilmesine hükmedilmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, kayden malik oldukları 248,54 ve 29 parsel sayılı taşınmazlara davalıların haklı ve geçerli bir nedene dayanmaksızın yol açmak suretiyle elattıklarını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ile gelir kaybı ve eski hale getirme bedelinin tahsili isteğinde bulunmuşlar, 12.10.2007 tarihli dilekçe ile faiz talep etmişlerdir. Davalılar, çekişmeli taşınmazlardan geçen yolun DSİ tarafından açıldığını, petrol arama çalışmaları nedeniyle davacıların gelir kaybının söz konusu olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuşlardır....
Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalının yaptığı kamulaştırma sonucunda ifrazen oluşan 1269 ve 1271 sayılı parsellerinin kısmen kullanılamaz hale geldiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve yoksun kalınan kazancın tazmini isteğinde bulunmuştur. Davalı, kamulaştırma yapıldıktan sonra nakil hattı geçirilme işini sözleşme ile ... Ltd. Şti.'ye devrettiğini, ...'a husumet düşmediğini, sorumluluğun yüklenici firmaya ait olduğunu belirtip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, boru hattı döşenmesi nedeniyle çıkan toprakların yığılmasından ötürü davacı taşınmazlarının kısmen kullanılamadığının keşfen saptandığı gerekçesiyle elatmanın önlenmesine, eski hale getirilmesine ve tazminata karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ GEREKÇE : Asıl dava; elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve ecrimisil istemine, Birleşen dava ise; eski hale getirme, mümkün olmadığı halde eski hale getirme bedelinin tahsili ve ayrıca ecrimisil tahsili istemine ilişkindir. İlk dereceli mahkemece yapılan yargılama sırasında taraf delillerinin toplandığı, bilirkişi raporlarının alındığı ve ilk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı ve davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar ilk derece mahkemesince davacının asıl davasının kabulüne, birleşen davanın da kısmen kabulüne dair karar verilmiş ise de, iş bu kararın usul ve yasaya uygun olduğunu söylemeye olanak yoktur....