Yapılacak inceleme ve araştırma sonucu dava konusu taşınmazın bütün paydaşlarının katılması suretiyle kullanma taksimine tabi tutulduğu ve bilirkişilerin rapor ve krokilerinde belirledikleri alanın davacıya veya onun murislerine bırakıldığı saptanırsa, davalının taksimen davacıya bırakılan taşınmaza elatması haksız olacağından elatmanın önlenmesi kararı verilmeli, aksi halde payı sebebiyle davalının da taşınmazda yararlanma hakkı olacağından, elatmanın önlenmesi isteği reddolunmalıdır. Somut olayda; tarafların müşterek malik oldukları dava konusu taşınmazda payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir yer olduğundan, davacının payına vaki el atmanın önlenmesi davası dinlenemez. Sorunun elatmanın önlenmesi davasıyla değil kesin sonuç sağlayacak taksim veya şüyuun satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözülmesi gerektiğinden hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın önlenmesi ve tazminat K A R A R Dava elatmanın önlenmesi ve tazminat isteğine ilişkin olarak açılmıştır. Davacı vekili, yargılamanın devamı sırasında 02.11.2010 günlü oturumda elatmanın önlenmesi isteğinden vazgeçerek davayı tazminat davası olarak devam edeceğini açıklamış ve bu beyanını imzası ile onaylamıştır. Hüküm, davacı vekilince tazminat isteği yönünden temyiz edilmiştir. Davanın açıklanan bu nitelendirilmesine ve temyiz talebinin kapsamına göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleme görevi Yüksek Yargıtay (4.) Hukuk Dairesine ait olmakla, dosyanın gereği için anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 14.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ -KARAR- Dava, gerçek kişiler tarafından açılan elatmanın önlenmesi, birleşen dava Köy Tüzel kişiliği tarafından açılan mera parseline elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkin olup, mahkemece asıl davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, birleşen mera parseline elatmanın önlenme ve yıkım davasının kabulüne ilişkin olarak verilen hüküm yalnız birleşen davanın davalısı tarafından birleşen dava yönünden temyiz edilmiştir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 28.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın önlenmesi Dava, taşınmaza elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece uyuşmazlık çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi olarak nitelendirilmiş ve bu çerçevede bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen 120,13 m2'lik bölüme davalının yaptığı müdahalenin önlenmesine karar verilmiştir. Uyuşmazlığın bu niteliğine göre temyiz incelemesi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki dosya, anılan daire tarafından verilen görevsizlik kararı ile Dairemize gelmiş olduğundan görev uyuşmazlığının halli ve görevli temyiz dairesinin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Başkanlar Kurulu'na gönderilmek üzere Yargıtay Yüksek 1. Başkanlığı'na gönderilmesine, 11.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez....
Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.05.2018 tarihinde verilen dilekçeyle elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda elatmanın önlenmesi talebinin kabulü ile, davalı ... ve ...'un dava konusu taşınmaza elatmalarının önlenmesine, ecrimisil talebinin reddine, davanın davalı ... mirasçıları yönünden vazgeçme nedeniyle esas hakkında yarar verilmesine olmadığına dair verilen 26.02.2019 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı ve bir kısım davalılar vekilleri tarafından talep edilmiştir. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince davacı vekili ve davalı ... vekilinin istinaf başvusunun ayrı ayrı esastan reddine, davalı ... mirasçılarının istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.2 maddesi gereğince kabulü ile mahkeme kararının düzeltilerek esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına; elatmanın önlenmesi talebinin kabulü ile; davalı ... ve ...'...
Davalılar, tapu iptal tescil isteminin reddini savunmuşlar, eldeki dava ile birleştirilen davalarında da 4, 5, 6 ve 7 parsel sayılı taşınmazlara elatmanın önlenmesi ve kal isteğinde bulunmuşlardır. Mahkemece, temliken tescil isteğinin kabulüne, birleşen dava yönünden de 5 ve 7 parsel sayılı taşınmazlara davalılar Kadir ve Şerif Kapaklı'nın elatmasının önlenmesine karar verilmiştir. Hükmü, elatmanın önlenmesi isteminde bulunan birleşen davanın davacıları temyiz etmişlerdir. Dava, Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı tapu iptali tescil, birleştirilen dava ise tapulu taşınmaza elatmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir. Temliken tescil isteğinde bulunan davacılar 27.12.1957 tarihli senede dayanarak taşınmaz üzerine iyiniyetle bina yaptıklarını ileri sürmektedirler....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-YIKIM Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım davası sonunda, yerel mahkemece elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, yıkım isteğinin ise reddine ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir. Davacı, kayden mirasbırakanı.................'a ait olan dava konusu 834 sayılı parsele davalılar tarafından tamamı anılan taşınmazda kalacak şekilde ev yapmak suretiyle müdahale ettiklerini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmesini istemiştir....
Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir....
Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir" hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730. ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir. Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK'nin "Komşu" hakkı başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davalarında etkili değildir....