Davacının da kullandığı bir miktar yer var ise payı sebebiyle davalının da taşınmazda yararlanma hakkı olacağından, elatmanın önlenmesi isteği reddedilmelidir. Yukarıda açıklanan hususlar üzerinde durulmaksızın elatmanın önlenmesi isteği eksik inceleme ve araştırmayla reddedildiğinden karar bozulmalıdır. SONUÇ; Yukarıda yazılı nedenlerle hükmün BOZULMASINA istek halinde temyiz harcının yatırana iadesine, istek halinde temyiz harcının yatırana iadesine 16.11.2011 tarihinde oybirlii ile karar verildi....
Davacı, kayden paydaşı olduğu 409 ada 66 parsel sayılı taşınmazdaki binanın zemin üstü 3, 4 ve 5. katlarındaki dairelerde davalı ve çocuklarının haklı ve geçerli bir nedenleri olmaksızın oturduklarını, bir bedel de ödenmediğini ileri sürerek, haksız müdahalenin önlenmesine ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir. Davalılar, kullandıkları bölümleri davacının ve diğer paydaşın rızalarıyla inşa ettiklerini, iyiniyetli zilyet olup, yapım bedelleri ödeninceye kadar daireler üzerinde hapis haklarının bulunduğunu belirterek, ecrimisil isteğinin reddedilmesi ve hapis hakkı tanınmak suretiyle elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerektiğini bildirmişlerdir....
Mahkemece, ispatlandığı gerekçesiyle elatmanın önlenmesi isteminin kabulüne, tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değidir. Reddine....
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.06.2010, 07.12.2010, 01.08.2012 gününde verilen dilekçeler ile elatmanın önlenmesi, ecrimisil, kaynak hakkı kurulması, suya elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 12.02.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil, birleştirilen davalar ise irtifak hakkı tesisi, suya elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.11.200 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi kal ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi ve kal isteğinin reddine, tazminat isteğinin kısmen kabulüne dair verilen 21.4.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi kal ve ecrimisil istemine ilişkindir. Davacı, 22 parsel sayılı taşınmaza gecekondu yaparak müdahalede bulunan davalının elatmasının önlenmesini, tecavüzlü binanın kal’ini ve haksız işgal edilen 1.1.2003-31.6.2004 tarihleri arasındaki dönem içinde 1.320.000.000.TL ecrimisil isteğinde bulunmuştur. Davalı; davanın reddini savunmuştur....
Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Somut olayda; davacıya ait taşınmazda herhangi bir ürün veya ağaç ekili olmadığı, boş vaziyette bulunduğu mahkemece yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporundan anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : SİMAV SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/12/2013 NUMARASI : 2011/417-2013/977 Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım, ecrimisil ve tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi,yıkım,maddi tazminat ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Davacı, kayden maliki bulunduğu 2723 parsel sayılı taşımazına komşu parsel maliki davalının yaptırdığı binanın tecavüzlü olduğunu, davalının binasından akan suların zarara neden olduğunu ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, yıkım ile maddi tazminat ve ecrimisil isteklerinde bulunmuştur. Davalı, iddiaların yerinde olmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir....
Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir....
Davalı, ortak mirasbırakan babaları...’ün taşınmazlarını çocukları arasında paylaştırdığını, çekişme konusu taşınmazların 20 yıl önce babası tarafından kendisine verildiğini, taşınmazlar bakımsız ve verimsiz bir halde iken imar ihya ederek tarım arazisi ve kapama fındık bahçesi haline getirdiğini, yakın bir zamanda taşınmazların davacılar tarafından babasından devralındığını, davacılar aleyhine tazminat davası açarak TMK 994. maddesi gereği tazminat ödeninceye kadar taşınmazlarda hapis hakkı talebinde bulunduğunu, aşamadaki beyanında taşınmaza yaptığı zorunlu ve faydalı masraflar ödeninceye kadar hapis hakkı tanınmasını isteyerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 110 ada 3 parsel sayılı taşınmaz yönünden taşınmaz üzerindeki ahşap evin orman sınırları içinde kalması nedeni ile davanın usulden reddine, 112 ada 4 parsel sayılı taşınmaz yönünden 44.322,34-TL bedelin davalıya ödeninceye kadar hapis hakkı tanınmak sureti ile elatmanın önlenmesine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ, DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ. -KARAR- Dava, elatmanın önlenmesi ve tazminat isteğine ilişkin olup, elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, tazminat isteğinin ise reddine yönelik mahkeme kararı davacı tarafından tazminata hasren temyiz edilmiştir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 4.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 06.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....